Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2022'de hayata geçirilmek üzere dile getirdiği 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistem'nin (TES) içerisinde kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi de yer alıyor. Ayrıca zorunlu BES de bu sistemin bir parçası.

Erdoğan, son kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "İşçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafımıza, küçük işletmelerimize, yatırımcımıza, üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir sistem kuracağız. Türkiye’nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de inşallah 2022’de yürürlüğe sokacağız" ifadelerini kullandı.

DİSK toplantıya çağrılmadı

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesiyle ilgili olarak dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işçi ve işveren örgütlerinin katılımıyla ile toplantı yaptı.

Albayrak ve Selçuk toplantıda sunum gerçekleştirerek, kıdem tazminatı ile ilgili değişiklik yapılacağını anlattı. Ancak alınan bilgiye göre TOBB, TİSK, Türk-İş ve Hak-İş’in katıldığı toplantıda herkes değişikliğe karşı çıktı. İşverenlerin de değişikliğe karşı görüş bildirdikleri öğrenildi. İşçi tarafı da işveren tarafı da zamanlamanın çok yanlış olduğunu vurguladı. İşçi tarafı çekincelerini açıkça dile getirdi.

Toplantıya DİSK davet edilmedi. DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan, "Bizim bir bilgimiz yok. Bize bir davet, çağrı gelmedi. Bir isim değişikliği ile kıdem tazminatına yönelik saldırı var. Kesinlikle kabul etmeyeceğiz” dedi.

'Zamanlama endişe yarattı'

Öte yandan Mehmet Kaya'nın aktardığı habere göre, işçi ve işveren kanadından başkanlar, düzenlemenin bu ortamda gündeme gelmesine sıcak bakmadıkları yönünde ifadelerde bulundu. Bütün kuruluşların daha önce kamuoyuna açıkladıkları pozisyonları tekrarladıkları ancak ne işçi, ne de işveren kanadından düzenlemenin hayata geçirilmesi yönünde güçlü bir söylem olmadığı, salgın kaynaklı ekonomik sıkıntıların yaşandığı ortamın zorluğunun vurgulandığı öğrenildi.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi nedir?

Üzerinde çalışılan 'Tamamlayıcı sigorta' ya da 'zorunlu mesleki sigorta' literatürde 'ikinci sütun emeklilik' olarak adlandırılıyor. Tamamlayıcı sigorta sisteminde her çalışan için zorunlu olarak bir emeklilik sigortası hesabı açılması gerekiyor. Bu hesap işçi nerede çalışırsa çalışsın primlerin yatırılabileceği bir sigorta hesabı olarak işliyor.

Primlerin işveren tarafından ödenmesi ve kamunun da teşvik vermesi yönünde hazırlık yapıldığı bildirilmişti. Hazine’deki ilk taslaklarda düşük de olsa işçi primi de yer alıyordu ancak bu konuda kesin bir bilgi bulunmuyor.

Mevcut çalışanların durumu

Tamamlayıcı sigortanın sosyal sigortadan farkları, sağlık giderleriyle ilişkilendirilmemesi, emeklilerin gelecekte alacağı maaşının sadece birikimle ilişkilendirilmesi, kısa vadeli sigorta kolları bulunmaması olarak sıralanıyor. Ayrıca, fon, herhangi bir özel yatırım fonu gibi, şirketlere hissedar olmak dahil, finansal piyasalarda ve diğer piyasalarda çok çeşitli araçlarla nemalandırılabiliyor.

Türkiye için geçiş döneminde, belirli bir tarihten itibaren kıdem tazminatının kaldırılarak o tarihten sonra işe girenlerin bu sisteme dahil olması önerilmişti. Mevcut çalışanlar için yine emekliliğine kısa süre kalanlar hiçbir şekilde bu sisteme dahil edilmeyecek. Halen çalışan ancak emekliliğine yeterli süre bulunanlar isterlerse işverenin de onayıyla fona dahil olabilecek. Bunun için kamunun bireysel katkı dahil bir dizi özendirici uygulama yapabileceği belirtildi.

Daha önce yapılan çalışmalarda, fona dahil olan işçilerin ölüm ve sakatlık hali dışında fondan ilk çekişini 10 yıl sonra yapabilmesi öngörülmüştü. Tamamlayıcı sigortada katılımcıları dönem sonunda toplu para ya da maaş seçeneğini tercih edebilecek. Maaş seçeneği bireysel emeklilik sisteminde bulunmuyor.

Fon sistemine eleştiri

Fon sistemine yönelik olarak sosyal tarafların çeşitli endişeleri bulunuyor. Bunların başında, mevcut bir yıllık çalışmaya bir maaş ücreti sağlayacak prim oranının yüzde 8.33 gibi yüksek bir seviye olması geliyor. İşveren kesimi iş değişikliklerin hızlanmasının da endişe kaynağı olduğunu belirtiyor.

Mevcut çalışanların sisteme dahil edilmesi halinde birikmiş tutarların fonda karşılığı oluşacak şekilde aktarılması için ilave kaynak gerekirken bunun işçinin hak kaybı olmadan nasıl yapılacağına dair formül üretilmesi gerekiyor.