Haber/ Didar Demirci

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Yönetim Kurulu sendika binasında düzenlediği basın toplantısında korona virüsü riski altında çalışan İş- Kur emekçilerinin sorunlarını taleplerini dile getirdi. Konuya ilişkin basın açıklaması yapan BES Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güven, fiziksel mesafeye uygun olmayan binalarda dönüşümlü çalışmanın uygulanmasını, en kısa zamanda işçi sağlığı ve güvenliğine uygun hizmet binalarına taşınılması gerektiğine dikkat çekerek, İzmir Çalışma İş- Kur İl Müdürlüğü hizmet binasının değişmesi gerektiğini ifade etti. Güven ayrıca, vatandaşla yoğun çalışan birimlerdeki personele N95 Maske dağıtılmasını ve periyodik olarak tüm çalışanlara covid- 19 testi yapılması gerektiğini dile getirdi.

İşsizlik oranı açıklanandan fazla

Korona virüsü salgının 11 Mart itibariyle ülkemizde de görülmesinin ardından salgına yönelik sermaye çarklarının dönmesini etkilemeyecek şekilde önlemler alındığını dile getiren Güven, şu şekilde konuştu:

“Bu düzenlemelerden birisi de Covid-19 salgınının sosyal ve ekonomik hayata olumsuz etkilerini azaltmak iddiasıyla ve “İşten çıkarma yasaklanıyor” propagandasıyla ücretsiz izne çıkarılan işçilerle, işten çıkarılan ama işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39,24 TL ücret desteği verilmesini sağlayan torba yasadır. Gerçek ise; üç ay süre ile asgari ücretin yarısı kadar olan 1172 TL’lik ödeme için, işçilerin geçerli fesih hakkını kullanarak kıdem tazminatı gibi haklarını da kullanamadan açlıkla yüz yüze bırakılmasıdır. Ayrıca 17 Nisan 2020’de başlayan bu uygulama 17 Temmuz’a kadar devam edecekken 3 ay daha uzatılarak sözde “işten çıkarma yasağı” 17 Ekim’e kadar da uzatılmıştır. Çeşitli manipülasyonlara rağmen resmi rakamlara göre işsizlik oranı %13,2 olarak açıklanmıştır. Oysa gerçek işsizlik oranı kat be kat fazladır ve önümüzdeki süreçte daha da artacağı ortadadır. Siyasi iktidar ise sürekli adı “yeni” ancak kendisi bir öncekinin tekrarı olan istihdam paketleri açıklamaktadır. Bu paketlerin özü işverene verilecek teşviklerdir. Emeğiyle geçinenler için ise bir avuç boş vaatten öteye geçmemektedir. Tercih her zaman sermayeden yanadır.”

İşsizlik İş-Kur’un iş yükünü arttırdı

Salgın sürecinde İş-Kur emekçilerinin çeşitli önlemler alınmış olmasına karşılık olumsuz koşullarda yoğun hizmet üretmek durumunda kaldığının altını çizen Güven, “Zira 23 Mart 2020’den itibaren COVİD 19 salgınından olumsuz etkilenen yüzbinlerce işyeri, milyonlarca işçi için Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) kapsamında İŞKUR’a başvurmuştur. İŞKUR hizmet binaları her gün iş bulma umuduyla ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için binlerce yurttaşın başvuru yaptığı kamu birimleri haline gelmiştir. Bu durum karşısında “normal” zamanlarda da yetersiz personel sayısıyla yoğun olarak hizmet vermekte olan İŞKUR çalışanlarının iş yükü katlanarak artmıştır. Yine bu süreçte kamu kurumlarında yapılan düzenlemenin devamı olarak İŞKUR’da da dönüşümlü ve evden çalışma uygulamaları hayata geçirilmiştir. KÇÖ başvurularının arttığı günlerde idari izinli sayılması gereken çalışanlar dahi mesaiye çağrılmıştır. Gerek hizmet birimlerinde gerekse evden yürütülen çalışmada 8 saatlik mesai dışında uzun saatlere yayılan, bazı İl Müdürlüklerinde hafta sonlarında da devam eden bir çalışma süreci yaşanmıştır” şeklinde konuştu. Güven ayrıca, İş-Kur çalışanlarına iki asgari ücret tutarında ikramiye ödemesi yapılmasını bir hak olarak gördüklerini söyleyerek, ikramiye talebinde bulundu.