Haber/ Didar DEMİRCİ

Dünyanın sayılı foto muhabirleri arasında yer alan AFP Foto Muhabiri Bülent Kılıç’ın, Onur Yürüyüşü’nü İstanbul’da Beyoğlu Mis Sokakta fotoğraflarken polisin sert müdahalesiyle göz altına alınması, meslektaşlarını ayağa kaldırmıştı. Basın meslek örgütleri olaya ilişkin İstanbul, Ankara ve İzmir’de eş zamanlı eylemler düzenleyerek, Kılıç ve diğer meslektaşlarımıza polis tarafından uygulanan şiddete tepki gösterdi. Söz konusu olaya ve polis şiddetine ilişkin Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel, değerlendirmelerini gazetemiz 9 Eylül’le paylaştı.

Dayanışma ruhunu alevlendirmeliyiz

Bülent Kılıç olayının son nokta olduğunu vurgulayan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, İçişleri Bakanlığının polisin görüntülenmesi hakkındaki genelgesini hatırlatarak, genelgenin polis şiddetinin artmasına neden olduğunu dile getirdi. Durmuş, “Bülent’in yaşadığı infial yarattı. Gerçekten öldürmeye yönelik bir girişimdi. Artık bir patlama noktasında olan gazeteciler 3 kentte sokağa çıktılar. Aslında bu gazetecilerin baskılanmış tepkilerinin açığa vurmuş haliydi. Cezaevinde olan meslektaşlarımız haberlerinden dolayı yargılanan meslektaşlarımız, toplumsal olayları takip ederken polis tarafından engellenen meslektaşlarımız bütün bunların birikmiş hali vardı. Bu tepki bir öfkeye dönüştü. Biz etkili bir eylem yaptık ama iş bitmiyor. Gazeteciler arasındaki bu dayanışma ruhunu yeniden alevlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Vatandaşa da görev düşüyor

Durmuş, Foto Muhabir Kılıç’ın başına gelen olayın benzeri bir dünya uygulamanın olduğuna dikkat çekerek, “Tüm bu sorunların çözülmesi için tepki göstermeye devam etmemiz gerekiyor. Basın özgürlüğünü bu şekilde sağlayacağız. Bundan sonra yaşanan olaylarda da aynı şekilde hızlı tepki göstermeliyiz. Basın meslek örgütleri uzun yıllardır bir araya gelme refleksini kaybetmişlerdi. Gazeteciler arasındaki dayanışma duygusu da kaybolmuştu. Biz sendika olarak yeniden bu duygunun kazanılması için çaba sarf ediyorduk. Cumartesi günü yaşanan olay bunun ateşini yaktı. O yüzden bu eylem çok kıymetli. Bu dayanışma duygusunun yeniden güçlendirilerek bu sorunlarımızı çözebiliriz. Tabi burada vatandaşa da çok büyük görev düşüyor. Türkiye toplumu da haber alma hakkını kaybediyor. Haber alma hakkı için gazetecilere halkın destek vermesi gerekiyor. Bizim işimiz aynı zamanda bir kamu görevi. Biz halkın doğru habere ulaşması için çalışıyoruz” diye konuştu. Öte yandan siyasi kutuplaşmanın da mesleğe zarar verdiğini, halkın da bundan olumsuz etkilendiğini ve nefret söylemlerinin artığını dile getiren Durmuş, “Bu hale gelmemizde iktidarın uyguladığı politikaların da çok katkısı var. Bu kutuplaştırmada gazetecilerin itibarını yok etmede özel bir çaba sarf edildi. Bir mesleği kirlettiler. Meslek kirlendiğinde itibar kaybedildiğinde açıkçası toplum gözünde saygınlığını yitirmiş bir meslek grubu haline dönüştük. Ama biz bunlarla da savaş veriyoruz. Bunları kabul etmiyoruz” sözlerini kaydetti.

Ülkeyi dünyaya rezil ediyorlar

Gazetecilerin son dönemde üst üste şiddete maruz kaldığına değinen TFMD Başkanı Rıza Özel, “Bu kabul edilebilir bir tutum değil. Kamunun haber alma hakkı için görev yapan gazetecilerin her ne şekilde olursa olsun hedef seçilmesini doğru bulmuyoruz. Bu son günlerde çok yaşanıyor. Bunun da temel sebebi, şiddete maruz kalan yalnız bırakılırken, şiddeti uygulayanın elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor olması” dedi. Haberin değeri konusuna değinen Özel, polisin tutumunu eleştirerek, “Bir gazeteci olarak söyleyeyim, orada 10 kişi 15 kişi toplanır. Bir eylem gerçekleştirir. O da gazeteye ya girer ya girmez. Ama bu görüntüler ve yaşananlar olayın büyümesine neden oluyor. Dünyanın en önemli yarışmalarında ödül almış bir foto muhabire şiddet uygulanıyor. Yani burada herhangi bir kişi şiddete maruz kalmıyor. Burada dünyanın tanıdığı bir foto muhabir şiddete maruz kalıyor. Böyle bir foto muhabirine şiddette uğradığı zaman ülkemizi de dünyaya kötü tanıtıyorsunuz. Polis şiddeti asla kabul edilemez. Türkiye böyle bir ülke değil. Dünyaya böyle yansıması benim hoşuma gitmiyor” sözlerini kaydetti.