Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle açıklama yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ülkemizdeki olumsuz tabloya dikkat çekerek “Özgür düşünceye baskı son bulmalı” dedi

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (İGC) Misket Dikmen, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye bu yıl iki basamak daha düşerek 180 ülke arasında 157'nci sıraya gerilediği bilgisi paylaşılırken “Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü ve ne yazık ki 148 gazeteci cezaevlerinde. Basın özgür değilse toplum da özgür değildir” ifadeleri yer aldı.

TUTSAKLARA SERBESTLİK

İGC Başkanı Dikmen yaptığı açıklamada şunları vurguladı: “Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğüne dayanır. Ancak gazeteciler, düşüncelerini ifade ederken mesleklerinin gereğini yerine getirmeye çalışırken endişe duyuyorlarsa... Hapis tehdidiyle karşı karşıya kalıyor onlarcası cezaevlerinde adalet bekliyorsa... Yıllara varan tutukluluk hali fiilen cezaya dönüştürülüyorsa...

Gazetecilik terörle ilişkilendiriliyor, hukuk çiğneniyor binlerce gazeteci işsiz kalmışken birçoğu da işsizlik korkusuyla görev yapmaya çalışıyorsa... Otosansür bir virüs gibi yayılıyorsa...  Anayasal bilgi edinme hakkına rağmen tekelleşme kaygısı ile toplum tek sesliliğe mahkum olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorsa... O ülkede basın ve ifade özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir.

Tüm bu olumsuzlukların yanında uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan ‘Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi’ tanımlamasının ülkemizin itibarını zedelemesi de işin bir başka vahim yanı. Basın özgürlüğü demokrasinin gereğidir. Basın özgür değilse toplum da değildir.

Tüm tutsak gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, özgür düşünceye olan baskılar son bulmalıdır. Halkın haber alma özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılana kadar İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak basın özgürlüğü mücadelemizi sürdüreceğiz.” Anıl DURAN

TGS: Tablo karanlık ama çaresiz değiliz

Konuyla ilgili bir açıklama da Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) geldi. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nün bugün ülkemizde her zamankinden daha kritik bir süreçte kutlandığı ifade edildi ve “Gazetecilere ve medyaya yönelik baskılar her geçen gün artarken bugünkü tablo basın özgürlüğünde Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar geri gittiğimizi gösteriyor” denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hükumetin medyaya yönelik baskıları son dönemde öyle boyutlara ulaştı ki gazeteciler adliyeleri adeta mesken haline getirmek zorunda kaldı. İktidar çizgisinde olmayan tüm yayın organları soruşturmalara hedef oluyor. Medyadaki tek tipleşme de en az baskı ve sansür kadar ifade özgürlüğünü tehdit etmekte. Bu karanlık tablo karşısında elbette çaresiz değiliz. Omuz omuza veren gazetecilerin gerçekleri iktidarların, patronların baskılarından daha güçlüdür. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak özgür ve bağımsız bir medyanın yolunun sendikalı çalışma düzeninden geçtiğini bir kez daha ifade ediyoruz.”