Haber/ Gökçe ADAR

Macaristan'da verilen ve Roman Dernekleri Federasyonu aracılığıyla Türkiye'de Roman çocukların yararlandığı REF (Roman Eğitim Bursu), Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de pek çok Roman öğrenciye maddi destekte bulunuyor. Burs programı sayesinde, üniversiteye giden Roman çocukları, her yıl belirlenen kur üzerinden ücret alıyor. Burs programının İzmir temsilcisi Alper Yağlıdere, İzmir'de burstan yararlanan öğrenci sayısının azlığından yakınarak, Roman mahallelerinde okuma oranının düşük olduğunu dile getirdi. Yağlıdere, “Kurduğumuz Roman Derneği dolayısıyla Roman Dernekleri Federasyonu aracılığıyla bursu verecek olan kurum Macaristan'dan bize ulaştı. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de maddi durumu yetersiz olan öğrencilere katkı sağlamak istediklerini iletti. Ben de, programın İzmir Temsilcisi olarak araştırmaya başladım. İlk bursumuzu 2005 yılında verdik. O arkadaşımız şimdi çok iyi yerlerde. Mahalleden taşınıp yeni bir hayat kurdu” dedi.

Roman mahallelerinde okuma oranının çok düşük olması nedeniyle burs verecek öğrenci bulamadıklarını dile getiren Yağlıdere, “Yüksek lisans tezim için bir araştırma yaptım. Roman çocuklar için kritik dönem; ilkokul dördüncü sınıf. Bu dönemden sonra roman çocukların okulu bırakma oranı çok yüksek. Dersler zorlaşıyor. Aile eğitimsiz olduğu için çocuğa yardım edemiyor. Bir yandan da yaşanan ekonomik sıkıntılar var. Dolayısıyla çocuk kendini okuldan çekiyor. Çoğunlukla, çocuk erkekse ve babası bir yerde müzisyenlik yapıyorsa o da müzisyenlik yapmaya başlıyor. Çocuk kızsa, anneyle birlikte temizliğe gidiyor” diye konuştu.

Okuma oranı binde iki kişi

Yapılan araştırmalara göre, Roman mahallelerinde okuma oranının binde 2 olduğunu ifade eden Yağlıdere, REF'in amacının Roman çocukların okumalarının devamlı hale gelmesi olduğunu vurguladı. Yağlıdere, burs kapsamında öğrencilere verilen ücretler konusunda da bilgi vererek, sözlerine şöyle devam etti: “REF, kurunu sabitledi. 3 ve 4'üncü sınıfa giden öğrencilere bin euro veriyor. O da 6 bin TL'ye denk geliyor. Bu para üç taksit olarak ödeniyor” ifadelerini kullandı. Burstan yararlanan öğrencilerin sonrasında elde ettiği başarıların kendileri için gurur kaynağı olduğunu belirten Yağlıdere, “Tüm çalışmalarımız, gençlerimiz başarılı olsun, Roman toplumu için lider olsunlar diye. Bu gençlerimizden biri de, bursumuzdan yararlanan Sedat Atlan kardeşimiz. Sedat, bizim için dağda açan bir çiçek. Bu çiçeklere gözümüz gibi bakıyoruz. Öte yandan kapımız tüm Roman kardeşlerimize açık. Biz, çocuklarımızın okumasını istiyoruz.”

Ailesine de destek oluyor

Burstan yararlanan Sedat Atlan ise REF'in sağladığı katkının yaşamında yarattığı değişimden söz ederek, “REF benim için çok iyi bir burs oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Müzik Öğretmenliği bölümününde öğrenim görüyorum. Giderlerimiz çok fazla. Keman çalışıyorum. Sadece kemanımın teli 500 TL tutuyor. Burs sayesinde hem kendi ihtiyaçlarımı karşılıyorum hem de aileme destek oluyorum” diye konuştu. Lisede güzel sanatlar bölümü için sınava girdiğini ama Roman olduğu için ayrımcılık yaşadığını ileri süren Atlan, “İlkokulu kendi mahallemde okudum. Liseye geçerken, burada büyük bir ayrımcılığa uğradım. Seçmeler sonrası ailemi arayarak, Roman olduğum için beni okula alamayacaklarını ifade ettiler. Bu olaydan sonra müziğe küstüm. Ama pes etmedim. Manisa'ya giderek orada güzel sanatlar okudum. Servis paramı kendim karşıladım. Eğitim giderlerimi karşılamak zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.

Atlan: Okumaya teşvik edilmeliler

Cuma ve Cumartesi günleri keman çalarak hem kendi ihtiyaçlarını karşıladığını, hem de evlerinin kirasına katkıda bulunduğunu anlatan Atlan, şöyle konuştu: “Roman mahallerinde durum içler acısı. Okuyan çocuk ne yazık ki yok. Bu da aile sorunlarından kaynaklanıyor. Aile, çocuğuna yardımcı olamıyor. Gidebileceği bir yol kalmıyor. Çocuk, farklı yollara başvuruyor. Roman çocuklar okumaya teşvik edilmeli.”

Üniversite sürecinde, roman arkadaşlarıyla birlikte yabancı sanatçı Wolfgang Amadeus Mozart'ın eserlerini çaldıklarını ve çalışmalar sonrasında Perküsyon üstadı Hamdi Akatay'la tanıştıklarını söyleyen Atlan, “Hamdi ağabeyimizle birlikte, Mozart'ın eserlerinin yer aldığı bir orkestra kurduk. Bu orkestraya Tepecik Flarmoni Orkestrası adını verdik. Orkestra sadece Romanlardan oluşuyor. İçimizde benim gibi okuyanlar da var. Bizler, hem çalışıp hem de okuyoruz” dedi.