Isısı bin 200 dereceye ulaşan fırınlardan çıkardıkları kor halindeki çeliği yüksek basınçlı makinelerde döverek şekil veren operatörlerinin işi hem aşırı dikkat hem de fiziksel güç gerektiriyor.

İzmir'de el aletleri ve sıcak dövme parça üretimi yapan İzeltaş'ta 17 yıldır dövme operatörü olarak çalışan 40 yaşındaki Barış Kuluç'un mesaisi, yüksek ısıya karşı koruyucu kıyafetleri giyerek başlıyor.

Pense, çekiç, anahtar gibi aletlerin yanı sıra tanklar için palet, otomobiller için motor parçalarının da üretildiği hidrolik dövme tezgahının başına geçen Kuluç'u zor bir gün bekliyor.

Bin-bin 200 derecelik fırınlarda kor haline gelen çeliği sadece yarım metre uzaktan özel bir maşayla çıkaran Kuluç, bu metali dövme tezgahının içindeki kalıba yatırıyor.

Sol eliyle kor çeliği tutan maşayı, sağ eliyle de yaklaşık 40 ton basınçla vuran tezgahın kumanda kolunu kontrol eden dövme operatörü, kalıba vurdukça sarsılan zemine ve çevreye saçılan erimiş çelik parçalarına aldırmadan dakikalar içinde onlarca parçaya istenen şekli veriyor.

Bir seri parçayı dövdükten sonra su ile maşanın buluşması sonrası yükselen duman ise Kuluç'un, sıcağa karşı mücadelesini gösteriyor. Farklı basınç ayarındaki dövme tezgahının başında mesaisini dolduran operatörler, 1 saat çalışıp 1 saat dinlenerek üretim planlarını tutturmaya çalışıyor.

Bu zorlu sürecin ardından tezgahlardan çıkan ürünler ise mikron düzeyinde çatlak ölçümü yapılan cihazlardan geçirildikten sonra farklı üretim süreçlerine doğru hareket ediyor.


Seçilmişler çalışabiliyor


Metal işlerindeki serüveni ortaokul döneminde başlayan, Dumlupınar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Metal Teknolojileri Bölümünden mezun olduktan sonra dövme operatörü olarak çalışmaya devam eden Kuluç, zor bir meslek olmasına rağmen işini severek yaptığını söyledi.

İşin en zor yanının sıcakla mücadele olduğuna işaret eden Kuluç, yüksek ısıdaki fırınların karşısında çalıştıklarını, ortalama 60 derece olan ortam sıcaklığında büyük fanlarla serinlemeye çalıştıklarını ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi.

Kışın sıkıntı olmasa da yaz aylarında çalışma sürelerinin 15'er dakikalık aralıklara kadar indiğini, hava sıcaklıklarının yükselmesi halinde de fabrika yönetiminin takdiriyle paydos ettiklerini dile getiren Kuluç, şöyle konuştu:

"Mesleğin diğer bir zorluğu dövme tezgahından parça sıçrama olasılığı. Operatörün en ufak bir dikkatsizliği uzuv kaybına dahi yol açabiliyor. Çok dikkat emesi gerekiyor. Sürekli titreşimin olduğu, her şeyin hareket ettiği ve ateş saçtığı bir ortam var. Tetikte olmalıyız. Okullarda bu işin eğitimi yok. Dikkatin yanı sıra fiziksel gücünüzün de iyi olması lazım. 250-300 kiloluk kalıplar var, zayıf insanın yapacağı iş değil. Sıcaklığa dayanamayanın yapması çok zor. Burada çalışmak için herhangi bir rahatsızlığının olmaması gerekiyor. Metale kolay kolay kimse şekil veremez. Bununla gurur duyuyoruz. Ateşin karşısında çalışmaya alıştıktan sonra sıkıntısı yok. İşimizi severek yapıyoruz. Zaten sevmeden bu işi yapamazsın."

 "Günde 20 litre su içiyorum"


Dövme operatörlerinin fiziksel gücü yüksek olan yetenekli insanlardan seçildiğini, bazılarının henüz deneme sürecinde sıcağa dayanamayarak işten ayrılabildiğini anlatan Kuluç, sürekli ateş karşısında olmaları dolayısıyla suyu çok sevdiklerini dile getirdi.

Yaz aylarında günde 20 litre su tükettiklerini dile getiren Kuluç, "Her operatörün yanında 2 su şişesi vardır, biri boşalırken diğeri dolar. Akşama kadar ne kadar ter attığımızı bilemeyiz. Arkadaşlık ortamımız çok iyidir. Aynı askerlikteki gibi dayanışma içindeyiz. Yaz aylarında mesai bitince doğru denize gidiyoruz, Çeşme, Mordoğan neresi olursa, en geç akşam 7'de sudayız. Kolay kolay da çıkamıyoruz. Yemekhanedekiler bizi tanır. Biraz torpilli yemek konur, tabakları da pırıl pırıl geri veririz. Herkes 'benim işim zor' der ama o işin içine girip bakmak lazım. Biz bu işe yıllarımızı vermişiz. 'İşim zor' diyen gelip bizi görebilir." dedi.

Kuluç, çalıştığı iş yerinin dünyada sayılı tesislerden olduğunu, bununla da gurur duyduklarını sözlerine ekledi.