Çeşitli nedenlerle ortaya çıkan hastalıklara karşı insanlar bitkisel çözümler arıyor ve bitki çaylarının kullanımı artıyor. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Bitkilerin yan etkileri de olabilir, bilinçli ve dikkatli kullanılması gerektiği unutulmamalı ve kullanım miktarına dikkat edilmelidir. 1-2 dakikadan fazla demleme ya da kaynatma, çeşitli zararlı yan etkilere neden olabileceği gibi bitkinin içindeki yararlı maddelerin kaybolmasına ve beklenilen faydalı etkinin görülmemesine yol açacaktır. Demlenen çay hemen tüketilmeli, üzerine su eklenerek tekrar kullanılmamalı ve tekrar ısı uygulanarak saatlerce bekletilmemelidir. Su kaynatılmamalı ve su sıcaklığı 80 derece olmalı veya kaynatıldıktan sonra en az 1 dakika dinlendirilerek kullanılmalıdır” dedi.
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde bitki çaylarından destek alınması gerektiğini, ancak bilinçli kullanımın çok önemli olduğunu vurgulayan Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Her bitkinin yan etkilerinin de olduğu bilinerek bilinçli ve dikkatli kullanılması gerektiği unutulmamalı ve kullanım miktarına dikkat edilmelidir. Örneğin; zencefil öksürüğe, boğaz ağrısına, ishale, kansere karşı koruyucu etki gösterirken kan sulandırıcı etkisi nedeniyle kanamaya meyilli hastalarda problem yaratabilir. Kekik, biberiye çayı da yüksek tansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılması gereken bitkilerden bazılarıdır. Ayrıca, ilaç kullanan kişilerin kullandıkları bitkisel gıda takviyelerine ve bitki çaylarına mutlaka dikkat etmeleri, doktorlarına danışarak tüketmeleri gerekir. Birçok bitkinin ilaçlarla birlikte alındığında çeşitli yan etkileri bulunuyor” dedi.

"Yan etkilere sebep olabilir"

Çayları taze bitkilerden yapmanın önemli olduğunu belirten Dr. Fadıloğlu, “Bitkiler serin ve kuru yerlerde saklanmalı ve en fazla 1 yıl bekletilmelidir. Ihlamur, adaçayı, gül, papatya gibi yaprak bitki çayları 4-5 dakika demleme usulüyle zencefil, tarçın gibi kök bitki çayları ise 1-2 dakika kaynatılıp süzülerek içilmelidir. Daha uzun süre demleme ya da kaynatma, çeşitli zararlı yan etkilere neden olabileceği gibi bitkinin içindeki yararlı maddelerin kaybolmasına ve beklenilen faydalı etkinin görülmemesine yol açacaktır. Demlenen çay hemen tüketilmeli, üzerine su eklenerek tekrar kullanılmamalı ve tekrar ısı uygulanarak saatlerce bekletilmemelidir. Su kaynatılmamalı ve su sıcaklığı 80 derece olmalı veya kaynatıldıktan sonra en az 1 dakika dinlendirilerek kullanılmalıdır. Kullanılan suyun klor oranı düşük olmalı, kaliteli içme suyu kullanılmalıdır. Şeker kullanmak yerine bal tercih edilerek öksürük şikayeti de hafifletilebilir, ancak bal sıcakken değil çayınız ılık olunca eklenmelidir. Her bitkinin zararsız olmadığından ve yan etkilerinin olduğundan yola çıkarak birçok bitkiden karışım hazırlanarak yapılan bitki çayları tercih edilmemelidir” şeklinde konuştu.

“Taze sıkılmış meyve suları ve mevsim sebzeleri bağışıklığı güçlendirir”

Bağışıklığı güçlendirmek için mevsim sebzelerinin tüketilmesinin önemine de dikkat çeken Dr. Fadıloğlu, “Havuç, pırasa, ıspanak, lahana, karnabahar, kırmızı tatlı biber, domates, balkabağı, marul, roka, tere, maydanoz, limon, portakal, mandalina, kivi gibi metabolizmayı güçlendiren, antioksidan içeriği yüksek A ve C vitamini içeren gıdalar mutlaka tüketilmeli. Taze sıkılmış meyve suları hemen tüketildiğinde hastalıklara karşı direncin arttırılmasında önemli rol oynar. Soğan ve sarımsak, içerdiği çinko, selenyum ve kükürtlü bileşikler sayesinde, enfeksiyon ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili olan bir diğer vitamin E vitaminidir ve yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, fındık gibi bitkisel yağlar, tahıllar, kuru baklagillerde yüksek oranda bulunur. Bu sebze ve meyveler miktarında tüketildiğinde bağışıklık sisteminiz güçlenir ve hastalık riskiniz azalır” dedi.