İzmir'in Dikili ilçesi Çukuralan Mahallesi'nde Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen Çukuralan Altın Madeni için kapasite artışı istendi. ÇED sürecinin de başlatıldığı projenin kapasite arttışına karşı çıkan çevreciler, maden için verilen yargı kararlarının uygulanmasını istedi.

Dikili'nin Çukuralan Mahallesi'nde Koza Altın İşletmeleri'ne ait olan Çukuralan Altın Madeni sahasında kapasite artırımı için verilen 'ÇED olumlu' kararına karşı İzmir 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde iptal davası açıldı. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Bergama Belediyesi, Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, Dikili'nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Prof.Dr. Ali Osman Karababa, İzmir Tabip Odası adına Dr. Oya Otyıldız, Jeofizik Mühendisleri Odası'ndan Erhan İçöz ve Ertuğrul Barka tarafından açılan davada, 'ÇED olumlu' kararının önce yürütmesi durduruldu, ardından iptal edildi. Ancak 2009/7 sayılı genelgeye dayanılarak bir süre önce yeniden ÇED süreci başlatıldı. Başvuru, bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu'nunda (İDK) ele alınacak.

Bölge halkının itirazlarını komisyonda aktaracak olan Bergama Belediyesi Avukatı Serdar Sinan, "Jeoloji mühendislerinin raporuna göre mahkeme ÇED sürecini iptal etti. Kapasite arttırımı, canlı sağlığı açısından riskli. Maden sahası, yaklaşık 6 kilometre kuzey batısında yer alan ve içme suyu amacıyla Balıkesir Belediyesi tarafından kullanılan Madra Barajı'nın göl alanında bulunuyor. Ayrıca maden atık sularının deşarj edildiği Çökek Deresi, yaklaşık 5 kilometre güneydeki kültür ve tabiat varlığı olan Nebiler Şelalesi'ne dökülüyor. Bir diğer sorun da ocak işletme şevlerinin stabilitesi hesaplarındaki eksiklikleri olduğu. Yeni rapor ile bu yanlış nasıl düzeltilir? Yeni ÇED raporu Çukuralan'ın coğrafyasını mı değiştirecek" dedi.

'DOĞAYA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR'


Konuyla ilgili açıklama yapan davacıların avukatlarından Arif Ali Cangı ise mahkeme kararının hemen ve eksiksiz uygulanması gerektiğini, maden sahasının kapatılması ve sahanın eski haline getirilme çalışmalarının başlatılmasının önemli olduğunu vurguladı. Proje için yapılan İDK toplantısının iptal edilerek, ÇED sürecinin sonlandırılması gerektiğini ifade eden Cangı, "Çukuralan'da iki kez kapasite artırılarak, doğa delik deşik edildi, doğaya karşı büyük ve ağır suçlar işlendi. Oradan çıkan cevher ile Ovacık Altın Madeni onca yargı kararına rağmen çalıştırıldı. Elde edilen altınların 15 Temmuz darbe kalkışmasını yapan terör örgütüne gittiğine dair iddialarla açılan davalar devam ediyor. Artık yeter. 2009/7 sayılı genelge ile Çukuralan'da doğaya karşı, yaşama karşı, halka ve hukuka karşı yeni suçlar işlenmeye çalışılıyor. Yeni suçlara izin verilmemeli" dedi.

'SULARINIZA SAHİP ÇIKIN'


Yapılan yanlıştan dönülmesini isteyen Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise, "Dikili ve Balıkesir belediyelerinin, sularına sahip çıkıp sürece müdahil olması gerekiyor. Eğer 2009/7 sayılı genelgeyi uygulamaya kalkarlarsa, Madra Barajı'nın mı yoksa Nebiler Ilıcası'nın mı yerini değiştirecekler? Yargı kararında da belirtildiği gibi madenin yer seçimi yanlıştır. Çevre Bakanlığı, bugünkü İDK'da yargı kararına uyup, madeni bir an önce kapatmalıdır" dedi.