İZGAZETE'den Tugay CAN'ın haberine göre, İzmir’in Ödemiş ilçesinde eşinin bakımsız diyerek döverek öldürdüğü Filiz Tekin'in organları üç hastaya bağışlanmıştı. Tekin'in organlarının bağışlandığı üç hastadan ikisinin hayatını kaybettiği birinin ise yoğun bakımda olduğu ortaya çıktı. Böbrek nakli yapılan ve yoğun bakımda yaşam mücadelesini sürdüren Ali Uslu'nun kızı Başak Van Hove, "Size yürüyen hasta teslim ettik neredeyse cenazesini çıkaracağız" diyerek tepkisini dile getirdi.
Eşi tarafından ‘bakımsızsın’ denilip dövülerek öldürülen Filiz Tekin’e ilişkin çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde 5 gün boyunca yaşam savaşı verdikten kafa travmasına bağlı menenjit geçirmesi ve omuriliğinde 3 santimetrelik kırık olması sebebiyle hayatını kaybeden 38 yaşındaki Filiz Tekin’in organları bağışlanmıştı.
Filiz Tekin’den alınan iki böbrekten biri 15 Aralık tarihinde İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Ali Uslu’ya nakledildi. Böbreklerden diğerinin nakli Münire İnanç’a yapılırken, karaciğer nakli ise Arife Aykut’a gerçekleştirildi.
İki hasta hayatını kaybetti
Ege Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleşen organ nakillerinin ardından, nakil yapılan üç hasta da 27 Aralık tarihinde dört-beş farklı saat ara ile bilinç kaybı ve nefes darlığı şikayeti ile yoğun bakıma alındı. Böbrek nakli yapılan hastalardan; Münire İnanç, 2 Ocak sabahı, karaciğer nakli yapılan Arife Aykut ise 3 Ocak akşamı hayatlarını kaybettiler. Böbrek nakli gerçekleşen bir diğer hasta Ali Uslu ise yoğun bakımda yaşam mücadelesini sürdürüyor.
Yaşam mücadelesini sürdüren Ali Uslu’nun kızı Başak Van Hove(33) yaşadıklarını ve süreci İz Gazete’ye anlattı. Ameliyatın gerçekleştiği 15 Aralık tarihinden itibaren babası Ali Uslu’nun ağır ağrılar çektiğini söyleyen Başak Von Hove, “Doktorlar bize ağrıların normal olduğunu, ağrıların temel sebebinin organ nakli neticesindeki mesane büyümesinden kaynaklandığı söylendi. Ancak babam, 27 Aralık akşamı fenalaşarak yoğun bakıma kaldırıldı. Biz sonradan öğrendik ki babam ile birlikte organ nakli yapılan diğer hastalar dört beş saat ara ile yoğun bakıma kaldırılmış” dedi.
Kalbi dayanmayabilir
Yoğun bakımda bulunan Ali Uslu’nun beyin sıvısında artış gözlendiği, bilgisine ulaşılırken sıvıyı almak için yapılacak olan ameliyatın ölümcül riskleri de barındırması sebebiyle gerçekleştirilmediği öğrenildi.
Sağlık Bakanlığı’na İz Gazete aracılığı ile çağrı yapan Hove, babasının kurtarılması için yetkililerden yardım istedi. Babasının mevcut durumda solunum cihazına bağlı olarak uyutulduğu söyleyen Hove, “Doktorlar bize gelerek yaşama ihtimali binde bir dedi. Artık bir mucize bekliyoruz. Şu anda sadece kalbini güçlendirmeye çalışıyorlar. Çünkü ameliyat sonrası çok fazla ilaç aldığı için kalbi dayanmayabilir” ifadelerini kullandı.
Yürüyerek geldi cenazesi çıktı
Münire İnanç’ın ölümünden sonra suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Başak Van Hove, sözlerini şöyle tamamladı:
“Uyuyamıyoruz. Ameliyat, babamın hayat kalitesi yükselsin diye yapıldı. Size yürüyen hasta teslim ettik neredeyse cenazesini çıkaracağız. Babamın beyninde sıvı artışın gözlendikten sonra Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan test sonuçları çözüme ulaşamadığı için Ankara’ya laboratuvar sonuçları yollandı, ‘Acaba ender hastalık mı var?’ diye. Ancak ondan da bir şey çıkmadı. Ortada enfeksiyon ile ilgili bir durum var.”
