DİSK'in "Gençlerimizin ve çocuklarımızın emaneti kıdem tazminatını kimseye yedirmeyiz!" başlıklı açıklamasında, "İşçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakın" ifadesi kullanıldı.

DİSK'ten kıdem tazminatı çalışmalarına tepki: Çocuklarımızın emanetini kimseye yedirmeyiz

"İşçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakın"

Hükûmetin yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde kıdem tazminatını fona dönüştürmeyi hedefleyen planının ayrıntıları netleşmeye başlarken, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ndan (DİSK) tepki geldi. DİSK'in "Gençlerimizin ve çocuklarımızın emaneti kıdem tazminatını kimseye yedirmeyiz!" başlıklı açıklamasında, "İşçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakın" ifadesi kullanıldı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta içinde yeni istihdam kalkanı paketine dair bir açıklama yaptıktan sonra, "Türkiye'nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022'de yürürlüğe sokacağız" ifadesini kullanmıştı.

Bunun üzerine bu hafta çeşitli basın kurumlarında bu yeni emeklilik paketine ve kıdem tazminatı düzenlemesine ilişkin haberler yer aldı. Habertürk'e göre Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nca yürütülen çalışmaya Hazine ve Maliye Bakanlığı katkı sağlıyor. Gazete yeni sistemle ilgili olarak iki formül üzerinde çalışıldığını belirtti. Sözcü gazetesi ise yeni sistemle çalışanların kıdem tazminatında üçte bir oranında kesintinin planlandığını belirtti.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay dün yaptığı açıklamada, "İşçinin haklarını geriye düşürecek hiçbir teklifi imzalamam. Tek başıma kalsam da, ölsem de kıdemi vermem" demişti.

Çalışmalara ilişkin bir tepki de bugün DİSK'ten geldi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

"Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, budamaya, el koymaya dönük çeşitli yeni planların olduğunu kamuoyuna yansıyan bazı bilgilerden duyuyoruz.

Hükümet her zaman yaptığı gibi konunun asıl muhatapları olan bizleri görmezden gelerek gizli kapalı biçimlerde nabız yoklamaya çalışıyor. Kıdem tazminatını yok etme planı için zemin oluşturmaya çalışıyor.

Bugüne kadar defalarca söyledik. Bir kez daha net biçimde söyleyelim:

  • Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmaya, daraltmaya ve budamaya dönük her türlü girişime karşıyız.

  • Kıdem tazminatının fona devredilmesine karşıyız.

  • Kıdem tazminatının tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında yok edilmesine karşıyız.

Kıdem tazminatı bir işveren yükümlülüğüdür, son ücret üzerinden hesaplanır ve iş güvencesi dayanağıdır. Kıdem tazminatını işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak, son ücret ile bağını koparacak, iş güvencesi dayanağı olmaktan çıkaracak her türlü dayatma, bir müzakerenin değil ancak mücadelenin konusu olabilir.

Memleketin gündemi kıdem tazminatı değildir. Kıdem tazminatı bir sorun değildir, haktır.

Hükümeti uyarıyoruz. İşinize bakın!

İşiniz işsizlik sorununu çözmek. İstihdam yaratmak. Vatandaşın gelirini korumaktır.

İşiniz salgın günlerinde çöken ekonomiyi canlandırmaktır.

İşçilerin 90 yıla yaklaşan en köklü kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına göz dikmeyi bırakın. Kıdem tazminatı sadece dünün ve bugünün değil, geleceğimizin de kazanımıdır, gençlerimizin ve çocuklarımızın emanetidir.

İşçinin alın terinin, emeğinin karşılığı olan kıdem tazminatını kimseye yedirmeyiz.

Kıdem tazminatımızı korumak için dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar direneceğiz.

15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 50’nci yılında hükümeti uyarıyoruz. İşçiler dün nasıl sendikalarına sahip çıktıysa bugün de kıdem tazminatı hakkına sahip çıkmakta tereddüt etmeyecektir.

Kıdem tazminatına dokunmayı aklınızdan bile geçirmeyin!"