Haber / Didar DEMİRCİ

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla birlikte emekli maaşlarına yapılacak zam oranı da belli oldu. Buna göre memurlara yüzde 7.36, SSK ve BAĞKUR emekli maaşlarına ise yüzde 8,36 zam yapılacak. Açıklanan rakamlara tepki gösteren DİSK’e bağlı Emekli Sen İzmir şubeleri, Konak’ta bir araya gelerek konuya ilişkin basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ve HDP İzmir İl Örgütünden temsilciler katıldı.

Emekliler adına basına açıklamada bulunan DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Hüseyin Özkaynak, “4 Ocak Pazartesi günü TÜİK “resmi enflasyon oranını” açıkladı. Alıştığımız üzere yine sayılara takla attırarak ve ülkenin gerçekliğinden tümüyle kopuk bir enflasyon oranı açıklanarak işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin yaşam şartları göz ardı edilerek yeni zam oranları ilan edildi” dedi.

“Zam değil, ölüm sınırı”

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 590 lira ve yoksulluk sınırının ise 8 bin 436 lira olduğunu hatırlatan Özkaynak, “TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla beraber emeklilere yapılan zam oranlarının emeklileri ölüm sınırına iteceği açıktır. Birileri, işçi sınıfının, kıt kanaat geçinerek patronlara, Hükümete boyun eğmesini istemektedir! Birileri, emeklilerin evlerinde, üstelik böylesi zorlu bir pandemi sürecinde, ellerine geçmeden eriyen üç kuruş ile ölümü beklemesini istemektedir” diye konuştu.

Emekliye verilen değer zam döneminde ortaya çıkıyor

Özkaynak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Biz, farklı işkollarında, ülke ekonomisine yıllarca hizmet etmiş emeklilerin değeri her zam döneminde ortaya çıkıyor! Taleplerimiz karşılanmadan yapılacak “resmi enflasyon oranı” açıklaması ve buna bağlı olarak “zam müjdesi” bizim için yok hükmündedir. Zira, emeklilerin çok büyük bölümü asgari ücretin altında ve hatta açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeye devam edecektir. Daha geçtiğimiz Temmuz ayında yapılan zamlarla en düşük emekli ücreti bin 500 liraya yükseltileceği “müjdelenirken” gerçekte olan yaklaşık 3 milyon emeklinin ücretleri bin 252 lira civarında kalmasıydı. Bu durum zamlı haliyle bile açlık sınırının altında kalan emekli ücretleriyle birlikte Türkiye’yi Avrupa ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumuna getirmekteydi. Üstelik bu yıl ücretlere yüzde 100 bir zam yapılsa bile emeklilerin zamlı ücretleri açlık sınırında kalmaya devam edecektir. En düşük yüzde 20’lik dilimdeki 2,6 milyon emeklinin aylık 763 lira harcanabilir geliri olduğu göz önüne alındığında ise yapılması gereken zam yüzde 400 gibi bir orana tekabül etmektedir. Bu durum emeklilerin ücret dağılımında ve ülkenin gelişmesinden aldıkları payda göz ardı edildiğinin göstergesidir. Ocak 2021 için öngörülen yüzdelik oranlarda emekli ücretleri zammı bu bağlamda hiçbir iyileştirme ifade etmemekte; gerçek enflasyonun dahi altında kalmakta, geçtiğimiz temmuz ayında bin 500 liranın altında ücret alan emeklilerin yine bin 500 liranın üzerinde bir emekli ücreti alamayacaklarını söylemekten ve ancak biz emeklilere “Ölün!” demekten öteye geçmemektedir.”

Konuşmalarının ardından Emekliler olarak taleplerini dile getiren Özkaynak, “Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret almak, Emekli ücretlerinin sadece enflasyona endeksli değil; milli gelir artışı da göz önüne alınarak belirlenmesi ve asgari ücretin altında aylık emekli ücreti belirlenmemesi, Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için acilen bir intibak yasasının hayata geçirilmesi, Emeklilikte yaşa takılanlar adı altında yaratılan sorunun bir an önce eşitlikçi bir biçimde çözüme kavuşturulması” dedi.

