1 Mayıs, bütün dünyada işçilerinin birlik dayanışma ve mücadelesini simgeleyen gündür. İşçi sınıfının hak ve çıkarlarını kazanma mücadelesinin içerisinde doğmuş ve işçi sınıfı mücadelesinin sembolü olarak gelenek halini almıştır. Her yıl 1 Mayıs'ta dünyanın çeşitli yerlerinde işçiler, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin düzenledikleri etkinliklerle 1 Mayıs’ı kutlamakta, güncel taleplerini dile getirmekte, insanca çalışma ve yaşama koşulları talep etmektedirler.

SÜREKLİ ÇALIŞIYORLARDI


Kapitalizmin ilk ortaya çıktığı dönemlerde, 1700’lerin sonlarında -1800’lerin başlarında, işçiler için çalışma ve yaşam koşulları son derece kötüydü. Kapitalizmin vahşi dönemi olarak adlandırılan bu dönemde işçiler uyumanın ve yemek yemenin dışında kalan zamanlarında sürekli çalışıyorlardı. Günlük çalışma süresi 16 saati buluyordu. Dinlenme, eğlenme kendine, eş ve çocuklarına, yakınlarına zaman ayırma gibi insanı sosyal bir varlık yapan hiçbir şeye zaman ve imkan yoktu. Böylesine ağır koşullarda çalışan ve yaşayan işçilerin ömürlerinde pek uzun olmuyordu. O yıllarda işçilerin ortalama ömrü 35-40 yıl civarındaydı.


BİRİNCİ ENTERNASYONAL


O yıllarda işçiler için hayatlarına kasteden bu çalışma süresinin azaltılması hayati önemde bir talepti. Bu talep etrafında örgütlenen işçiler, grevler yapmaya, gösteriler düzenlemeye başladılar. Çok geçmeden bu mücadele ilk sonuçlarını verdi. 1850′li yıllarda ABD ve İngiltere’de günlük çalışma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edildi. Ancak işçiler 24 saat olan günün 8 saatini çalışmak, 8 saatini uyumak, 8 saatini de dinlenerek ve eğlenerek geçirmek istiyorlardı.
1860′lı yıllarda ABD’de günlük çalışma süresini 8 saate indirmeyi amaçlayan örgütlenmelere gidildi, dernekler kuruldu ve grevler, gösteriler yapıldı. Düşük ücrete ve uzun iş gününe karşı sürdürülen bu mücadele 1. Enternasyonal’in 1866 yılında toplanan kongresinde yasal çalışma süresinin 8 saat olması talebinin kabul edilmesiyle uluslararası bir boyut kazandı.
1884 yılında 8 saatlik işgünü talebiyle başlayan mücadele 1886 yılından itibaren giderek yükselmeye başladı. Düzenlenen grevler ve gösteriler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılmaya başlandı. 1884-1886 yılları arasında ABD’de, Japonya’da Fransa’da Rusya’da 8 saatlik iş günü talebiyle grevler yapıldı.


1 MAYIS TARİHİ BİR DÖNEMEÇ


1868’de ABD Kongresi 8 saatlik işgününe ait bir yasayı kabul etti. 1880’lı yıllarda sekiz saatlik işgününün özel sektörde yaygınlaşması için Örgütlü Meslekler Federasyonu tarafından büyük gösteriler düzenlendi. 1886 yılının Nisan ayına gelindiğinde ABD’de pek çok işyerinde 8 saatlik işgünü mücadelesi grevler, direnişler sayesinde fiilen kazanılmıştı. O dönemde ABD’de örgütlü iki işçi sendikasından biri olan Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu 8 saatlik işgünün yasallaşması talebiyle 1 Mayıs 1886 tarihinde ülke çapında grevler ve gösteriler düzenlenme kararı aldı. 1 Mayıs 1886 günü ABD’de 10’dan fazla kentte 350 bin dolayında işçinin katıldığı gösteriler yapıldı. Şikago’daki 1 Mayıs gösterilerine ise 80 bin kişi katıldı. Milwaukee kentinde düzenlenen gösteriye polis silahla müdahale etti. Polisin göstericiler üzerine ateş açması neticesinde dokuz işçi öldürüldü. Gösteriler sonrasında bazı işyerlerinde 10 saatlik iş günü 8 saate indirildi. 1 Mayıs’ın daha sonra İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanması esas olarak 1 Mayıs 1886’da düzenlenen gösterilerle ilgilidir.

1889 PARİS KONGRESİ


Amerikan İşçi Federasyonu adını alan Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu 1888 Aralık ayında yaptığı kongrede 8 saatlik işgünün kabul edilmesi için 1 Mayıs 1890’da gösteriler düzenlenmesi kararı aldı. 1888 ve 1889 yıllarında belirli bir günün uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanması amacıyla çeşitli öneriler gündeme getirildi. 2. Enternasyonalin (Uluslararası İşçi Derneği) 1889 Paris kongresinde ise Amerikan İşçi Federasyonunun kararına atıfta bulunularak 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs’ta bütün dünyada 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenlenmesi benimsendi. 1 Mayıs’ın İşçi sınıfının uluslararası düzeyde birlik mücadele ve dayanışma günü olması kabul edildi.


