SPOR

Göztepe savunmada duvar ördü: Stoper hattı ilk yarıya damga vurdu

Süper Lig’de ilk yarıyı 32 puanla 4’üncü sırada tamamlayan Göztepe, yalnızca 9 gol yiyerek savunma performansıyla öne çıktı. Üçlü savunma sisteminde görev alan stoperler, istikrarlı oyunlarıyla teknik heyetten tam not aldı ve sarı-kırmızılıların zirve yarışında güçlü kalmasını sağladı.

Abone Ol

Süper Lig’de sezonun ilk yarısını 32 puanla 4’üncü sırada tamamlayan Göztepe, bu yükselişini büyük ölçüde savunma performcuna borçlu. Sarı-kırmızılı ekip, ilk yarıda kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımları arasına adını yazdırdı. Bu istatistiğin arkasındaki temel güç ise istikrarlı ve yüksek verimle oynayan stoper hattı oldu.

Teknik direktör Stanimir Stoilov’un sezon boyunca vazgeçmediği üçlü savunma düzeni, takımın savunma disiplinini belirleyen ana yapı taşı haline geldi. Bu sistemde görev alan savunmacıların tamamı, süre aldıkları maçlarda ortaya koydukları performansla teknik heyetten ve camiadan tam not aldı.

Üçlü savunma sistemi kusursuz işledi

Göztepe’nin savunma başarısında, üçlü defans kurgusunun doğru uygulanması belirleyici oldu. Stoilov’un tercihi olan bu sistem, yalnızca savunma güvenliğini artırmakla kalmadı; takımın hücum geçişlerini de daha kontrollü hale getirdi. Savunma oyuncularının bire birdeki başarısı, hava toplarındaki üstünlüğü ve alan kapatma becerisi sayesinde Göztepe, birçok maçta rakiplerini ceza sahasına yaklaştırmadı.

Bu yapı içinde görev alan Heliton, Bokele, Godoi, Taha ve Furkan, sezonun ilk yarısında farklı maçlarda sorumluluk üstlendi. Rotasyon yapılmasına rağmen savunma hattında ciddi bir düşüş yaşanmaması, stoper grubunun tamamının hazır ve uyumlu olduğunun en net göstergesi oldu.

Heliton savunmanın omurgası oldu

Göztepe savunmasının en istikrarlı ismi hiç kuşkusuz Heliton oldu. Güçlü fiziği, ikili mücadelelerdeki sertliği ve oyun okuma becerisiyle savunmanın sigortası haline gelen Brezilyalı stoper, ligin ilk yarısında oynanan 17 maçın tamamında forma giydi. Üstelik bu karşılaşmaların tamamında 90 dakika sahada kalarak fiziksel dayanıklılığıyla da öne çıktı.

Rakip forvetlere adeta nefes aldırmayan Heliton, özellikle ceza sahası içindeki doğru pozisyon alışıyla birçok tehlikeyi başlamadan bitirdi. Teknik direktör Stoilov’un zaman zaman hücumda skor aradığı bölümlerde Heliton’u ileri uçta değerlendirmesi ise deneyimli savunmacının çok yönlülüğünü ortaya koydu. Bu tercihler, takımın oyun planındaki esnekliğin de önemli bir parçası oldu. Savunma hattının bir diğer önemli ismi Malcom Bokele, sezonun ilk yarısında ortaya koyduğu performansla dikkat çekti. Kamerunlu stoper, 16 karşılaşmada görev alırken yalnızca bir maçta kırmızı kart cezası nedeniyle forma giyemedi. Toplamda bin 392 dakika sahada kalan Bokele, savunmadaki güvenilir oyununu 1 golle de taçlandırdı.

Bokele’nin özellikle fizik gücü yüksek rakiplere karşı gösterdiği direnç, Göztepe’nin savunma dengesini korumasında kritik rol oynadı. Hava toplarındaki başarısı ve geriden oyun kurma konusundaki katkısı, teknik heyetin kendisine olan güvenini pekiştirdi.

