Öncelikle rüyalara reklam verme ve müdahale bir komplo teorisi değil. Hatta aslında bu haber çok yeni bir haber bile değil. O kadar ki bunun için bir terim bile kullanılıyor. “Targeted Dream Incubation” (Hedeflenmiş Rüya Kuluçkası) olarak adlandırılan yöntemin Ar-Ge çalışmalarını yapanlar arasında Sony, Microsoft, Sony, Burger King gibi markaların olduğu biliniyor. Xbox ve PlayStation, rüyalara ürün yerleştirme tekniğini oyunlar için kullanmaya çalışırken Burger King, Cadılar Bayramı için “Kâbus Burger” ismini verdiği bir kampanya dahi hazırlamış. İkincisi, beyin okuma ve beyin dalgaları hakkında yapılan araştırmalarda bilim insanlarının, beyin dalgalarını çok ayrıntılı olarak ayrıştırabildiğini gösteriyor. Birçok çalışmada bilim insanları beyin dalgaları ile bir cihazı, bir yazılımı veya bir bilgisayar oyununu basit şekilde yönetmeyi zaten başardılar.

Hatta öyle ki dünyanın bir ucundaki kişinin beyninden okudukları kelimeleri e-posta ile dünyanın başka köşesindeki bir kişinin beynine yolladıkları bir deney şu ara Youtube’da en çok izlenen videolar arasında yer alıyor.

Benimse rüyalara müdahale konusunu okuduğumda asıl merak ettiğim firma Google oldu. Haberlerin hiçbir yerinde yer almaması tuhaftı. Çünkü reklam, teknoloji denince başka hiçbir firma Google kadar bu konularla ilişkili düşünülemez. Rüyalara ürün yerleştirme fikrinin az biraz gerçekleşme ihtimali dahi olsa bu teknolojiyi dört elle sahiplenecek ilk firmanın Google olacağı yönünde büyük bir inancım var. Üstelik konu reklam teknolojileri olmasa dahi Google’ın en bilinen özelliği kulağa ne kadar marjinal gelen teknoloji varsa o teknoloji ile ilgilenmeye olan açlığıdır.

Diyebilirim ki bir teknolojinin geliştirilmesi ne kadar imkansız gözüküyorsa Google mühendisleri o teknoloji ile o kadar ilgili oluyorlar. Kuantum bilgisayarları, giyilebilir bilgisayarlar gibi yüzlerce maddeye çıkartabileceğimiz, duyanlara çok uç teknoloji gibi gelen teknolojiler ile ilgilendiklerini zaten biliyoruz.

Fakat Google, kulağa çılgınca gelen bu fikir ile ilgileniyor dahi olsa yukarıda bahsedilen firmalar kadar aleni bu ilgilerini dünya ile paylaşacaklarını da hiç sanmam. Bu sebeple bana, rüyalara ürün yerleştirme haberleri arasında Google ismini görmememiz normal geldi. Diğer şirketlerin rüyalara müdahale etmesi ve bunu dünyaya duyurması başka bir şeydir, Google gibi dünyadaki neredeyse tüm Android işletim sistemli telefonlarla dünyanın en az üçte birinin kişisel alanına ulaşabilen bir devin bu konu ile ilgileniyorum diye ilan etmesi bambaşka bir şeydir. Çünkü Google kişisel alana izinsiz müdahale ve reklam tekeli olma konusunda da oldukça sabıkalı bir firma. Avrupa’da pek çok ülkeden bu konularda defalarca yüklü maddi cezalar aldı. Bu cezalara rağmen kişisel alana müdahale konusunda pervasızlıkta halen Facebook ile beraber başı çekiyorlar. Bu yüzden Google bangır bangır biz rüyalara ürün yerleştirme ile ilgileniyorum dese bu insanları oldukça korkutur ve yeni soruşturmalarında önünü açar. İlgilense, hatta başarmış olsa dahi niye söylesin ki? 

Yukarıda saydığım nedenler haricinde, Google’ın çılgın manipüle reklam teknolojilerini kullanma ve saklanma isteği hakkındaki şüphelerim için çok iyi bir nedenim daha var. Bu aralar, herkesin sıklıkla başına gelen bir reklam deneyimi var. Özellikle Android işletim sistemli telefonlarınız yanınızdayken konuştuğunuz bir konu hakkında çok geçmeden o konu ile ilgili bir reklamın, web sitelerinde gözükmesine yahut bir kısa mesaj ile o konu hakkında reklam mesajı almaya hepimiz şahit oluyoruz. Öyle ki bu deneyimin şaşırtıcılığını kaybetmesi bir yana çok can sıkıcı bile oluyor. Çünkü çok sık oluyor ve açık açık bu telefonunuzun sizi dinlediğini gösteriyor. Üstelik Google bu teknolojiyi bu kadar aleni kullanmasına rağmen Google hiçbir bildiriminde “reklam vermek için sizi dinleyen teknolojiyi kullanıyoruz” demiyor.

Önce elimizdekileri bir toplayalım. 1) Bizi 7/24 dinlediğinden emin olduğumuz bir telefon. 2) Beyin dalgalarından kelimeleri tespit etme teknolojisi. 3) Ve elbette kişisel alana saygı konusunda büyük sabıkası olan ve o casus telefonun işletim sistemini yazan, arama reklamlarından her sene yüz milyonlarca dolar kazanan Golyat bir firma; Google.

Bu kanıtlara göre de sorumuzu soralım; “Google, rüyalarımıza ürün yerleştirme yapabilecek bir teknoloji geliştirilebilir mi? Hatta kullanıyor mu?”. Açıkçası “imkansız” cevabını vermek için hiç acele etmiyorum. Hatta böyle bir teknolojiyi nasıl uygulamaya alabilecekleri hakkında iki hipotezim var. İlki, gece yanımızda tuttuğumuz telefon aracılığıyla rüyalarımızdaki geçen imgeleri tespit etmeye çalışıp o imgelere göre sabahında karşımıza reklam getirebilirler. Ya da yine gece yanımızdaki telefon aracılığıyla direkt hangi konu hakkında rüya göreceğimizi bize dikte edebilirler. İki hipotez de gerçekleşse dahi kanıtlaması elbette çok zor. Ancak bu gece gördüğünüz rüyalarınızı bir değerlendirin. Bakalım sabahına hangi reklam karşınıza çıkacak? Şu an bu komplo teorisi çok çılgın geliyor olabilir. Ama çok kısa bir zaman önce konuştuğumuz konuların bir iki dakika sonra karşımıza reklam olarak çıkması da acayip geliyordu. İş tüketim olduğunda dünya devlerinin her yolu deneyeceğine eminim. Çok yakın gelecekte asıl sorunumuz, şirketlerin tüketim için insanları manipüle etme söz konusu olduğunda ne kadar ileri gittikleri değil, biz onları nasıl durdurabiliriz olacak. Sağlıklı günler dilerim.