Yaşar Üniversitesi ve Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği tarafından Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel bağların geliştirilmesine destek vermek amacıyla düzenlenen uluslararası konferansta turizm ile sosyal ve kültürel alanlarda yapılabilecek iş birlikleri konuşuldu.

2018 yılının Çin’de “Türkiye Turizm Yılı” ilan edildiğini hatırlatan yetkililer, Çin’den gelen turist sayısını artırmak için bunun büyük bir fırsat olduğunun altını çizerek bu yıl 1 milyon Çinli turist hedeflendiğini söyledi.

“Kuşak ve Yol Girişimi Çerçevesinde Türkiye ve Çin’i İzmir’de Birbirine Bağlamak: 21. Yüzyılda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Alanlarda Türkiye-Çin İş birliği” başlıklı uluslararası konferansın sosyal, kültürel ve turizm iş birliklerinin konuşulduğu ikinci bölümü, Çeşme Altınyunus Otelinde gerçekleştirildi.

Oturum Başkanlığını Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Koordinatörü ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayselin Yıldız’ın yaptığı panele, Çin Halk Cumhuriyeti İzmir Konsolosu Liu Zengxian, Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak, Ege Turizm Derneği Onursal Başkanı Önder Kayın, Şangay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsünden Direktör Yardımcısı Doç. Dr. Song Niu ve Dr. Zhang Yuan ile aynı üniversitenin Türk Kültürü Çalışmaları Merkezi Direktörü Zhimin Han, konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı Emin Çakmak, son 5 yıldır Çin ile turizm alanında artan bir iş birliği olduğunu vurgulayarak, “Günümüzde tüm dünyada insanlar en iyi tedavi yapan, en kaliteli hizmeti sunan ülkeleri tercih ediyor. Dünya genelinde 100 milyon kişi termal turizm, spa -welness gibi sağlık turizmi için seyahat ediyor ve bunun 20 milyonu Çinli turist. Biz de geçen yıl sağlık turizminde 765 bin kişiyi ağırlayıp 7,2 milyar dolar gelir elde ettik. Sağlık turizmi için Ekonomi Bakanlığının verdiği teşvikler var, ayrıca Çin dahil 90 ülkede tanıtım için 161 ofisimiz var. Çinli turistler ülkemize kültür turizmi için geliyor, ancak Türkiye ve Çin arasında turizm ile sağlık iş birlikleri konusu gelişime açık, bu alanda çok büyük bir potansiyel var” dedi.


İZMİR’İN TANITIMI YAPILMALI


Çin Halk Cumhuriyeti İzmir Konsolosu Liu Zengxian ise iki ülke arasındaki turizm ilişkilerini artırmak için çalıştıklarını söyledi. Zengxian, “İzmir, konumu itibariyle çok avantajlı. Sanayi, ticaret ve önemli bir liman kenti. İzmir’de deniz, güneş, termal tedavi, tarih, kültür yani turizm için her şey var. Ancak tanıtım, turizm için de büyük önem taşıyor. Hala birçok Çinli İzmir’i bilmiyor, Türkiye denince İstanbul, Pamukkale, Kapadokya akıllara geliyor. Geçen yıl İzmir Ticaret Odası ve Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çin’de tanıtım etkinlikleri yaptı. Sosyal medyada da bir tanıtım çalışması gerçekleştirildi. İzmir’in 12 ay turizm yapabilmesi için potansiyelini kullanması gerekiyor. Yeni turistik programlar, termal turizm, ulaşım avantajları ile kongre merkezi, konferans ve fuar turizmi ile birleştirerek daha büyük bir turizm potansiyeli yaratabilir. Ayrıca, Ege Denizi'nin Çince okunuşu ‘Aşk denizi’ anlamındadır. Bu kullanılarak İzmir’in de eklendiği çeşitli rotalarla Çinli turizm acentalarının ilgisinin çekileceğine inanıyorum” diye konuştu.

