Haber/ Gökçe ADAR

Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, Cumhurbaşkanlığı kararıyla Çeşme'nin acele kamulaştırılmasıyla ilgili konuşarak, karara ilişkin bakanlığın açıklama yapması gerektiğini söyledi. Demir, iddiaların doğru olması durumunda karşı çıkacaklarını ifade ederek şu ifadeleri kullandı: “Biz, Çeşme'nin her tarafının, deniz kıyısının olduğu her noktasının turizm merkezi haline getirilmesini istiyoruz. Konut kooperatiflerini, villaları, turizm dışında

olumsuzluk yaratan hiçbir şeyi istemiyoruz. Geçen yıl bakanla görüştüğümüzde bize Çeşme'nin turizm gelişim bölgesi olacağını söylemişti. Çok sevinmiştik. Ancak, duyduklarımızdan üzüntü duyuyoruz. Turizm içerikli projelerin olmasını diliyoruz. Çeşme'nin turizminin canlandırılmaya ihtiyacı var.”

Habersiz karar alınmamalı

Konuyla ilgili İzmir Valiliği yetkilileriyle görüştüğünü söyleyen Demir, “Yılda 150-200 acele kamulaştırılma kararı çıktığını söylediler. Planlarda acele kelimesi geçebilir. Çünkü acele denmediği zaman planların hayata geçmesi yıllar alabiliyor. Ancak amaç, acele adı altında rant elde etmek, alanı kişiselleştirmek, bazı kişilere-firmalara peşkeş çekmekse Çeşme için hem üzücü hem de Çeşme'ye yakışmayan bir davranış” diye konuştu. Bakanlığın bu konuda şeffaf bir şekilde açıklama yapması gerektiğini ifade eden Demir, “Bakanlık, bu konuda açıklama yapmalı. Doğru bilgilendirmeler sağlamalı. Çeşme Belediyesi'ne ve turizm temsilcilerine haber vermeden herhangi bir işlem yapılmamalı” ifadelerini kullandı.

Çeşme'ye yazık olur

Alanın turizm dışı imara açıldığı takdirde, bölge halkı ve çevrecilerle birlikte hareket edeceklerinin altını çizen Demir, şöyle konuştu: “Alan, turizm amaçlı imara açılırsa güzel olur ama turizm dışı imara açılırsa Çeşme'ye yazık olur. Biz, alanın böyle atıl durmasına da karşıyız. Çeşme'nin turizme ihtiyacı var, turistik alanlara, ürünlere ihtiyacı var. Ne kadar kıyı kenar yerler varsa buranın turizm amaçlı değerlendirilmesi ve Türkiye'ye döviz kazandırması hepimizin hedefi olmalı. Bu amaca yönelik hizmet verecekse karar başımız gözümüz üzerine. Ancak yerler kişiselleştirilir, söylentilerdeki gibi bir kent yaratılmaya çalışılırsa imza kampanyalarına katılır, karara karşı çıkarız.”