Islak Burunlar Hayvan Koruma Derneği’nin yöneticileri Fatma ve Zehra Gülten kardeşler, Ören’de kurulan ve 200’ün üzerindeki canın yeni yuvası olacak barınağa destek çağrısı yaptı.
İzmir’de yaşayan Fatma ve Zehra Gülten kardeşler, 2012’de Islak Burunlar Hayvan Koruma Derneği’ni kurarak sahipsiz ve zor durumdaki hayvanlara yardım eli uzattı.

Emekliliğin keyfini sürmek yerine, maddi ve manevi her şeylerini hayvanlara adayan ikili, duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. 13 köpekle başladıkları yolculukta, bugün 210 köpeğe yetişmeye çalışan Gülten kardeşler Kemalpaşa Ören’de hayırsever bir dostlarının aldığı 4 dönümlük arazide yeni bir barınak inşa ediyor. Maddi yetersizlikler yüzünden henüz hayalini kurdukları yeri bitiremediklerini dile getiren kardeşler, mamadan battaniyeye, padoktan kulübeye kadar çok sayıda malzemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti. Hikayeyi en başından anlatan Zehra Gülten, “Muhtaç durumdaki hayvanları kurtaran ablam 2009’da emekli olunca 13 köpeği, 26 kedisi ile Antalya’dan İzmir’e geldi. Menderes Değirmendere’de bir köy evi aldık. Hayvansever olduğumuzu gören bazı köylüler çuvalla kapımıza köpek bırakmaya, duvardan köpek atıp kaçmaya başladı. 43 köpek oldu baktığımız. Kendi yağımızla kavrulurken, 10 ayda banka borçlarından feci duruma geldik. Köy evimizi sattık, banka borçlarını kapattık. Menderes’te yeni bir yere taşındık. Burayı da çok kez sel bastı, barınaklar, brandalar yıkıldı. Durumumuzu gören arkadaşımız Neşe Aytuğ, 2 yıl önce Kemalpaşa Yiğitler’de bir dönümlük arsa aldı. 15 yıl sizden kira almayayım oraya taşının, dedi. Yolda gidip gelirken, kaza geçirmişi, körü, topalı derken olduk 130 küsur köpek. Sığamadık buraya öyle olunca. İkiye bölündük. Ben Menderes’te kaldım, ablam Yiğitler’de” dedi.


SPONSOR ARIYORUZ


Yiğitler’deki barınağın bulunduğu yerden yol geçeceğini öğrendikleri belirten Zehra Gülten, “Bunun üzerine, Almanya’da yaşayan arkadaşımız Neşe Aytuğ gitti kredi çekti. Bu kez Kemalpaşa Ören’de 4 dönüm arazi aldı. Toplamda 210 civarı köpeğe bakıyoruz. Hem köpeklerimiz daha güvende olsun, hem de ikiye bölünmeyelim, onlara daha iyi bakalım diye artık 4 dönümlük bu yeni yere taşınmak istiyoruz. Sakatlarımızın da olduğu bir grup köpeğimizi oraya götürdük. Mavi Kelebekler diye bir grup var. Sağ olsunlar bize gönüllü destek oluyorlar. Konteyner alıp padokların yapılması için aralarında para topladılar, kermesler düzenliyorlar. Etkinlik yapıyorlar. Kim bir veriyorsa, Allah bin versin onlara diyorum. Yeni yere taşınabilmemiz için fiziki eksikliklerimizi gidermemiz lazım. Padoklar yapılmalı, kulübeler yapılmalı. Sponsor arıyoruz” diye konuştu.

Satacak şey kalmadı


2012’de derneği kurduklarından bu yana maddi olarak tükenme noktasına geldiklerini de kaydeden Gülten, “Arabam vardı, sattık. Geçen sene barınağımızda gençlik hastalığı salgını geçirdik. 180 civarı köpeğin aşısı 80 bin lira tutuyordu. Yaptırmazsak yüzde 90’ı ölecekti. Bostanlı’daki evimi bir gecede yarı fiyatına sattım. Evimizi satınca mecburen biz de barınakta kalmaya başladık. Satacak bir şeyimiz kalmadı artık. Günde 6 paket mamamız gidiyor. Aylık 10 bin lira giderimiz var. Zaruri ihtiyacımız öncelikle mama. Ama şu anda kış da gelmek üzere, bir tane bile altlarına serecek battaniyemiz, yorganımız yok. Artık kapıya gelen köpekleri alamıyoruz. Ablam da ben de günde 1.5 saat uyku ile duruyoruz” diye anlattı.


Dilenci gibi olduk


Zehra Gülten şöyle devam etti: “Ben banka müdürüydüm, bir paket mama gönderilsin diye dilenci gibi olduk. Bazı günler hırsımdan ağladığım oluyor. Keşke diyorum zamanında daha çok para biriktirseydim, daha az harcasaydım da şu köpeklere daha iyi baksaydım. Hayvanseverlere de biraz tepkim var. Birçoğu şovmenlik yapıyor. Ben emekli olmadan önce, gönüllü barınaklara düzenli mama yardımı yapardım. Bugün mama ihtiyacı için çağrı yaptığımızda İzmir’den bir paket mama gönderen çıkmıyor. İstanbul’dan Ankara’dan hiç tanımayan insanlar yolluyor. Kimbilir belki biz sesimizi yeterince duyuramıyoruz.”