TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) kent gündemine ilişkin konuları değerlendirerek, basın mensuplarıyla buluştu. Soruları cevaplayan temsilciler, İnciraltı ve Çeşme konularını masaya yatırdı. Toplantıya TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan ve Avukat Olgun Soydan katıldı. İzmir’de Çeşme ve İnciraltı’nın imara açılması konularının kent için 2 önemli konunun olduğunu ifade eden Akdemir, zeytin alanlarının maden tesislere açılmasının Çeşme ve İnciraltı projesi ile özdeş olduğunu belirtti. Akdemir, “İnciraltı, tarım alanı olduğu tescillendi. Çeşme ise tarım alanı olmaktan çıkarıldı. İnciraltı’nda da bu uygulandı ama karar henüz uygulanmadı. Zeytin ise bir ranta teslim ediliyor. Bu yasanın değişmesi zeytinlik alanların ranta taşınmasıdır. Biz bu değişikliği, Çeşme ve İnciraltı projesi ile özdeşleştiriyoruz. İnciraltı’nı koruyamayanların zeytinlikleri koruma ihtimali yok” dedi. İnciraltı'nın nitelikli bir tarım alanı olduğunu söyleyen Akdemir, “Orası nitelikli bir tarım alanı, yılda 2-3 ürün alınabiliyor. Markalı meyve bahçeleri var. Akredite olmuş. O bahçeden çıkan ürünler hiçbir şey yapmadan her ülkeye satılabilir. O bölge tümüyle imara açılırsa ve trafik artarsa artık oraya kimse giremez. Orası İzmirlilerin nefes aldığı yerdir. İnciraltı’nın imara açılmasıyla İzmirli gariban halkın hava alacağı yer kalmaz” dedi.

'NEDEN İNCİRALTI?'

İnciraltı’nın sağlık turizmine yönelik kullanılacak söylemini hatırlatılması üzerine Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi adına cevap veren Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, “İnciraltı’nın imara açılmasının nedeni geçmişteki engelleyemedikleri binalara kılıf uydurmaktır. İmar barışından bile yararlanamamışlar. Geçmişteki yapılan hataların kanunları uygulamayan belediyelerin hatalarını örtmek için yaptığı kılıftır. Balçova’da yeterince sağlık turizmi var, neden İnciraltı isteniyor? Tarım alanı, tarım alanı olarak kullanılmalı çünkü tarım alanları sınırlı tekrar kullanılamaz” diye konuştu. İnciraltı’ndaki arsa sahiplerinin uzun zamandır buradan yararlanamadıklarını söylemelerini hatırlatılması üzerine Akdoğan, yapılaşma olmamasının da doğrudan bir kentte fayda sağladığını ifade etti. Aynı soruya ilişkin Aykut Akdemir, “O alan tarım alanı ise tarım alanı kalmalı. Orada arsa sahibi tarım yapmayacaksa, tarım yapacak olana satsın. 700 tane tapu sahibi var” şeklinde yanıt verdi

'SEBEBİ DENETİMSİZLİK'

TMOOB'un itiraz ettiği ve binlerce depremzedeyi ilgilendiren emsal artışı konusuna da değinen Akdemir, açtıkları davayı geri çekmeyeceklerini söyledi. Akdemir, “31 Ekim'de söylenmesi gereken şeyleri söylemediler. Yıkılan binalar ruhsatlı binalar, ‘Bunlar yıkıldıysa sorumlular buraları denetleyemeyenledir’ demeleri lazımdı. Yıkılan binaların kamu tarafından yapılması gerekirdi. Bu söylenmeliydi. Depremzedeler de haklı ancak davayı TMMOB olarak açtık, geri çekmeyeceğiz” diye devam etti. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman ise, depremzedelerin kurduğu kooperatiften bahsederek, “Kooperatifleşmeleri iyi bir şey ama bunun bir Türkiye sorunu olduğunu düşünmek lazım. Artık deprem konusu İzmir’i aştı” dedi.