DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezolu ve 14 yöneticisi geçen yıl 1 Mayıs'ta konfederasyonu Beşiktaş Dikilitaş'ta bulunan Genel Merkezi önünden Taksim'e yürümek istemişti. İzin verilmemesi üzerine Arzu Çerkezoğlu ve 14 sendika yöneticisi gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 15 yönetici hakkında, "izinsiz olarak toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak, ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamak" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya başka suçtan tutuklu olan DİSK'li bir yönetici kaldığı cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve diğer sendika yöneticileri avukatlarıyla mahkemede hazır bulundu.

"İKTİDAR EN TEMEL HAKKIMIZ OLAN 1 MAYIS'I KUTLAMAMIZA ENGEL OLDU"

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu savunmasında 1 Mayıs 2020'de gününde yaşanılanları anlatarak şunları söyledi:

"DİSK binasının önünden, temsili bir biçimde arkadaşlarımızla birlikte Taksim Meydanı’na gitmek için yürüyüş gerçekleştirmek istedik. Yürüyüşümüz, emniyet güçleri tarafından güç kullanılarak engellendi. 1 Mayıs günü resmi tatil olması ve pandemi sebebiyle sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen tüm işçiler çalıştırılıyordu. Bu süreçte 1 Mayıs’ı kutlamak için Taksim’e bir yürüyüş gerçekleştirmek istedik. İktidar en temel hakkımız olan 1 Mayıs'ı kutlamamıza engel oldu. Bu yaşananlara DİSK’in sessiz kalması mümkün değildir. Hükümetle, özellikle İstanbul Valisi ve İçişleri Bakanlığı ile görüşmeler gerçekleştirdik. Anacak kendileri tüm görüşmelere rağmen bizi kendi belirledikleri sınırlara sokmak istediler. DİSK, hiçbir zaman başkalarının hükmüne girmeyecek. Tüm pandemi kurallarına uyarak yürüyüşümüzü gerçekleştirmek istemiştik. Şu anda ayrıca sokağa çıkma yasağını ihlalden de suçlanıyoruz. Ancak resmi bir şekilde heyet olarak yasaktan muaf olduğumuz bilinmektedir. Öncelikle suçlamaları kabul etmediğimizi, 1 Mayısı kutlamanın bizim hakkımız olduğunu ve Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile bu hakkımızın güvence altına alınmış olduğunu belirtmek isterim. 1 Mayıs suç değildir. Kolluk, haksız müdahaleyle bir konfederasyonun üyelerinin, dünyanın gözü önünde gözaltına alınarak yargılanmaları kabul edilemez. Bu sebeple beraatlarımızı talep ediyorum.” 

“ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK”

Diğer DİSK yöneticileri de suçlamaları kabul etmedi ve anayasal haklarını kullandıklarını söyleyerek beraatlarını talep etti. Sendika yöneticileri, hüküm kurulduğu takdirde, açıklanmasının geri bırakılmasını istemediklerini belirtti.

Mahkeme heyeti, olaya ilişkin kamera görüntülerinin istenmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılmasını istedi. Mahkeme, Faruk Işık hakkında zorla getirilme kararı vererek eksik hususların giderilmesi ve bazı avukatların yazılı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.

“1 MAYIS’A SAHİP ÇIKMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Duruşma öncesi da DİSK Başkanı Çerkezoğlu Çağlayan Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. “Bugün burada tek yürek olarak 1 Mayıs’ın yasak tanımadığını bir kez daha ifade ediyoruz" diyen Çerkezoğlu, şunları söyledi:

"Bugün burada 1 Mayıs’ın yargılanamaz olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz ve 1 Mayıs’ta Taksim’i, işçi sınıfına kapatanların suç işlediğini bir kez daha ilan ediyoruz. Daha önce yargılandığımız onlarca davada 1 Mayıs ve Taksim konusunda herhangi bir mahkûmiyet kararı yoktur. Aksine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten hükümetlerin, 1 Mayıs’ta Taksim’i işçi sınıfına kapattığı için mahkum eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları vardır. 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na çıkmak istememizin suç olmadığını, açılan onlarca davada dile getirdik ve tüm davalardan beraat ettik. Bu konuda uluslararası kararlar olduğu halde tekrar tekrar aynı davayı açmaktan vazgeçmiyorlar. Varsın onlar hukuksuzluktan vazgeçmesin, biz hakkımız olanı istemekten ve Taksim 1 Mayıs alanımıza sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

“HUKUKSUZ İNADI SÜRDÜRMEKTEN VAZGEÇİN”

Her gün ortaya dökülen mafya, siyaset, medya ilişkilerinin üstüne gidilmesidir. Yargının görevi bugün ülkemizde Taksim 1 Mayıs alanını işçilerden korumak değil memleketi çetelerden ve mafyatik ilişki ağlarından korumaktır. Emredilenleri değil, görevinizi yapın. Bir sözümüzde ülkeyi yöneten siyasi iktidara artık bu haksız, hukuk tanımaz yasağa bir son verin. Anayasa ve yasayı görmezden gelmeye son verin. Hukuksuz bir inadı sürdürerek 1 Mayıs’ı işçi sınıfına ve bütün İstanbul’a zehir etmekten vazgeçin.”