Adem YILDIRIM / Birleşik Kamu-İş İzmir İl Başkanı

Ülkemizde enflasyon yangını büyümeye devam etmektedir. TÜİK, enflasyonun Mart ayında yüzde 1.08 arttığını yıllık ise yüzde 16.19 yükseldiğini açıkladı. Birleşik Kamu-İş KAMU-AR’ın Mart ayında yaptığı gıda harcamaları araştırmasına göre 2021 yılının tümünde en fazla tüketilen gıda maddelerinin fiyatında son bir yılda yüzde 29.2 artış olmuştur.

TÜİK rakamlarına göre enflasyon; Ocak'ta yüzde 1.68, Şubat'ta yüzde 0.91, Mart'ta yüzde 1.08 olarak açıklandı. İlk üç aylık enflasyon yüzde 3.70 oldu. 5. dönem Toplu Sözleşme sonucuyla yüzde 3 olarak belirlenmiş olan 2021 Ocak zammı üzerine daha şimdiden yüzde 0.70 enflasyon farkı oluştu. Kamu emekçilerine verilen yüzde 3 sefalet zammı yılın ilk üç ayında şimdiden erimiştir.

AKP iktidarının TÜİK üzerinde enflasyon rakamlarını düşük göstererek kamu emekçilerine ve emekliye hak ettiği aylığı düşük vererek zulüm yapmıştır. 2021 yılında yaşanan fiyat artışları ve hayat pahalılığı, yapılan zammı kamu emekçilerinin cebine girmeden fazlası ile geri almıştır. Zam oranı ortalama enflasyonun, yaşam gerçeklerinin altında ve açlık sınırının bile oldukça altında kalmıştır.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları ile halkın enflasyonu birbirini tutmamaktadır. İktidarın ve TÜİK’in yurttaşları içine soktuğu gıda enflasyonu KAMU-AR’ın her ay düzenli yaptığı rakamlara her geçen gün yaklaşmaktadır.

AKP iktidarının, resmi enflasyon oranlarındaki düşüş iddialarına karşılık gerçekler farklıdır. Eriyen maaşlar, artan borçlar, artan işsizlik ve gıda artışları emekçilerin gerçek gündemidir. Emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Emekli, memur, işçi, çiftçi gibi sabit ve dar gelirli ülke emekçileri enflasyon altında ezilmektedir. AKP iktidarının ekonomik krizi ve salgının yurttaşların mutfağına etkisini yok sayan anlayışından vazgeçmelidir. AKP iktidarı enflasyonu gıdayı ucuzlatarak değil, halkın en fazla tükettiği mal ve hizmetlerin ağırlığını değiştirerek yapmaktadır.

Ülke gerçekleri şu şekilde;

Gerçek işsizlik 2020 yılının 12 ayının ortalamasına göre 10.2 milyonu aşmasına karşılık TÜİK, işsizliğin 2019 yılına göre 1 milyon 268 bin kişi azaldığını iddia etmektedir.

İşsizlik ordusundaki 4 milyon 219 bin kişi iş olsa çalışırım; 4 milyon 61 bin kişi de ilk kez iş olsa çalışırım demektedir.

TÜİK’in Şubat enflasyonunda yüzde 15.61'lik artış dediği dönemde Birleşik Kamu-İş KAMU-AR’ın Şubat enflasyonu 29.7 artış, Mart enflasyonu yılın ilk üç aylık döneminde yüzde 9.2, son bir yılda ise yüzde 29.2 oranında arttı.

Birleşik Kamu-İş KAMU-Ar’ın Mart ayı açlık yoksulluk araştırmasına göre de açlık sınırını 3 bin 396 liraya, gıda dışı gereksinimler için yapılması gereken harcama ise 8 bin 179 liraya yükselirken yoksulluk sınırı da 11 bin 575 lira oldu.

TÜİK tarafından açıklanan yüzde 15.61 enflasyon oranı uluslararası kıyaslamasına göre de Türkiye

Avrupa ülkeleri arasında en yüksek enflasyona, G-20 Ülkeleri arasında en yüksek 2. enflasyona, Dünya genelinde ise en yüksek enflasyona sahip 14. ülke konumundadır.

Yine Türkiye şu an yüzde 19 ile Avrupa’nın en yüksek faiz oranlarına sahip ülkesi konumunda iken

Dünya sıralamasında ise Türkiye yüksek faizde 7. sıradadır. Kongo, Sudan, Angola gibi ülkeler Türkiye’den daha düşük faiz uygulamaktadır.

Hanelerin maddi beklenti endeksi Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2.5 oranında arttı; Şubat ayında 84.5 olan endeks, Mart ayında 86.7 oldu.

Vatandaşların bankalara olan borcu da 2 milyon 107 bin kişilik artışla 2020 yılı sonunda 34 milyon 4 bin kişiye kadar çıktı.

Vatandaşın bankalara ve finansman şirketlerine olan borcu 12 -19 Mart arasında ise 849 milyar TL oldu. Ocak ayı itibarıyla içinde 1 milyon liradan fazla bakiye bulunan hesap sayısı yurt içinde yerleşikler için 279 bin 656’ydı. Bu sayı Şubat ayında 283 bin 595’e yükseldi. TL milyonerlerinin sayısı 1 ayda 3 bin 939 arttı.

TÜİK, enflasyon hesaplarında kullandığı parametreleri değiştirerek gerçek enflasyonu dediğimiz gibi hesaplamalı ve açıklamalıdır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; çarşıda, pazarda ve mutfakta yaşanan gerçek enflasyon ile resmi enflasyon rakamlarının birbirinden çok farklı olduğuna bir kez daha dikkat çekiyor, AKP iktidarının yayımladığı verilerin ve açıklamaların gerçeklerle uyuşmadığını belirtiyoruz. Acilen kamusal, toplumcu yatırımlar yapılmalı ve gelir adaletsizliği giderilmelidir.