Haber/ Gökçe ADAR
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojileri Bölümü Doktora Öğrencisi Can Ünal, yüksek lisans konusu olarak eşek sütünün faydaları üzerine bir çalışma yaptı. Konuyla ilgili araştırmaların çok az olduğunu söyleyen Ünal, eşek sütünün ürünlere uygulabilirliğini araştırdığını dile getirdi. Ünal, “İnek sütlerinin fonksiyon özelliklerini araştırdım. Vitamin ve mineral açısından zengin bir süt. Klopatra'nın eşek sütünü yüzüne sürdüğü rivayet edilir. Diğer sütlere göre farkı şu; içerisinde C vitamini var. Kuru madde ve şeker var. Mesela bir bebek, inek sütü veya keçi sütüyle beslendiğinde sindirim problemi yaşıyor ancak eşek sütü sindirimi kolay ve içerisinde iki farklı protein var. Bu bakımdan anne sütüne benziyor ve ek gıda olarak kullanılabilir” dedi.
Eşek sütünün halk arasında bilindiğini söyleyen Ünal, “Araştırmam için eşek sütü satan çiftliklerle konuştuğumda sütlerin direkt halka satıldığını söylediler. Örneğin, boğaz enfeksiyonu olan bir vatandaş eşek sütü alıp içiyormuş. Vatandaş eşek sütünü alıyor ama içerisinde ne olduğunu bilmiyor. Boğaz ağrısına, faranjite iyi geldiği söyleniyor. Bizim sorunumuz şu; faydayı biliyoruz, kaynağı biliyoruz ama ikisi arasındaki ilişkiyi bilmediğimiz için ürünün değerini anlayamıyoruz. Halk bu konuda bir takım bilgisi var ama kağıt üzerinde bir değere sahip değil. O yüzden bir şey ispat edilmiyor. Bu konuda daha fazla araştırma gerekli” diye konuştu.
Türkiye'de zor
Eşek sütünün kullanabilir olmasının önünde dini engellerin olduğunu dile getiren Ünal, “Bu söylediklerimin Türkiye'de hayata geçmesi biraz zor. Öncelikle dini faktörler geçerli. Ben tezimi araştırırken, öncelikle süt temin ettiğim eşek çiftliklerine baktığımda bakanlığa bağlı çiftlikler olmadığını gördüm. İnek çiftliklerinde; inek, keçi, koyun olarak ayrılabiliyor. Ama eşekler, atlarla aynı familyaya girdiği için sıkıntı çıkıyor. Müslüman ülkelerde, tek toynaklı hayvanların eti yenilmez, sütü içilmez diye bir inanış olduğu için eşek sütünün belki de değeri hiçbir zaman bilinmeyecek. Eşekler sadece bizim gibi ülkelerde yük hayvanları olarak biliniyor ve kullanılıyor. Araştırmamın raflarda kalmasını istemiyorum. Bu konuyla ilgili çalışmalara devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