Godoi sakatlığa rağmen katkı verdi

Brezilyalı savunmacı Allan Godoi, sezon içinde yaşadığı sakatlıklara rağmen takıma katkı sunmayı başardı. İlk yarıda 11 maçta forma giyen deneyimli oyuncu, bu karşılaşmaların 5’ine ilk 11’de başladı. Sahada kaldığı süre boyunca savunma disiplininden taviz vermeyen Godoi, özellikle tecrübesiyle genç oyunculara yol gösterdi.

Godoi’nin dönüşü, savunma rotasyonunu genişleterek Stoilov’un elini rahatlattı. Kritik maçlarda oyuna sonradan girerek savunma direncini artıran Brezilyalı oyuncu, performansıyla teknik heyetin planları içinde yer almaya devam etti. Göztepe’nin savunma hattında yalnızca yabancı oyuncular değil, yerli isimler de önemli sorumluluklar üstlendi. Özellikle Taha Altıkardeş ve Furkan Bayır, sezonun ilk yarısında gösterdikleri performansla dikkat çekti. Teknik direktör Stoilov’un isteklerini sahaya yansıtmayı başaran iki oyuncu da görev aldıkları süre boyunca disiplinli bir oyun sergiledi.

Bu katkı, savunma hattında yalnızca belirli isimlere bağlı kalınmadığını, takım içi rekabetin canlı tutulduğunu da ortaya koydu.

Taha Altıkardeş form grafiğini yukarı taşıdı

Göztepe’de 3’üncü sezonunu geçiren Taha Altıkardeş, sezonun ilk haftalarında yedek kulübesinde başlasa da ilerleyen süreçte formunu yükseltti. 17 maçın tamamında süre alan 22 yaşındaki savunmacı, toplamda 819 dakika sahada kaldı ve 1 gol kaydetti.

Genç stoper, özellikle sezonun son bölümünde ilk 11’in değişmez isimleri arasına girmeyi başardı. Fiziksel gelişimi, doğru müdahaleleri ve oyun disiplinine bağlılığı, teknik heyetin kendisine olan güvenini artırdı. Taha’nın performansı, Göztepe savunmasının geleceği adına da önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor.

Furkan Bayır güven veren alternatif oldu

Savunma rotasyonunun önemli parçalarından biri olan Furkan Bayır, ilk yarıda 9 Süper Lig maçında forma giydi. Bu karşılaşmaların 4’üne ilk 11’de başlayan 25 yaşındaki oyuncu, toplamda 339 dakika sahada kaldı. Görev aldığı maçlarda hatasız oyunu tercih eden Furkan, özellikle savunma güvenliğinin korunması gereken anlarda Stoilov’un güvendiği isimlerden biri oldu.

Furkan’ın performansı, yedek kulübesinden gelen katkının da Göztepe savunmasında ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Bu durum, sezonun ikinci yarısı için teknik heyetin elini güçlendiren unsurlar arasında yer aldı. İlk yarıda yalnızca 9 gol yiyen Göztepe, bu alanda ligin zirvesine yakın bir istatistik yakaladı. Savunma hattının bu denli sağlam olması, takımın üst sıralarda kalıcı olmasının en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıktı. Rakiplerin net pozisyon bulmakta zorlanması, Göztepe’nin maçları düşük skorlarla ama yüksek kontrolle oynamasını sağladı.

Bu tablo, sezonun ikinci yarısında da benzer disiplin korunabilirse Göztepe’nin yalnızca Avrupa potası değil, daha üst hedefler için de güçlü bir aday olabileceğini gösteriyor.

İkinci yarı öncesi savunma güven veriyor

Teknik heyet cephesinde savunma performansından duyulan memnuniyet, sezonun ikinci yarısına dair umutları artırdı. Üçlü savunma sisteminin oturmuş olması, oyuncuların rollerini net biçimde benimsemesi ve rotasyonun sorunsuz işlemesi, Göztepe adına önemli avantajlar arasında yer alıyor.

Savunma hattının ortaya koyduğu bu istikrar, hücum hattına da rahat bir alan açıyor. Daha az gol yiyen bir takım profili, maç içinde risk alma oranını düşürürken, puan istikrarını da beraberinde getiriyor.