TÜRKİYE’DE 1 MAYIS


Türkiye’de 1 Mayıs'ın tarihi yüzyıllık bir geçmişe sahiptir. Ülkemizde 1 Mayıs’ların tarihi Osmanlı İmparatorluğu döneminden başlar. İlk 1 Mayıs 1909’da Üsküp’te Türk, Bulgar, Sırp işçilerinin katılımıyla düzenlenen bir gösteri ile kutlandı. Ardından gelen yıllarda; 1910’da Selanik’te, 1911’de Üsküp, Selanik, İstanbul ve Edirne’de, 1912’de Selanik ve İstanbul’da düzenlenen yürüyüşlerle ve mitinglerle kutlandı. Bu mitinglerde seçme seçilme hakkının herkese tanınmasından, grev yasasına, emeğin haklarını koruyacak kanunların çıkartılmasına kadar pek çok konudaki talepler dile getirildi. 1913 yılında 1 Mayıs kutlamalarına yasak geldi. Bu yasaklama yüzünden 1 Mayıs açık toplantılarla kutlanamadı. Yasak 1914 yılının 1 Mayıs’ında da sürdü. Birinci Dünya savaşı yıllarında ise 1 Mayıs kutlanamadı. 1921 Yılında işgal kuvvetlerinin 1 Mayıs’ı yasaklama girişimi sökmedi. Tramvay, Vapur ve fabrika işçileri iş bırakarak Kağıthane’de toplandılar ve burada 1 Mayıs’ı kutladılar.

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ


1923 Yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi 1 Mayıs’ın Türkiye İşçileri Bayramı olmasını benimsedi. Bu yılın 1 Mayıs’ı ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Adapazarı’nda kutlandı. Mesai kanunun çıkartılması, İzmir İktisat Kongresinde 1 Mayıs’a ilişkin alınan kararın gereğinin yerine getirilmesi bu 1 Mayıs’ın önemli talepleri arasında yer aldı.
1926 yılından başlayarak 1975 yılına kadar 1 Mayıs'ta açık kutlama yapılamadı. 1927 yılında Amele Teali Cemiyetine kamu taşıtlarının işlemesine engel olmamak koşuluyla izin verildi.

1976 YILINDA YÜZBİNLER ALANDAYDI


Yarım yüzyıl sonra ilk yasal 1 Mayıs kutlaması 1975 yılında İstanbul Tepebaşı’nda bir düğün salonunda yapıldı. Türkiye’de 1 Mayıs’ın ilk kez büyük ve görkemli bir mitingle kutlanması 1976 yılında oldu. DİSK tarafından düzenlenen 1 Mayıs kutlaması Beşiktaş’tan yürüyüşle başladı ve Taksim Meydanı’nda mitingle sürdü. 12 Eylül darbesi ile birlikte 1 Mayıs tamamen engellendi ve 12 Eylülcüler 1 Mayısı genel tatil günü olmaktan çıkardılar.

12 EYLÜL SONRASINDA 1 MAYIS


12 Eylül sonrasının ilk yasal kutlama girişimi 1988 yılında oldu. Sendikalar 1 Mayıs’ı yasal olarak kutlamak istediler. Ancak İstanbul Valiliği 1 Mayıs’ın yasal olarak kutlanmasına izin vermedi. Buna rağmen 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyen sendikacılar polisin saldırısıyla karşılaştı. 81 işçi, temsilci ve sendikacı gözaltına alındı ve bunlardan bir kısmı tutuklandı. 1989 yılında bir kez daha yasal olarak kutlama girişiminde bulunuldu. 1 Mayıs günü kutlama için Taksim Meydanı'na çıkmak isteyenlere ateş açılması sonucu Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaşında genç bir işçi hayatını kaybetti. 1991 yılında 1 Mayıs yine fabrikalarda, işyerlerinde kutlandı.

1 MAYIS YENİDEN ALANLARDA


1993 yılında işçiler yeniden meydanlarda 1 Mayıs’ı kutlamaya başladılar. 1994 1 Mayıs’ı ortak kutlamanın yapıldığı, emekçilerin taleplerinin hep bir ağızdan ve birlikte haykırıldığı bir yıl oldu. 1995 yılında da 1 Mayıs Demokrasi Platformu tarafından ortak kutlandı. 1996 1 Mayıs’ında Kadıköy’de çıkan bir arbedede polis silah kullandı ve üç kişi öldü. 1997 1 Mayıs’ında işçiler yine alanlardaydı. 1 Mayıs kutlamalarını Çağlayan Meydanı’nda yapıldı.

ORTAK MİTİNGLER


2000 ile 2008 arasında 1 Mayıslar çoğu defa konfederasyonların ortak mitingleriyle kutlandı. 2009 1 Mayıs’ı Kadıköy’de kutlandı. 2010, 2011 ve 2012 yıllarında 1 Mayıs Taksim’de görkemli törenlerle ve yığınsal katılımla kutlandı. Türkiye işçi sınıfının, sendikaların en önemli taleplerinden biri olan 1 Mayıs’ın resmi tatil olması nihayet 2009 yılında gerçekleşti. 27 Nisan 2009 tarihinde Resmi Gazete yayınlanan kanunla “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi tatil ilan edildi.