ÖZEL/GÖKÇE ADAR
İzmir'de meydana gelen 6.9'luk depremden sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı TOKİ'yle birlikte depremde hasar gören ve yıkılan binaların bulunduğu bölgeleri sayı sayı ayırmış, '1'inci Proje Alanı, 2'inci Proje Alanı' gibi isimler ile sınıflandırmıştı. Deprem sonrası bu binaların yıkılma nedenleri açıklanmış, nedenler arasında 8 katlı bulunan binaların yüksek katlı olduğu ifade edilmişti. Sonrasında ise TOKİ'nin yeniden inşa ettiği ve hala inşaatı devam eden proje alanlarında bulunan binaların kat sayıları, 8'den 5'e düşürülmüştü. Kat sayısında yaşanan değişiklik, pek çok depremzedenin mağdur olmasına neden olmuş, depremzedeler hak kayıpları yaşadıklarını ifade etmişti. Öyleki daire sayılarının azalmasıyla, yeni konutların metrekare sayıları düşmüş, daire cepheleri değişmiş, pek çok depremzedenin ise açıkta yani dairesiz kalmasına neden olmuştu. Bakanlık da açıkta kalan depremzedelere, 'başka apartmandan daire, rezerv alanından daire, daire yerine dükkan, daire yerine nakit para' gibi çeşitli tekliflerde bulunmuştu. Yeniden yapılan konutların plansızca yapıldığını ifade eden depremzedeler, mağdur edildiklerini ifade ederek, kurdukları çeşitli platform ve topluluklar ile mağduriyetlerini dile getirmeye başlamıştı.



DAVA AÇILDI
Deprem konutlarının inşaatı devam ederken ve bir yandan eksik kalan kura çekimleri tamamlanırken, 3'üncü Proje Alanı'nda bulunan Ali Çolakoğlu Sitesi'nde kat sayısının 8'den 5'e düşürülmesini apartman sakinleri mahkemeye taşıdı. İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nde görülen davada, apartman sakinleri 'haklı' bulundu. Dava sonucunda imar planlarının iptal edilmesine karar verildi. Davada, “Plan kararlarının belirtilen açılardan planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” ifadeleri yer aldı.



'KAMU YARARINA DEĞİL'
Davanın avukatı aynı zamanda da Ali Çolakoğlu Sitesi sakini Emel Nazlı, “Bakanlık, proje alanlarındaki bütün binaları 5 katlı olarak planladı ve yaptı. Eskiden bu binalar 8 katlıydı. 5 kat yaptıkları için de bir mağduriyet doğdu. Dairelerimizin bulunduğu üçüncü proje alanında, 410 daire varken 360 tane yapıldı. Eskiden apartmanımızın her katında 2 daire bulunuyorken, şimdi kata 4 daire sıkıştırdılar. Oda sayımız, 3+1'den, 2+1'ye indi. Dairelerimizin metrekareleri küçüldü, cepheleri bozuldu. Bu yapılan imar planı, bizi mağdur etti. Biz de, imar planlarını iptal etmek amacıyla dava açmaya karar verdik. Açtığımız davaya ilişkin de nihai karar çıktı. Mahkeme, imar planlarının kamu yararına uygun olmadığını hükmetti” dedi. Ayrıca konuyla ilgili tazminat davası açtıklarını da söyleyen Nazlı, davanın sonuçlanmasıyla kendilerine tazminatın ödenmesini beklediklerini iletti. Gökçe ADAR

Kat sayıları düştü gökdelenler var
Ali Çolakoğlu Sitesi'nin karşısında gökdelen inşaatlarının devam ederken, yeni deprem konutlarının kat sayılarının düşürüldüğüne dikkat çeken Nazlı, şunları söyledi: “Ali Çolakoğlu'nun hemen karşısında gökdelen inşası bulunuyor. Bir sürü gökdelenler ve yüksek katlı binalar mevcut. Hiç biri depremde zarar görmedi. Depremde zarar gören binaların sebebi yüksek kat değil ama onlar yüksek kat nedeniyle yıkılmış gibi kat sayılarını düşürdüler. İmar planlarının iptaline karar verildi ama orada bitmiş olan binalar var. Devam eden inşaatlar bulunuyor. Onların yıkılıp yeniden yapılması gibi bir şeyin olacağını düşünmüyoru