Sertel: Siyasi partiler mezarlığına göndereceğiz

Konuşmaların ardından söz alarak, konuya ilişkin hükümete eleştirilerini dile getiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Geçtiğimiz yıl başı yaklaşırken mecliste intibak yasasını TBMM’ye indirdim. Orada çok açık ve net şu cümleleri söyledim. Türkiye’de 13.2 milyon emeklinin 4 küsür milyonu dul ve yetim. Bu 13.2 milyon emeklinin 7 milyon 900 bini bin 500 lira ile 2 bin lira arasında maaş alıyorlar. Türkiye’de açlık sınırı 3 bin lira seviyesine dayanmışken, bunun tam yarı yarıya altında bir maaşı emekliye reva görenlere seslendim. Sizin de anneniz babanız var. Sizin de komşularınız, arkadaşlarınız var. Gelin birlikte intibak yasasını gündeme getirelim dedim. Yasa teklifini sundum. Burada oylayalım ve emeklilerin yüzü gülsün dedim. Ama daha yerime oturmadan AKP ve MHP oylarıyla teklifim reddedildi. 12 Eylül bizim haklarımızı gasp etmeye başladıktan sonra 2000’li yıllara geldiğimizde toplamda 5 gün iş günü olan bir insanın emekli olurken aldığı maaşa yüzde 75’i bağlanıyordu. Yani bin lira maaş alanın 750 lira emekli maaşı oluyordu. 2008’lere geldiğimizde bu oran yüzde 65’lere düşürüldü. Sonra bu oran yüzde 50’ye düşürüldü. Milli gelirden elde edilen payı o yasal seviye içerisinde değerlendirmeyecekler ve bütün çalışanları, öğretmenleri, polisleri, işçileri BAĞKUR’luları hepsini yüzde 35, 40’larla emekli edecekler. 65 yaşına kadar emekli olana kadar çalışacaklar. Hadi devlet memurları çalıştı diyelim. Hangi patron bir işçiyi 65 yaşına kadar çalıştırır. Türkiye ne yazık ki çalışanların ve emeklilerin süründürüldüğü bir ülke haline getirildi. Ama umudumuzu hiç karartmayalım. Bunlardan birlikte mücadele ederek kurtulacağız. Bizi açlığa ve sefalete mahkum edenleri mutlaka sandıkta yerle bir edeceğiz ve siyasi partiler mezarlığına onları da göndereceğiz” şeklinde konuştu.

Sarı: İşçi sınıfının sesi hiçbir yerde kesilmeyecek

Yandaş basının emeklilerin sesini duyuramadığına ve hükümetin ise emeklilerin sesine kulak vermediğine dikkat çeken DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, işçi sınıfının sesinin hiçbir yerde kesilemeyeceğini, mücadelenin devam edeceğini dile getirdi. Sarı, “Sevgili emekliler, mutlu olmak istiyorsanız, 365 gün Takvim Gazetesi okuyun. Kışın üşüyorsanız doğal gaz yakmayın, sobanızı kırmızıya boyayın öyle ısının. Sevgili emekliler, bu ülkenin özelleştirmede AKP’nin yediği parayı sizin alın terinizin üzerinden kazandılar. Sümerbank’ta, Tekel’de, SEKA’da, Şeker Fabrikalarında ve o kadar çok sayacağımız, ek balık kurumları da dahil olmak üzere bütün cumhuriyetin değeri olan farikaları sattılar. Cukkaya indirdiler 5’li Çeteye yedirdiler. Bunun hesabını hep birlikte mücadeleden vaz geçmeden sokakta, meydanlarda ve sandıkta AKP’den hesabı soracağımız güne kadar, hangi gün olursa olsun, yürekleri yetiyorsa bugün yürekleri yetmiyorsa yarın, biz hazırız! İşçi sınıfına emeklilere, memurlara reva gördüğünüz zam oranlarıyla yoksullaştırılan halkınız sizden hesap sormaya hazırlanıyor. Son olarak Pazar torbalarınızı doldurmak istiyorsanız Diyanet İşleri Başkanının çağrısı üzerine söylüyorum, pazara akşam pazarcılar tezgahlarını topladıktan sonra gidin” diye konuştu. Sarı sözlerini sağlık çalışanlarının taleplerini de dile getirerek, “Hala bu iktidara oy vermeye devam edecekseniz, AKP’nin yolu Bayraklı’da! Ama mücadele, özgürlük ve demokrasi diyorsanız, laiklik diyorsanız bunun yolu da sokakta!” dedi.