TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. HİÇ KİMSE BİR SENDİKAYA ÜYE OLMAYA YA DA ÜYELİKTEN AYRILMAYA ZORLANAMAZ.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51. Maddesi bu şekildedir.

Ancak Hürriyet Gazetesi yönetimi, sendikalı 45 meslektaşımızı geçtiğimiz Çarşamba ve Perşembe günleri işten attı. Aralarında hayatlarının yarısını Hürriyet’te geçirmiş olan meslektaşlarımız sırf sendikamıza üye oldukları için işten çıkarıldı.

Doğan Grubu'nun Hürriyet Gazetesini Demirören Grubu'na satmasının ardından hız kazanan sendikalaşma çalışmamızda tam da sona yaklaştığımızda 45 üyemizin işten atılması sendikamıza ve gazetecilerin sendikal haklarına yönelik bir operasyondur.

Üstelik arkadaşlarımız işten atıldıklarını, kendileri işlerinin başındayken evlerine gelen; annelerine, eşlerine, babalarına teslim edilen tebligatlarla öğrendi. Askerdeki ve doğum iznindeki üyelerimiz dahi bu toplu çıkarmanın kapsamına alındı. Bizim mücadelemiz, annesinin işsiz kaldığı gün dünyaya gelen bebeğin daha iyi bir gelecekte yaşaması içindir.

Aralarında Genel Eğitim Sekreterimiz ve İstanbul Şube Başkanımızın da olduğu 45 kişinin tek ortak noktası TGS’ye üye olmalarıdır.

Hürriyet gibi Türkiye’nin en köklü gazetelerinden birine, sendikalı olduğu için çalışanlarını işten çıkarmak yakışmadı.

Sendikalı olmak anayasal bir haktır. Bu hakkı gasp edenler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı çiğnemektedir. Buradan sizlerin aracılığı ile Anayasamızı yok sayan Demirören Medya yöneticileri hakkında işlem yapmak üzere savcıları göreve çağırıyoruz.

İşten atılan arkadaşlarımızın işe geri dönüşleri de dahil olmak üzere tüm haklarını alabilmeleri için sendikamız tüm gücünü ortaya koyacaktır.

Medya sektöründe orman kanunları sona erecek, sendikalı, toplu iş sözleşmeli bir çalışma düzenini Türkiye Gazeteciler Sendikası kuracaktır. Hiçbir patron keyfi hareket edemeyecektir.

Hürriyet yönetimini çalışanların sendika hakkına saygı göstermeye ve sendika ile masaya oturmaya çağırıyoruz.”

İşten çıkarılan gazetecilerden Şebnem Turhan ise şöyle konuştu: “21 yıllık gazeteciyim. Ekonomik krizde başladım gazeteciliğe ve ekonomi muhabirliği, editörlüğü yaptım. En son da o zaman atıldım zaten. 2000’den beri birçok ekonomik krize şahit oldum, işten atılmalar gördüm, zamsız yıllar gördüm. Tasarruf tedbirleri diye önümüze konulan şeyleri gördüm, arkadaşlarımla vedalaştım ve sonra sıra bize geldi. En son 2018 ağustosunda ekonomik çalkantı adını verdiğimiz bir süreç yaşadık. Ve bu bütün ekonomimizi bozdu. Yani hepimiz cebimizde hissettik bunu. Tabi ki biz de Hürriyet çalışanları olarak hissettik. Ve 2019 yılında düzgün bir zam almayı umut ederek çünkü çift haneli enflasyon zamanındaydık, bekledik bekledik. Ve uzun süre bekledikten sonra tek haneli maaş zammını mayıs ayında aldık. Bu süreçte ne yaparsak yapalım, çalışanların tek başına hiçbir şey yapamayacağını bir kez daha anladık ki sendikal mücadeleye uzak bir insan da değilim. Ekonomi muhabirliği bunu da kapsar zaten. Bunun için biz sendikalı olduk. Sendikalı olduk çünkü toplu sözleşme yapmak istiyoruz, doğru haklarımızı doğru zamanda almak istiyoruz. Ocakta zammımıza kavuşmak istiyoruz. Çok güzel bir yere geldik. 30 Ekim hepinizin malumu işten çıkartıldık. Çünkü tek başına hiçbir şey yapamayız. Birlikte güçlüyüz, sendikamızla güçlüyüz.”