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden de konuyla ilgili açıklama yapıldı. Başhekim Prof. Dr. Tuncay Göksel imzasıyla yapılan açıklama şöyle:
BASINA VE KAMUOYUNA
Ege Üniversitesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi 1988 yılından bu yana başarılı organ nakilleriyle yüzlerce hastanın yaşama tutunmasını sağlamıştır. Uzman kadrosu ve donanımlı alt yapısıyla bugün ülkemizin öncü organ nakil merkezleri arasında yer alırken dünyada da başarılarıyla anılmaktadır.
Ülkemizdeki diğer organ nakil merkezlerinde olduğu gibi merkezimizde de organ nakli, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen koşulların sağlanması durumunda yapılabilmektedir. Gerekli prosedürlerin yerine getirilmesinin ardından yapılan nakil sonrası hastaların gözlemleri yine bu doğrultuda devam etmektedir.
Organ nakilleri arasında en zor olanı kuşkusuz kadavradan yapılan nakillerdir. Ayrıca organ nakli sonrasında, nakil yapılan hastanın vücudunun organı kabul etmesi de zorlu bir süreçtir. Tüm bu süreçlerde Ege Üniversitesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi birçok başarıya imza atmıştır.
Bazı basın kuruluşları tarafından gündeme getirilen iddialarla ilgili kurumumuz tarafından başlatılan inceleme sürmektedir. Yapılan ilk incelemelerde; nakil öncesi, nakil aşaması ve nakil sonrasında izlenen tüm yolların Sağlık Bakanlığı prosedürlerine uygun ve bakanlıkla koordineli bir şekilde yürütüldüğü saptanmıştır. İddialarla ilgili incelemelerimiz devam etmektedir.
Prof. Dr. Tuncay GÖKSEL
EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi
Sorumlular Bulunsun
Karaciğerin naklinden sonra hayatını kaybeden Denizlili Arife Aykut'un kızı Songül Aykut, annesinin ölümüyle ilgili büyük üzüntü duyduklarını ve sadece sorumlularının bulunması için gereken yerlere şikayette bulunduklarını söyledi.
Aykut, yaptığı açıklamada, karaciğer yetmezliği bulunan annesine 20 gün önce organ nakli için başvuruda bulunduklarını anlattı.
Bunun için Ege Üniversitesi Hastanesine kan örnekleri verdiklerini belirten Aykut, "Biz başvurumuzu yaptıktan 15 gün sonra organ bağışı gerçekleştirildi. Daha sonra annem fenalaştı ve kendisini kaybettik. Annem yok artık. Bomboş kaldık. Çok fazla acı çekmemek için otopsi istemedik. Ama sorumluların bulunması için şikayette bulunduk." dedi.
Böbrek nakli olduktan sonra hayatını kaybeden Münire İnanç'ın oğlu Yusuf İnanç ise ameliyatın ardından ilk 15 gün her şeyin çok güzel geçtiğini ancak daha sonra annesinde bacak ağrısı, yüksek ateş ve tansiyon düşüklüğü şikayetlerinin başladığını dile getirdi.
İnanç daha sonra annesini kaybettiklerini belirterek, "Annem 3 yıldır organ bekliyordu. Biz hem Ege hem de Akdeniz Üniversitelerine başvuruda bulunmuştuk. Organ çıkınca çok sevindik. Canımız çok yanıyor. Gereken şikayeti yaptım. Sonuna kadar annemin hakkını arayacağım." dedi.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde eşi tarafından darbedildiği öne sürülen 38 yaşındaki kadın, 15 Aralık'ta Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki 5 günlük yaşam mücadelesini kaybetmiş, kadının organları bağışlanmıştı.
Kadının iki böbrek ve karaciğerinin nakledildiği hastalardan 2'sinin öldüğü, birinin de yoğun bakımda tedavi altında olduğu iddia edilmişti.
Ege Üniversitesi de iddialara ilişkin başlatılan incelemenin sürdüğünü bildirmişti.
