Geçen yıl Güzelbahçe sahilindeki çalışmaları görünce çok sevinmiştim. Benim çocukluğumun efsane Kilizman plajlarının geri döndüğünü düşünmüştüm. Bu konudaki olumlu düşüncelerimi de köşemden yazmıştım. Di'li geçmiş kullanmamdan da anlamışsınızdır. Bu sene böyle bir çalışma yok. Daha doğrsu hiçbir çalışma yok. Ne kumlar elenmiş. Ne şemsiye konmuş. Ne yüzme alanlarını belirleyen dubalar yerleştirilmiş. İnsanların yüzme alanına balıkçılar ağ atsa facia olur... Sahiller kış enkazıyla başbaşa. Pandemi döneminde biz eve kapandık, belediye bizden daha fazla eve kapanmış. Anlaşılan geçen yılki çalışmaları geçici bir hevesmiş.

Anadolu'nun orta yerindeki Eskişehir'de şehrin içinden geçen çay plaja çevriliyor, bizde güzelim plajlar bakımsızlıktan dökülüyor.

“Denize girmeseniz daha iyi olur” havasındalar...

Zaten Güzelbahçe'de yürümek bile işkence. Kaldırımlar işgal altında... Araçlar kaldırıma burnunu dayıyor. Aracın burnu bir metre, zaten kaldırım da bir metre, siz mecburen asfalttan yürümek zorunda kalıyorsunuz. Direkt olarak kaldırımda ikamet eden araçları saymıyorum bile...

O kadar park yapıldı, bir parkta spor sahası yok. Ne mini futbol sahası, ne voleybol, ne basketbol sahaları... Yürüyüş yolu deseniz akıllarına bile gelmemiş.

Denize gireme, karada yürüyeme, spor yapama...

Lafa gelince cazibe merkezi...

Çırpınma havuzlu bir konutu yüzme havuzlu villa diye pazarlıyorlar. Müteahiti göz boyama derdinde, belediyesi göz boyama derdinde...

İzmir'de aynı mantık yüzünden, Hatay, Yeşilyurt, Şirinyer, Karşıyaka'nın iç kesimleri yaşanmaz hale geldi. Konutlara yarı fiyatına alıcı bulunamıyor. Böyle örnekler varken şehrin 30 kilometre dışındaki yeni yerleşim yerinde aynı hatalar nasıl yapılır hayret. Koskoca belediyelerde hiç mi çevre bilimci yok? Hiç mi yaşam alanları akıllarına gelmiyor?

Varsa yoksa konut yapılıp satılsın.

Sonra?

Sonrasına sonra bakacaklar her halde.

Valla el birliği ile bulunduğumuz alanları yaşanmaz hale getiriyoruz. Sonra da “burada yaşanmaz” deyip göç ediyoruz.

Böyle giderse Güzelbahçe de o mertebeye erişir...

Nede olsa göç etmek genlerimizde var...