Maddi nedenlerle veya çok küçük/çok yaşlı olduğu için kısırlaştırılamayan köpekler kayıt altına alınamadı. Çok sayıda kayıtsız köpek, sahipleri tarafından sokaklara, ormanlara ve barınaklara terk edildi. Bakımevleri köpeklerle doldu taştı.

Terk edilen köpekleri kurtarmak için seferber olan gönüllüler ağır bir yük altına girerken, STK’ların süre uzatma talepleri karşılık bulmadı.

Yasaya göre, verilen süre içinde hangi nedenle olursa olsun kayıt işlemleri tamamlanamayan tüm yasaklı ırkların ömür boyu barınaklara kapatılması öngörülüyor.

IRKA ÖZEL MEVZUAT AÇMAZI

İnsanlara ve diğer hayvanlara yönelik köpek saldırılarını azaltmak amacıyla belirli köpek ırkları ile ilgili düzenleme ve yasaklar sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde uygulanıyor. Bu uygulamalar Irka Özel Mevzuat (Breed-specific legislation) olarak tanımlanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin belli eyaletlerinde, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İrlanda, Avustralya ve daha birçok ülkede ırklarla ilgili yasal düzenlemeler mevcut. Ancak ırkları yasaklamanın şu güne kadar istenilen etkili sonuçları verdiğini söylemek mümkün değil. Yapılan araştırmalar, ırka özel mevzuat uygulamasının başarılı olmadığını; bir köpeği tehlikeli kılan temel unsurun ise sahibinin sorumsuzluğu olduğunu destekliyor.

KÖPEK SAHİBİNİN ROLÜ KRİTİK

2012'de Avustralya Veteriner Derneği (AVA), saldırgan köpek sorunu ile ilgili bir rapor hazırladı. Rapor, toplumdaki köpek saldırganlığını ele almanın bir yolu olarak belirli köpek ırklarının yasaklanmasını destekleyen çok az kanıt olduğunu buldu. Toplumun, köpek sahiplerinin, yetkili kurumların köpek davranışlarıyla ilgili eğitilmesi gerektiği bildirildi.

AVA’nın değerlendirmesi şöyle: “Mevzuat, cinse değil; köpeğe ve sahibine odaklanmalıdır. Irka özel mevzuat, hem Avustralya'da hem de denizaşırı ülkelerde köpek ısırıklarının sıklığını azaltmada başarısız oldu. Boyutu ve cinsinden bağımsız herhangi bir köpek, saldırgan olma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle köpekler cins veya görünüm temelinde tehlikeli olarak ilan edilmemelidir. Her bir köpek, davranışına göre değerlendirilmelidir ve köpek sahibinin rolü, hayvanın davranışı açısından kritik bir faktördür. Bir köpeğin ısırma eğilimi, birbiriyle etkileşen en az beş faktöre bağlıdır: Kalıtım, Erken Deneyim, Sosyalleşme ve Eğitim, Sağlık (fiziksel ve psikolojik) ve Kurban Davranışı.”

IRK YASAĞI ETKİLİ DEĞİL!

Birleşik Krallık'ta Irka Özel Mevzuatın 30 yıldır yürürlükte olduğunu ve bu nedenle de binlerce masum köpeğin ölüme mahkum edildiğini bildiren İngiliz RSPCA’nın (Hayvanlara Zulmü Önleme Derneği) açıklaması şu yönde:

“Hayvanlar için acı bir gerçek ve adaletsizlik olmasının yanında Irka Özel Mevzuat aynı zamanda kamu güvenliğini korumada da başarısız oluyor. Köpek ısırmalarına bağlı hastane başvuruları yıldan yıla artmaya devam ediyor. Son 20 yılda (1999-2019), bazı ırklar yasaklanmasına rağmen, köpek ısırma tedavisi için hastaneye başvuru sayısı %154 arttı. Bir dizi köpek saldırısına acil bir çözüm olarak sunulmasına rağmen mevzuat, başarılı olmadı. Basitçe söylemek gerekirse, Irka Özel Mevzuat çalışmıyor. Ne yazık ki ‘yasaklı’ köpekleri ölüm hücresine sokan tek şey görünüşleridir.”

BAŞARISI KANITLANAMADI

Amerika’daki bazı kurumların görüşleri de ırka özel yasaklarla köpek ısırmalarının önüne geçilemeyeceğini savunuyor. Değerlendirmeler şu şekilde:

ASPCA (Amerikan Hayvanlara Karşı Zulmü Önleme Derneği): “Cinslere özgü yasaların, toplumları insanlar veya evcil hayvanlar için daha güvenli hale getirdiğine dair hiçbir kanıt yoktur. Köpek ısırıklarından kaynaklanan insan ölümlerinin kapsamlı bir çalışmasını yapan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), ırka özel mevzuata şiddetle karşı çıkmaya karar verdi. CDC, diğer sorunların yanı sıra, köpek ısırığı verilerinin yanlışlığına ve köpek ırklarının belirlenmesindeki zorluklara (özellikle melezler) değindi. Irka özel mevzuat sonunda köpekler acı çeker, köpek sahipleri acı çeker, toplum güvenliği de korunmuş olmaz.”

AVMA (Amerikan Veteriner Hekimleri Derneği): “Irka Özel Mevzuat yüzeyde iyi görünse de, köpek ısırmasını önlemede güvenilir veya etkili bir çözüm değildir. Herhangi bir köpek, cinsi ne olursa olsun ısırabilir. Isırma olasılığını ve bir köpeğin ciddi bir ısırık yaralanmasına neden olup olmayacağını belirleyen; köpeğin bireysel geçmişi, davranışı, boyutu, olaya dahil olan köpek sayısı ve ısırılan kişinin savunmasızlığıdır. Cinslere özgü yasaklar, çok daha karmaşık bir sosyal soruna basit bir yanıttır; dikkatleri ve kaynakları daha etkili yaklaşımlardan başka yöne çevirme potansiyeline sahiptir.”

ICRS (Amerikan Ulusal Köpek Araştırma Konseyi): “Etkili yasalar köpek sahiplerini, ırkı veya türü ne olursa olsun tüm köpeklerin insancıl bakımından, gözetiminden ve kontrolünden sorumlu tutmalıdır.”

Amerikan Barolar Birliği: “Birlik, yasama organlarını ve hükümet kurumlarını, ayrımcılık yapan ırka özel hükümleri yürürlükten kaldırmaya; sorumlu evcil hayvan sahipliğini teşvik eden ve hem köpeğin hem de sahibinin davranışlarına odaklanan kapsamlı, ırk açısından nötr, tehlikeli köpek/pervasız sahip yasalarını benimsemeye çağırıyor.”

AVSAB (Amerikan Veterinerlik Hayvan Davranışları Derneği): “Köpeğin boyutuna, cinsiyetine, bildirilen cins veya cins karışımına bakılmaksızın herhangi bir köpek ısırabilir. Türe özel mevzuat etkisizdir; yanlış bir topluluk güvenliği duygusuna ve ayrıca belirli ırklara ait olarak (genellikle yanlış) tanımlanan köpekler için refah endişelerine yol açabilir.”