Nerede nasıl tezgahlanıyor? Bilinmiyor.
Erken seçim senaryoları gündeme gelir gelmez muhalefetin cumhurbaşkanı adayları da gizli bir el tarafından yeniden vizyona sokuluyor.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu yapılan bir röportajda, Erdoğan'ın karşısına Abdullah Gül'ün çıkarılacağı yönündeki iddialara şöyle cevap vermiş: ''Bu konuda bize gelen hiçbir şey yok. Olmayan bir konuda bir düşünce beyan etmemizin mantığı yok. Soru şu; 'Abdullah Gül'den niye bu kadar korkuyorlar?''
Önce şunu iyi kavramak gerekiyor; Abdullah Gül'den kimsenin korktuğu falan yok. Yalnızca bir endişe var. Özellikle CHP tabanda milyonlarca seçmen, Gül'ün Millet İtifakının adayı olarak gösterilmesini kendilerine bir hakaret olarak kabul eder. Ekmeleddin deneyi acı bir tecrübedir.
Tabanda birçok kişi 'Gül aday olursa, Erdoğan'a oy veririm.' diyor. Bu belki bir ironidir ama şu bir gerçektir ki önemli bir kitle 'tıpış -tıpış' sandığa gitmeyecektir. Bu da cumhurbaşkanlığının altın bir tepside Erdoğan'a sunulması ile eş anlamlıdır.
Gelelim Gül cephesine; Milli bayramların çeşitli bahanelerle iptal edilmesi akımının öncüsü bakın bu 30 Ağustos'ta nasıl bir mesaj paylaşmış; ''30 Ağustos Zafer bayramımız kutlu olsun.Bu vesileyle Atatürk,silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi şükranla anıyorum.''
Vay be! Taa 2003' de ''19 Mayıs stadyumlardan kurtarılmalı' diyen, cumhurbaşkanlığı döneminde 23 Nisan törenlerine katılmayan, 19 Mayıs'ta Anıtkabir'e çıkmayan, 30 Ağustos'ta kulak rahatsızlığı gerekçesiyle törenlere katılmayan, 'Dağa taşa Ne mutlu türküm diyene diye yazmak ilkelliktir..' diyen muhterem şimdi Atatürk'ü şükranla anıyor.''
Anlaşılan beyefendi iyice havaya girmiş ama yemezler.
Kısaca özetleyelim; cumhurbaşkanlığı döneminde 886 kanundan veto ettiği yalnızca 4 kanun var. Petkim'in satılması, Türk bankalarının yunanlılara devri, Suudi Kralı'na 10 Kasım'da Çankaya köşkünde Devlet nişanının takılması, Sabah -ATV'nin damadın yakınlarına devri, mezarda emeklilik yasasının çıkartılması, Deniz Baykal'ın ve bazı MHP milletvekillerinin belaltı kasetlerinin vizyona verilmesi de bu döneme rastlıyor.
Ve en önemlisi Ergenekon kumpaslarının Abdullah Gül'ün Çankaya'ya oturmasıyla başladığı iddiaları... Ergenekon ve Balyoz davalarının kudurduğu, azdığı dönemlerdir, tutuklamaların, baskıların arttığı, Kozmik Oda'nın esir alındığı günlerdir bu günler...
Öğrenciliği döneminde 1969'da 'Kanlı Pazar' olayı ile ilgisi olduğu yolundaki iddialar hala gündemde. Okul kantininde kafasına silah dayatıldığını söylüyor. Aynı fakülteden mezunuz. Öğrenciliğimizin 2 yılı da aynı yıllara rastlar. Böyle bir olayın yaşandığını kimse hatırlamıyor. Büyük bir olasılıkla beyefendinin kendisinden bir kahraman yaratma hayalinin ürünüdür.
Barolar Birliği Başkanı ile Başbakan'ın tartıştığı törende, Cumhurbaşkanı olmasına karşın Başbakan'ın talimatıyla salonu terk ettiğini ne çabuk unuttuk.
Unutun bu projeyi... İlk turda her muhalif parti kendi adayını göstermelidir. CHP'de Mansur Yavaş'tan, Ekrem İmamoğlu'na çok sayıda aday çıkabilir. İkinci turda Erdoğan'ın karşısına çıkacak adayın şansının Erdoğan'dan çok fazla olduğunu anketler şimdiden söylüyor...