9 Eylül Televizyonu “Kent ve Siyaset Programı’nda” Gazeteci Macit Sefiloğlu’na konuk olan Turabi Çelebi, pandeminin Türkiye’yi de turizm eçısından doğrudan etkilediğini anımsattı. Çelebi, andemi ile birlikte birçok destinasyonun sıfırlandığını belirtirken, “ Pandemide Avrupa’da yaşanan kapanmanın ardından seyahat etme isteği yeniden oluştu. Avrupa havaalanlarında yüzde 250  oranında artış oldu” dedi.  Öngörülen gelişmenin 2024 yılında 2018’deki  tablonun yakalanması olduğuna dikket çeken Çelebi şunları söyledi: “Dünyada da bu öngörülüyordu.  Ama turizmde yer alan örneğin iş ziyaretleri, kongre turizmi gibi  alanlar daha geç kendine gelecek.  Bunun dışında bireysel seyahatlerde büyük artış var. Türkiye’de her şey dahil turizmi de çok hızlı bir şekilde eski haline döndü. 2024’e kadar 2018-19 yıllarının performansını yakalayacağımızı hatta daha da artacağına inanıyoruz.”

Tatili insan hakkı olarak görüyorlar
Turizmci Turabi Çelebi, gelişmiş ülkelerde tatilin bir eğlence olarak görülmekten çıktığını da söyledi. Çelebi, “İnsanlar artık seyahati bir eğlence değil bir hak gibi görmeye başladı. Özellikle gelişmiş ülkelerde seyahat bir insan hakkı olarak görülüyor.  Bunun turizme çok etkisi olacak. Uçakla seyahat dışında özellikle gençler otomobillerle seyahat edecek. Aynı dönemle farklı yerleri görecekler. Yine pandemi döneminde on line ortamlarda rezervasyon yapma alışkanlığı gelişti. İnsanlar kitle turizmi yerine geldikleri yerlerde farklı yerlere gidip, unutulmaz anılarla dönmek istiyorlar.  Eğlenmek istiyorlar, bölgenin kültürünü gastronomisini görmek istiyorlar” dedi. 

Öne çıkan konular
Turistlerin özellikle gittikleri yerlerde gıda güvenliği,  hijyen gibi konulara dikkat etmeye başladığını belirten Turabi Çelebi şunları söyledi:
“ Türkiye’de son olarak en önemli gelişmelerden birisi de (Güvenli turizm sertifikası) konusudur .  Bu tavır çok doğru idi ve çok hızlı pozisyon aldık. Bunun faydalarını da gördük. Turizm sertifikasına sahip otellerde önemli bir farkındalık oluştu. Bir de dünyada çevre konusu çok öne çıktı. Yeşil turizm, çevre değerlerinin korunduğu destinasyonlar, kentler ön plana çıktı.  Bu konuların geliştiği bir dönemi yaşarken, turizmde yeni ürünlerin ortaya çıktığı bir süreç yaşıyoruz.”

Sağlık turizmi öne çıktı
Özel hastanelerin öncülüğünde sağlık turizminin hızlı bir gelişme gösterdiğini belirten Turabi Çelebi, Termal Turizmin ise daha yavaş geliştiğini belirtti. Çebeli şu bilgiyi verdi:
“Sağlık turizminin içerisinde çok sayıda segment var . Hastanelerde onkolojiden tutun, göz, diş tedavisi ve son dönemde popüler olan obezite cerrahisi gibi.  Estetik, saç ekimi gibi konular da gelişiyor. Termal turizm ayrı bir alan sağlık turizminde. Türkiye’de özel hastaneler hızlı gelişiyor. İstanbul’un başını çektiği ve Antalya’nın takip ettiği bazı alanlarda sağlık turizmi gelişiyor.  Termal sağlık turizmi ise farklı. Çünkü her yerde termal kaynak yok. İzmir ölçeğinde bakarsak, bu alanda dünyanın en şanslı kentlerinden birisi. Dikili’den tutun, Çeşme, Seferihisar, İzmir’in merkezi ile  Bayındır ve Bergama gibi ilçelerde termal kaynak var. Termal turizm ile entegre olacak, diş, göz tedavisi, saç ekimi gibi konular da var. İzmir özelinde de özel hastaneler üzerinden sağlık turizmi gelişiyor.” 

