Haber/ Didar DEMİRCİ

Konak’taki eski Sümerbank binası önünde toplanan DİSK ve diğer sendika temsilcileri 15-16 Haziran işçi direnişinin 50’nci yılını kutladılar. Hükümetin gündeminde yer alan kıdem tazminatındaki yasal düzenleme konusunda da endişeli olan işçiler, “Kıdem Tazminatıma Dokunma” sloganları attı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yaptığı basın açıklamasında, “DİSK’in ve Türkiye işçi sınıfının en büyük direnişlerinden 15-16 Haziran’ın 50’nci yılındayız. Tüm emekçilere kutlu olsun. Bugün DİSK’in varoluşunun da 50’nci yılıdır. 15-16 Haziran, DİSK’in varlığını ve kalıcılığını işçi sınıfının bizzat kabul ettirdiği büyük direniştir.15-16 Haziran yalnızca anılması gereken bir tarih değil, işçi sınıfının elini kolunu bağlama girişimine karşı bir itiraz, sendikal hak ve özgürlükleri savunma direnişidir” dedi. Bugünün DİSK’e sahip çıkma direnişi olarak adlandıran Sarı, “Patronlar ve hükümet DİSK’i engellemek, durdurmak ve yok etmek için ilk günden itibaren harekete geçtiler. DİSK’e ömür biçtiler. DİSK’in yok olup gideceğini iddia ettiler” ifadelerini kullandı.

Nasırlı ellerin DİSK’e güvendiği gün

Burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerin 15-16 Haziran günü yumruğunu vurduğu gün olarak adlandıran Sarı, “İşçilerin DİSK’e güvendiği ve sahip çıktığı gündür. Sarı ve güdümlü sendikalara karşı DİSK’i seçtiği ve onu bağrına bastığı gündür. İşverenler DİSK’e engel çıkarınca işçiler fabrikalarda direnerek DİSK’e sahip çıktılar. DİSK’in tarihi aslında Türkiye işçi sınıfının da tarihidir. 1960’ların sonunda işçi direnişleri artmaya, işçiler kurulduğu günden itibaren DİSK’e akmaya başladılar. 1961 Anayasası ve sendikal yasalarla sağlanan haklar siyasi iktidar tarafından sindirilememişti. Demirel hükümetinin temel hedefi 1967’de DİSK’in kuruluşuyla birlikte yok olamaya başlayan sendikal vesayeti devam ettirmek ve sınıf eksenli bir sendikacılığın gelişimini engellemekti. 15-16 Haziran, o gün iktidarda olan Adalet Partisi’nin DİSK’i ortadan kaldırma girişimine karşı DİSK’in ve DİSK üyelerinin unutulmaz cevabıdır” diye konuştu.

İşçiler sokaklarda olacak

DİSK’in kıdem tazminatı konusunda bir müzakere sürecinin parçası olmadığını ve bu sürecin son derece hukuksuz ve eşitsiz olduğunu ifade eden Sarı, “DİSK her zaman her yerde sözünü söyler ve DİSK’in sözü kapalı kapılar ardında, masa başında söylenen sözler değildir. Kıdem tazminatı üreten, üretmeyen, iş arayan hatta iş aramaktan umudunu kesmiş ve yeni doğan çocuklarımızın geleceğidir. Geleceğimizi kimsenin çalmasına izin vermeyeceğiz. Bu yanlıştan dönülmezse sokaklar işçilerin olacaktır” dedi. Kıdem tazminatının işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak, son ücret ile bağını koparacak iş güvencesi dayanağı olmaktan çıkaracak her türlü dayatmanın ve müzakerenin ancak mücadelenin konusu olacağını dile getiren Sarı, “Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil geleceğimizin de kazanımıdır. Gençlerimizin ve çocuklarımızın emanetidir. Buradaki asıl amaç kamusal emeklilik sistemini (KES) kaldırmak, ne olduğu belli olmayan (TES) ve (BES)’i bize dayatmaktadırlar. Buradan çağrı yapıyoruz “şimdi değilse ne zaman?”; “haydi o zaman genel grev, genel direniş!” deme zamanıdır. 100 yıllık mücadelemiz olan kıdem tazminatını kaldırmaya AKP’nin kıdemi yetmez” dedi.