1 MİLYON ÇİNLİ TURİST HEDEFİ


Şangay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsünden Direktör Yardımcısı Doç. Dr. Song Niu, projede, turizmin çok önemli bir madde olduğunu belirterek, “Turizm, farklı kültürlerin birbirlerini tanıması için önemli bir fırsat. O nedenle, projedeki ülkelerle çeşitli turizm anlaşmaları imzaladık. Çin - Türk turizm ilişkileri için de önemli. Çinli turistler ABD, Avrupa, Güney Kore gibi ülkelere gidiyor, ancak Türkiye’ye gelmeleriyle ülkenizin zengin kültürünü, güzel doğasını ve insanlarını görmüş olacaklar. Çin’in 40 yıllık ekonomik açılımıyla birlikte, artık Çinliler de ekonomik olarak refaha ulaştı ve yurtdışına çıkmak istiyorlar. Sağlık turizmi de önemli bir alan. 2018, Çin’de Türkiye turizm yılı. Bu yıl 1 milyon Çinlinin Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Eğer bu yıl 1 milyon kişi gelirse halkların birbirini tanıması açısından çok önemli bir adım olur. Çin Turizm Bakanlığı internet sitesine de bu ayın başı itibariyle Türkiye’ye gidenler için bir bilgilendirme konuldu” diye konuştu.

KÜÇÜK DETAYLAR ÖNEMLİ


Ege Turizm Derneği Onursal Başkanı Önder Kayın ise “Küçük birkaç dokunuşla Çinli konuklarımıza, onları önemsediğimizi hissettirebiliriz. Örneğin, odalarda mutlaka terlik bulundurmak gerekir. Çünkü Çinliler odaya ayakkabı ile girmez. Onlar da bizim gibi çaya çok düşkündür ama sıklıkla yeşil çay içerler. Odada bulunacak bir yeşil çay, mutlaka etkili olacaktır. Bunlar küçük detaylar gibi görünse de etkili unsurlardır” dedi.

10 ÜNİVERSİTEDE TÜRKÇE EĞİTİMİ


Şangay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Türk Kültürü Çalışmaları Merkezi Direktörü Zhimin Han da Çin’deki Türkçe eğitimi ile ilgili bililer verdi. Han, “Çin’de Türk dili ve edebiyatı bölümlerinde Türkçe eğitimi veren 10 üniversite var. 300 civarında öğrenci, çağdaş Türk dili ile siyaset, ekonomi, kültür gibi alanlarda Türkiye ve Türkçe ile ilgili kapsamlı bilgileri öğrenmekte. Yabancı dil öğrencilerine de Türkçe seçmeli ders olarak veriliyor. Şangay Belediyesi ve eğitim kurumlarının çabasıyla Türkçe eğitimini, bir ilkokulda küçük öğrencilere veriyoruz. Çocuklar için Türkçe ders kitabı da hazırlıyoruz. Bizim üniversitemizde 2011 yılında açılan 4 yıllık eğitimin verildiği bölümümüzde, Türkçe ve Türkiye ile ilgili toplam 23 ders var. Toplam ders saati ise 2 bin 160” bilgilerini aktırdı.


İŞ BİRLİĞİ SÜRSÜN


Panele dinleyici olarak katılan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar ve Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer'de kısa birer konuşma yaptı.

Selim Yaşar, iki gün boyunca düzenlenen panellerde birçok önemli konunun gündeme geldiğini belirterek iki ülke arasındaki iş birliğinin artarak devam etmesi dileğini ifade etti.
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise ülkeler arasında kalıcı bağı oluşturan ana unsurun eğitim olduğunu vurgulayarak, “İzmir, sanayi, tarım ve turizmde olduğu gibi eğitimde de en gelişmiş kentlerden biri. 8 üniversitede 300 bine yakın öğrenci var. Bizim okulumuzda da 69 ülkeden 300’e yakın yabancı öğrencimiz bulunuyor. Çin’den bize eğitim almaya gelen, bizden oraya giden öğrencilerimiz bulunuyor. Çin sadece ekonomik ve sosyal ilişkilerin kurulacağı bir ülke değil, eğitim de bunun bir parçasıdır” diye konuştu.