HABER/ Gökçe ADAR

İzmir Sağırlar Kalkındırma ve Koruma Derneği üyeleri, hastanelerde ve resmi kurumlarda çalışanların işaret dili bilmemesinden dolayı, yaşadıkları sorunları paylaştı. Halk eğitim kurslarının yaygınlaşması sebebiyle, işaret dili öğreten kişilerin sahte olduklarını iddia eden üyeler, “120 saat halk eğitimden ders almış, bunu bir kazanç olarak gören, kurumlarda torpilleri olan insanlar görev yapıyorlar. Bizim dernek bünyemizde, anne ve babası işitme engelli olup kendisinin işitme engeli bulunmayan üyelerimiz var. Biz bu bireylere koda diyoruz. Kodalarımız, ana dilleri gibi işaret dilini kullanıyorlar. Bizden yardım alınarak, işitme engelli bireylere çeşitli kurum ve kuruluşlarda doğru tercümanlık yapılabilir” dedi.

Bir harf bile önemli

İşitme engelli bireylerin, kurumlarda yaşadıkları sorunları anlatan İzmir Sağırlar Kalkındırma ve Koruma Derneği İkinci Başkanı Ufuk Ekici, “Eskiden, çok iyi işaret dili bilen öğretmenler ders veriyordu. Ancak şu an işsiz kalmış kimyager, fizikçi gibi kişileri işitme engellilerin okuluna getirip, sağırlar okulunda öğretici yapıyorlar. İşaret dili bilmeyen bir kişi nasıl öğretebilir? Geçen gün, İŞKUR'a gittim, görevlilere işaret dili biliyor musunuz? diye sordum. 'Öğrendiğimiz kadarıyla yardımcı oluyoruz' dediler. Böyle bir şey olabilir mi? Bir harfin bile yanlış tercüme edilmesi, işitme engelli bireyin başını derde sokabilir. Bu tercümanlar, işitme engelli bireyleri adliyelerde, mahkemelerde temsil ediyorlar onların sesi oluyorlar. Tek bir kelime bile engelli bireyin hayatını değiştirebilir” diye konuştu.

Görüntülü telefon şart

Dernek üyelerinin gönüllü tercümanlığını yapan Levent Pepeoğlu ise işitme engelli bireylerin bankalarda sıkıntılar yaşadığını söyleyerek, “Bankalarda, işaret dili bilen bir çalışan olmadığı için, arkadaşlarımız büyük sorunlar yaşıyor. Engelli bir arkadaşımız geçen gün, banka üzerinden yanlış birine para göndermiş. Ben bankaya telefon açtım durumu anlattım ama konuştuğum kişi parayı gönderen kişi ile görüşmek istedi. Peki telefonda nasıl anlaşacaklar? Sorun, işitme engelli bireyin yanına tercüman alarak, bankaya gitmesi ile çözülüyor. Bankaların, hastanelerin görüntülü telefon sistemi kurması gerekiyor” ifadesini kullandı. Gönüllü tercüman Melek Uslular ise, “İşitme engelli bireylerin, okul sonrası seviyeleri düşüyor. Kelime hazineleri daralıyor. İşitme engelliler, tercümanlara bağımlı haldeler” dedi. 

Soyer'den randevu aldılar

İzmir Sağırlar Kalkındırma ve Koruma Derneği İkinci Başkanı Ufuk Ekici, işitme engellilerin toplumda dışlandığını ifade etti. Belediyelerin, engelli kadrosunda ortopedik ve görme engelli bireylere ayrıcalık tanıdıklarını söyleyen Ekici, şöyle devam etti: “Belediyelerin daha bir tane işitme engelli aldığını görmedik. Hep bünyelerinde ortopedik engelli, görme engelli işçi çalıştırıyorlar. En büyük engeli olan bireyler aslında işitme engelli bireyler. Ortopedik engeli veya görme engeli olan bir birey, kendini ifade edebiliyor.” Yaşadıkları sorunları paylaşmak için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den randevu aldıklarını söyleyen Ekici, “Soyer'in engelliler konusunda hassas olduğunu biliyoruz. Kendisinden randevu aldık. Umarız, sorunlarımızı çözülür” dedi.