Cumhuriyet gazetesi yazarı Enver Aysever, Twitter’da paylaştığı bir karikatür nedeniyle açılan bir soruşturmayla ilgili olarak bu sabah karakolda ifade verdikten sonra hakkında Çerkezköy Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilmiş bir yakalama kararı olduğu söylenerek gözaltına alındı.

Aysever’in avukatı Özge Demir, suçlamanın detayları hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, Çerkezköy Sulh Ceza Hakimliği’nin 20 Mart 2020 tarihinde Aysever’in Twitter’da yaptığı bir paylaşımla ilgili olarak “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasında bulunduğunu, bununla ilgili olarak ifadesini almak üzere bir yakalama kararı olduğunu öğrendiklerini belirtti.

Aysever’in başka bir soruşturma nedeniyle karakolda ifade verdikten sonra sağlık kontrolünden geçirilerek gözaltına alındığını söyleyen Demir, İstanbul Anadolu Adliyesi’ne ifade vermek üzere gittiklerini söyledi.

Aysever serbest bırakılmasının ardından HalkTV'ye telefonla bağlanıp durumu hakkında açıklamada bulundu. Aysever'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“1 yıl öncesinden bana yakalama kararı çıkarılmış”

Bugün ben bir başka sosyal medya paylaşımından dolayı ifadeye çağrıldım. Her çağrıldığım ifadeye gittiğim gibi buna da gittim. Özellikle karakoldaki arkadaşlar her iki karakoldakiler de son derece saygılı, ölçülü davrandılar. Hatta bu tarz paylaşımlardan gelen ifadelerden de bıkmış durumdalar, öyle anlıyorum.

Ondan sonra tam kalkacağız ‘sizi gözaltına alıyoruz hakkınızda yakalama kararı var.' Nasıl böyle bir şey olabilir? Ben neredeyse Allahın günü adliyeye gidiyorum, buraya geliyorum.

1 yıl öncesinden bana yakalama kararı çıkarılmış. Belli ki çok ilginç eğer ben bugün gitmesem muhtemelen yarın bir gün sabaha karşı evim basılıp beni gözaltına aldırtacaklardı.”

“İtibar suikastı yapıp, bir yerden düğmeye basıyorlar”

Buradaki şeyi ben yeni anladım. Biraz saf olduğumuz için jetonum geç düştü. Mesela şu benim gibi isimleri itibarsızlaştırmak için akçeli işlere adımızı karıştırmaya çalışıyorlar. 2 gündür sesimi duyurmaya çalışıyordum.

Hiç katılmadığım bir ihaleye hiç cebime girmemiş bir paraya hiçbir şekilde adımla ilgisi olmayan benim dışımda gelişmiş bir olaya sanki bir takım, devleti arpalık haline getirenlermiş gibi muamele görüyoruz.

Taktik şu; beni onlarla ilişkilendirip adi bir suçlu muamelesi yapmak istiyor bir çevre. Çok ilginç ki bugüne denk geldi. Aslında benim bu kadar yargılandığım davalar ne davaları? Yazdığım bir yazıdan dolayı hapis cezası gördüm.

Kabataş yalancıları dediğim için beraat ettim artık onların yalancı olduğu tescilli. Ondan sonra bugünkü beni gözaltına aldırdıkları karikatürle ilgili yaptığım paylaşımdan dolayı dava açtılar. Hapsimi istiyorlar.

Bugün yeni bir ifade daha verdim muhtemelen onlardan da dava açacaklar. Ben yazdıklarımdan, düşündüklerimden dolayı beni yargılıyorlar. Bu kaçıncı davam bilmiyorum. Ancak çok ilginç önce itibar suikasti yapıp ondan sonra bir yerden düğmeye basıyorlar. Ben bugün gitmesem yarın sabah evime saat 5'te gelseler kim ne diyebilecekti? Türkiye bunları

yaşıyor. Benim 1 liralık namussuzluğum olsa Türkiye'de yaşayabilir miyim? Hesaplarımı tüm Türkiye'ye paylaşırım, böyle bir gelirim de yok, böyle bir fatura da yok bunlar tamamen kumpas.”