Kaliteli hizmet artan gelir
Turizmde kalite ve doğru stratejilerle önemli kazançlar sağlanacağını vurgulayan İş İnsanı Turabi Çelebi, şöyle devam etti:
“Türkiye 1985-90’larda  ucuzluğu ön plana alan turizm ülkesi olarak kendisini lanse etti. Kitle turizminde ilerleyen süreçte farklı destinasyonlar ve anlayışlar  ile hem ürün kalitesi olarak hem fiyat olarak daha üst seviyelere taşındı. Sağlık turizminde de aynı süreçler olacak çünkü sağlık pahalı bir iş.  Ekipleri de pahalı yatırımları da çok. Türkiye’de bu alanda özel hastaneler kanalıyla hızlı bir gelişme var. Termal sağlık alanında ve 3. Yaş dediğimiz alanda biraz yavaş gidiyoruz.  Burada Bakanlık  kurumlara dünyada da örneği olmayan ciddi teşvikler verdi. Bu kurumlara önce sağlık turizmi yetki belgesi verildi.  Bu belgeyi alanlar da yurt dışında reklam yapma, ofis açma ve ar- ge dahil çok alanda teşvik ediliyor. Özellikle Orta doğuda bu teşviklerin çok faydasını gördük. Özel sağlık hastanelerini uluslar arası sağlık turizmine yöneltti.”

Nitelikli şehir otelleri
İzmir’de de nitelikli şehir otellerinin arttığına işaret eten Çelebi, “Ben bunu özellikle uluslar arası kapitalist sisteme bağlıyorum. Son 15 yılda uluslar arası otel zincirleri,  Hilton,  Ramada,  Best Western , Wyndham gibi kurumlar hem uluslar arası borsalarda büyüme stratejileri var hem de bizim gibi ülkelerin 2050 yılı projeksiyonuna göre yatırım yapıyorlar.  Türkiye bu konuda dünyada ilk 5 içerisinde. Bir de Türkiye’deki bireysel yatırımcılar özellikle pandemiden sonra markalara yöneldi.  İzmir ölçeğinde  baktığımızda çok farklı markaların üst orta ve alt segmentleri yatırımlarını görüyoruz. İzmir metropol kentler arasında çok gelişen bir kent ve turizm sektöründe de de gelişiyor. Pandemi sonrasında kent otelleri. Ve Özellikle İstanbul çok ciddi doluluk yaşadı. “Turizmci Turabi Çelebi özellikle Rusya ve Almanya’dan kıyı şeridine turist getiren operatörlerin kent otellerine yöneldiğine işaret etti. Çelebi, “Tur operatörleri kış aylarında da boş kalmamak için İstanbul gibi kentlere operasyon yapmaya başladılar” dedi. 

Turizme siyasetin bakışı çok önemli
Turabi Çelebi, siyaset ile turizm sektörünün elele yürüyen bir durumu olduğunu da söyledi. Çelebi şöyle devam etti:
“Türkiye’de turizm sanayi ve ticaretten sonra üçüncü sektör.  Bu nedenle siyasetçinin  radarında olması gerekli. Hem ülke hem kent bazında ciddi politikalar geliştirilmesi gerekiyor.  Siyasetçiler halkın bu alandaki bilincini ve bakış açısını şekillendirebiliyor. Örneğin Turgut Özal döneminde turizm bir radara alındı. Ve birçok bölgede yatırımlar şekillendirildi. Siyasetçi şimdi turizm alanında örneğin çevre değerleri, sürdürülebilir çevre değerleri, planlamanın buna göre yapılması, AB mevzuatının turizmimize uyarlanması , sağlık turizminin yetkisi olanların yapması gibi önemli konulara siyasetin yapacağı düzenlemeler etkili olacak.”

Büyükşehir Yasası ve planlar
Yerel yönetimlerin kent turizmine yönelik çalışmalarını değerlendiren Çelebi, kentlerde yapılan stratejik planlamalarda yetersizliklerin görülebileceğine işaret etti. Turabi Çelebi şu bilgiyi verdi:
“Yerel bazda da siyaset önemli. Büyükşehir yasası çıktığında çok umutlanmıştım. Eğer büyükşehirlerin stratejik planlarında turizme yer verirler ise diye. Bizim tüm kentlerimizde belirli potansiyel var.  Kışı turizminden kurtarıp, kentlere kırsala da turizm yönlendirilebilir. İzmir’in ve birçok kentin 4’er yıllık stratejik planlarını inceledim. Örneğin İzmir’de anketler yapılmış ve İzmir’in öncelikleri arasında turizm yüzde 13 ile 16 arasında kalmış. İzmir’deki siyasetin halkın turizme bakışını şekillendirmesinde bana göre eksiklik var. Bu planlar yapılırken turizm ile ilgili örgütlere çok yer ve bütçe vermek şart. İzmir’in 10 milyarlık bir bütçesi var. Buradaki payı çok düşük kalıyor. Örneğin siz kongre turizminden pay alacaksanız kent olarak bir ürününüz olması lazım. 
Sağlık turizminde olabilmeniz için yerel otoritenin siyasetin buna sağlıklı bakması halkın da talebini şekillendirmeniz gerekiyor. Burada eksiklikler var. İzmir turizmi dikkat ederseniz diğer kentlere göre yavaş gelişiyor.”