Haber/ Gökçe ADAR

  Urla ve Çeşme Alaçatı sınırları içinde yer alan 511 farklı büyüklükteki parselin acele kamulaştırılması üzerine İzmir TMMOB İL Koordinasyon Kurulu temsilcileri basın açıklaması yaparak, kamulaştırılma işlemine tepki gösterdi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, "Doğal alanları korumayı esas almayan ve ranta dönük olan turizm koruma ve gelişim alanlarına özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında çok rastlamaktayız. Geçtiğimiz günlerde ilan edilen acele kamulaştırma kararının içeriği incelendiğinde bu endişemizin doğrulandığını görüyoruz. Kamulaştırılacağı ilan edilen parsellerin bir kısmının tarım alanlarında ve doğal sit alanlarında, kalan kısmının da el değmemiş doğal alanlarda kaldığı görülmektedir" dedi. Acele kamusallaştırma işleminin olağanüstü durumlarda uygulanabileceğini söyleyen Kocaer, "Acele kamulaştırma işlemi, yönetmelikler gereğince sadece yurt savunması ihtiyacı ve olağanüstü koşullarda uygulanabilen bir işlem iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle, doğal alanların ve dolayısıyla ekolojinin yok edilmesi ve halkın malının acele kamulaştırılması kararıyla sermayeye rant sağlanmasına dönük bir araç olarak kullanılıyor" diye konuştu.

Yeni çeşme projesi

Parsel sahiplerinin henüz açıklanmadığını ancak çeşitli iddiaların ortaya atıldığını ifade eden Kocaer, şöyle devam etti: "Daha önce, benzer bir yolla kamulaştırılıp sonrasında plan onama yetkisine sahip kurumlar eliyle yapılan planlarla arazilerin rant değerinin artırıldığını ve bazı sermaye gruplarına peşkeş çekildiğini biliyoruz. Suudi yatırımcıların bu bölgeye ilişkin “Yeni Çeşme” projesinin görselleri geçtiğimiz gün basında ortaya çıktı. Bütün bunlar açıkça acele kamulaştırma kararının peşkeş amacı taşıdığını göstermektedir." Kocaer, parsellerin çevre yoluna 2 km uzaklıkta olduğunu ekleyerek, alanda yapımı tamalanan RES yollarının da bulunduğunu söyledi. İzmirlileri ortak hareket etmeye çağıran Kocaer, "Bu politikalar hayata geçirildiğinde gelecek kuşaklara, tarihi, kültürü, doğal yaşam alanları ve kent kimliği yok edilmiş bir İzmir bırakma olasılığımız yüksektir. Rant politikaları ile yargı sürecinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Önemli olan İzmirli yurttaşlar olarak ortak siyasi mücadeledir.

Mücadele hukukla devam edecek

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, bölge halkının dava açmaya hazırlandığı ve kentteki çevrecilerin de bölge halkıyla beraber hareket edeceklerini söyleyen Yalçın, "Aldığımız bilgiye göre, parsel sahipleri henüz dava açma sürecine girmedi. Dava süresi 60 gün, bu süreci değerlendireceğiz. Bölge halkıyla birlikte hareket edeceğiz. Ancak, yapılan işlem o kadar fütursuzca ki, dava sürecinin bile yeterli olmayacağını düşünüyoruz. Yargıyla bu işlemi iptal ettiremezsek işimiz daha da zor. Çünkü bu sadece Urla ve Çeşme ile sınırlı kalmayacak. Nasıl Gökdelen Projesi'nde kent birlikte hareket ettiyse bir kamuoyu oluşturulduysa bu konuda da aynı şekilde hareket edilmeli. Burada siyasi bir irade gerekiyor. Yerel yönetimlerden destek bekliyoruz" dedi. Gökçe ADAR

En büyük parsel DİSK'in

Kamulaştırılma kararının çıktığı parsellerden en büyük alanın DİSK Ege Bölge Temsilciliği'ne ait olduğunu ifade eden Yalçın, 61 dönümün DİSK bünyesinde var olduğunu iletti. Yalçın, diğer parsel sahiplerinin de kimliklerine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.

Sarı: Harekete geçeceğiz

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, alan içerisindeki en güzel parselin DİSK'e ait olduğunu, bölgenin denize sıfır mesafede olduğunu dile getirerek, kararın iptal edilmediği takdirde hem dava açacaklarını hem de büyük mitingler düzenleyeceklerinin altını çizdi.