Haber/ Gökçe ADAR

İzmir depreminden 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı'ndan sağ kurtarılan Ayda bebek ve 65 saat sonra Doğanlar Apartmanı'ndan yaralı olarak çıkarılan Elif bebek, tedavi süreçlerinin ardından iyileşerek, okula başladı. Psikolojik tedavilerine devam edilen mucize bebeklerin, aileleri de çocuklarının tekrar o anları hatırlamaması için çabaladıklarını ifade etti. Ayda'nın babası Uğur Gezgin, “Ayda, depremden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Kendini toparlıyor. Psikolojik süreci devam ettiği için yanında depremle ilgili bir şey konuşmuyoruz. Depremden sonra hayat bizim için daha zor oldu. Eşimi kaybedince, oğlum ve kızım Ayda ile yalnız kaldım. Alışmaya çalışıyoruz. Ayda, okula başladı. Buruk bir heyecan yaşadık. Anne eksikliğinden dolayı duygusal anlar yaşadık. Hüzünlü bir mutluluk oldu. Ayda okulundan, öğretmeninden ve arkadaşlarından çok memnun. Yeni bir ortama girmesi onun için çok iyi oldu. Okula gitmeyi çok istiyordu. Annesinin hayali de Atakan ve Ayda'nın aynı okula gitmesiydi. O göremedi” dedi. Depremin ilk saatlerinde, Doğanlar Apartmanı'nda enkaz altında kalan Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seher Perinçek, ikiz kızları Elzem ve Ezel ile çıkarıldı. 7 yaşındaki ağabeyleri Umut Perinçek ise, enkaz altından sağ çıkarılsa da, kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Depremden 65 saat sonra ise enkazdan bir itfaiyecinin parmağına tutunarak çıkarılan Elif bebek, umudun simgesi oldu. Elif Perinçek'in dayısı Özgür Değerli, depremden sonra Elif'in psikolojik olarak iyi durumda olduğunu ifade ederek, ailenin Elif'in enkaz altında geçirdiği saatleri tekrar hatırlamaması için çok iyi ilgilendiğini söyledi.

VAKIF KURDULAR

Elif'in annesi Seher Perinçek ve babası Oğuz Perinçek depremde kaybettikleri oğulları Oğuz Perinçek adına bir vakıf kurdu. Umut'un anısını başka çocuklarda yaşatma kararı alan Perinçek ailesi, depremden sonra Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden gelen bireysel yardım ve destek önerisini kabul etmeyerek, eğitim, kültür, spor ve toplumsal alanlarda özellikle dar gelirli ailelerin çocukların faydalanacağı kurumsal projeler hayata geçirmeyı amaçladı. Aile yakınları, gönüllülerin desteği ile kurulan Yüreklere Umut Vakfı (YUVA), Milli Eğitim Bakanlığı izniyle İzmir'in Menderes, Bayraklı ve Urla ilçeleri, İstanbul’un Bağcılar ilçesi ile Şanlıurfa’daki bazı okullarda kütüphane, laboratuvar ve ana sınıflarını hizmete açtı. YUVA'nın simgesi de enkaz altından bir itfaiyecinin parmağına tutunarak çıkarılan Elif'in akıllarda kalan ve umudu çağrıştıran görüntüsü oldu. 'Umut Yuvamız Olsun' sloganıyla yürütülen çalışmalar sayesinde Umut Perinçek'in anısı, adını taşıyan sınıflarda, çok sevdiği hayvan kitaplarının da yer aldığı kütüphanelerde yaşamaya başladı.

'Elif, mutlu olan her çocukta can bulacak'

Baba Oğuz Perinçek, Umut'un fiziksel olarak olmasa da her zaman yanlarında olduklarını dile getirerek, “Elif, umut oldu ve 65 saat sonra küçücük bedeni ama kocaman yüreği ile sımsıkı tutundu hayata. Umut, bundan sonra YUVA sayesinde gülen, mutlu olan her çocukta can bulacak. Umut’un adını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için kurulan bu vakfın amacı yüreklerindeki masumiyetin, gözlerindeki mutluluk ışıltısının kaybolmaması için geleceğimiz olan çocuklarımıza her konuda destek olmaktır” dedi. Perinçek, YUVA bünyesinde yaratıcı yazarlık kursu düzenlemeyi, tiyatro ve koro çalışmaları yapmayı, sergiler açmayı ve ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirmeyi istediklerini sözlerine ekledi. Baba Perinçek, şöyle devam etti: “Tek mağdur Perinçek ailesi ya da depremzedeler değil aslında, mağduriyet her yerde. Önemli olan onlara ulaşabilmek bir nebze de olsa yaralarına merhem olabilmek. Umut gelecektir, inançtır, özlemdir, olgunluktur, doğallıktır, saflıktır, erdemdir.” Gökçe ADAR