Atatürk Anadolu Teknik Lisesi Müdür Başyardımcısı Erol Gönç'ün okul bahçesinde uğradığı fiziki saldırıya eğitim sendikalarından tepki geldi. Eğitimciler Milli Eğitim Bakanlığı'nından önlemlerin artırılmasını istediler.

Haber / Umut KARAKOYUN

İzmir’in Karabağlar İlçesi’nde bulunan Atatürk Anadolu Teknik Lisesi Müdür Başyardımcısı Erol Gönç, iddiaya göre okulla alakası olamayan ancak okul bahçesinde yüksek sesle müzik dinleyen bir gruba uyarıda bulundu. Gönç, grubun okul bahçesinden çıkmasını istedi ancak uyarının karşılığı, şiddet olarak geri döndü. İddiaya göre, Erol Gönç kimliği belirsiz kişiler tarafından dakikalarca darp edildi. Boğazı sıkılan, burnu kırılan ve tekmelenen Gönç, aynı zamanda hakaretlere de maruz kaldı. Olay bununla da bitmedi. Eğitim-İş, saldırı esnasında, şahısların, aynı zamanda sendika üyesi olan Erol Gönç’ün yüzünde sigara söndürmeye çalıştıklarını açıkladı. Olayın ardından hastaneye kaldırılan eğitim emekçisi, tedavi olduktan sonra 7 gün iş göremez raporu aldı. Saldırı karşısında birleşen eğitim sendikaları, okul önünde açıklama yaptı. Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen’in de destek verdiği açıklamada konuşan Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri Zuhal Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) çağrıda bulundu. Öğretmenlerin çalışma güvenliğinden MEB’in sorumlu olduğunu vurgulayan Zuhal Dinçer; “Öğretmenlerin okul içinde ve dışında güvenliğini sağlamak sizin oturduğunuz makamların asli görevlerindendir. Okul bahçeleri ve önlerini günün her saatinde tehlikelerden arındırıp, öğretmene şiddet hadiselerinin önüne geçiniz” dedi.

MEB ÖNLEM ALSIN

AKP’nin toplumu kutuplaştırıcı, öfke empoze eden politikaları ve eğitimcileri itibarsızlaştırma hamlelerinin her geçen gün meyvesini verdiğini ileri süren Zuhal Dinçer, saldırganlar için ‘vandallar’ ifadesini kullandı. Türkiye’nin her yerinden okul önlerinde çetelerin, servis mafyalarının, uyuşturucu tacirlerinin cirit attığı haberlerinin ardı arkası kesilmediğini anımsatan Dinçer; “İstanbul Pendik’te bir okul çıkışında kurşunlara hedef olarak yaşama gözlerini yuman gencecik Helin Palandöken’in kanı henüz kurumamışken, MEB ve ilgili mülki amirler, okulların güvenliğini sağlamak konusunda yeterli bir adım atmamakta” dedi. Okulların gelişimini tamamlamamış çocuk ve gençlerin kendilerini en güvende hissetmesi gereken yerler olması gerektiğini vurgulayan Dinçer, ülkenin geleceği olan çocukların ve onların emanet edildiği öğretmenlerin okullarda güvenliğini sağlayamamanın, geleceğe sahip çıkamamak anlamına geldiğini söyledi. Zuhal Dinçer, açıklamasının sonunda şunları dile getirdi: “En ücra köşelere tayin edildiğinde bile ‘vatan toprağıdır’ diyerek görev alanı kabul eden, hali hazırda yoksulluk ve işsizlikle her an burun buruna getirilen başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim neferleri, toplumda baş tacı edilmesi gerekirken; AKP’nin itibarsızlaştırma politikaları sayesinde her türlü saldırıya açık hale gelmiştir.” Açıklamanın ardından eğitim emekçileri dağıldı.