Haber/ Didar DEMİRCİ

Kovid 19 salgını sürecinde Türkiye’deki tablo giderek ağırlaşıyor. Tablonun etkileri ise saha da daha yoğun hissediliyor. Konuya ilişkin geçtiğimiz gün Bilim Kurulu toplantısının ardından kamuoyuna açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya özellikle ağırlaşan tablonun sorumlusu olarak 83 milyonu göstermesi yönünde eleştiriler geldi. Sosyal medyada da eleştiri oklarının hedefi olan açıklamaları, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı değerlendirdi. Çamlı, Bakan Koca’nın ‘Salgında en kötü dönemdeyiz’ sözlerinin bir itiraf olduğuna dikkat çekerek, “Kötü yönetilen bir pandeminin 3’üncü pikini yaşıyoruz. Giderek artan bir vaka sayımız var. Aslında bu günlerin olacağını çok önceden söyledik. Bu günler bir sürpriz değildi. Çünkü bu pandemide kontrollü normalleşme süreci, Vakalar artarken, bilim insanlarının uyarılarına rağmen bizler tedbir beklerken kontrollü normalleşme yaptılar. Bu süreçte vaka artışları ve vefat artışlarıyla rekorlar kırdık. Dünyada da yeni vaka sayıları açısından ilk 3’te yer aldık. Şimdi bütün bunlara baktığımızda, tüm bu süreç boyunca gerek İzmir Tabip Odası gerekse de Türk Tabipler Birliği uyarılarda bulundu. Ama bunlar ciddiye alınmadı. Bu vaka artışı ve yoğun bakıma olan talep konusunda dikkate çekilerek eğer bununla ilgili bir tedbir alınmazsa bir süre sonra sağlık sisteminin bunlara cevap veremeyeceğini, yoğun bakımların tamamen dolacağını ve bir süre sonra hasta seçmek zorunda olacağımızı söyledik ve nitekim şu an da o aşamalara geldik” dedi.

“Devlet adamı ciddiyeti ile bağdaşmıyor”

Tüm uyarılara rağmen bunların olduğunu vurgulayan Çamlı, “Bu süreçte bizim kararlarımız, bizim uyarılarımız hiç ciddiye alınmadı. Hatta bilim kurulunun tavsiyelerinin de ne ölçüde göz önüne alındığından emin değilim. Çünkü bizzat bir bilim kurulu üyesinin, ‘eğer bizim önerilerimize göre pandemi yönetilseydi, o zaman bu duruma gelmezdik’ diye bir açıklaması var. O zaman bilim kurulunun görüşleri de çok ciddiye alınmadı. Kalkıp da pandemiden hepimiz sorumluyuz gibi bir açıklama yapmayı ben, bir devlet adamı ciddiyetiyle bağdaştıramıyorum. İl Pandemi Kurullarında yokuz, İl Hıfzıssıhha Kurullarından çıkarıldık. Görüşlerimiz önerilerimiz itirazlarımız dikkate alınmadı. Tüm uyarılarımıza rağmen vakaların artığı bir süreçte kontrollü normalleşme süreci başlatıldı. O zaman bu sorumluluk nasıl 83 milyonun oluyor. Dolayısıyla kötü giden pandemide sorumlulukları olanların hesap vermeleri gerekiyor. Sorumluluğu 83 milyona yüklemenin ben ciddiyetten uzak bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Acillerde yoğun bakım sırası bekliyorlar

Vaka sayılarının artmasına bağlı olarak yoğun bakım servislerinin de dolduğuna değinen Çamlı, İzmir özelindeki yoğun bakım doluluk oranını paylaştı. Çamlı, “Yüzde 70’in üzeri tam doluluk olarak kabul edilir. Bakan da yüzde 80’in üzerinde diyor. Bir oran vermiyor. Burada konuşulacak çok şey var. Bir kere yoğun bakım oranları neye göre hesaplanıyor bunu bilmiyoruz. Örneğin, çocuk yeni doğan yoğun bakım oranları bu hesabın içine katılıyor mu, özel hastaneler bu hesabın içinde mi değil mi? Tüm bunları bilmiyoruz ama yüzde 80’in üzerindeki bir doluluk tam doluluk anlamına gelir. Bu da Sayın Bakanın bizi bir bakıma teyit etmesidir. Şu an ne söylenirse söylensin, pratikte İzmir’de yoğun bakım bulmakta zorlanıyoruz. Yoğun bakım ihtiyacı olan hastaları uygun yerlere transfer etmekte zorlanıyorlar, hatta bazen geçici bir şekilde acil servislerde, yoğun bakım yatağı bulunana kadar başka bir takım takip ünitelerinde gözlem altında kalıyor. Şu anda İzmir’de yoğun bakım yataklarının ful olduğunu söyleyebiliriz. 112’ler yoğun bakım hastalarını transfer etmekte zorlanıyorlar. Geçici acil servislerde bekleniyor. Bir sıkıntı yaşanıyor bu kesin” açıklamasını kaydetti.

Konuşmalarının devamında Çamlı, İngiliz Varyantı denilen virüsün çok ciddiye alınmadığını ekleyerek, “Bu virüsün çok daha hızlı çok daha bulaşıcı olduğu çok daha ağır seyredildiği ifade edildi. Buna karşın hızlı yayılımı da şöyle görüyoruz: Örneğin Şubat başında yüzde 3’ken, bu oran Mart ortalarında yüzde 70’lere çıktı. Yani enfeksiyonu yapan ajanların yüzde 70’i varyant virüstü. Artık eski virüs çok görülmüyor. İngiliz Varyantı tabloya egemen! Çünkü çok bulaşıcı. Bunlara karşı aşının ne kadar etkili olduğu konusunda da net verilerimiz de yok. Sinovac aşısı varyanta ne kadar etkili onu bilmiyoruz. Kontrollü normalleşmede biz bu konulara çok dikkat dedik. Herkesin gözleri önünde tablo ağırlaştı ve ilerliyor. Şu anda her akşam 250 vatandaşımızı kaybediyoruz. Son 1 haftadır, 10 gündür 200 üzeri insan ölüyor. Buna karşı bir tedbir alındığını ben görmedim” dedi.