Bugün, “geçmek çok zor” denildiği için birkaç yıl öncesine kadar girilemeyen ve çoğu kısa süre önce keşfedilen, dik kayaların kuşattığı ışık görmeyen kanyonlarımızın birkaçında sizin için yürüyüşe çıkıyoruz.

Ulubey’de 2015 yılında hizmete açılan Kanyon Cam Teras Park’ta bir kafeterya ve cam seyir terası bulunuyor.

Bu Pazar sizinle keşfedildikten ve geçildikten sonra doğaseverlerin, yürüyüşçülerin ve fotoğraf meraklılarının uğrak yeri haline gelen bazı kanyonlarımızda yürüyüşe çıkacağız. Sahip oldukları özellikleriyle ürkütücü ve aşılamaz görünen ama çoğu endemik bitki türleriyle birçok kuş ve memeli türünün yaşam alanı olan kanyonlarımızı keşfetmeye ne dersiniz…


ARİZONA’YA RAKİP


Kanyonu Uşak’ın Ulubey ilçesi yakınlarında. ABD’deki Arizona eyaletindeki Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın ikinci büyük kanyonu. Yakın bir zaman önce keşfedilen kanyon Ulubey Çayı ve Banaz Çayı boyunca devam eden bir ana kanyon ile buna bağlanan onlarca büyük yan kanyonlardan oluşuyor. Kanyon boyunca akan Ulubey Çayı’nın suları kanyonun tabanındaki toprağı besliyor ve her türlü sebze ile meyvenin yetişmesine olanak sağlıyor.


CAM TERASI VAR


Gezginlerin kanyonun ürkütücü derinliğini ve benzersiz güzelliğini daha rahat seyredebilmeleri için 2015 yılında hizmete açılan Kanyon Cam Teras Park’ta bir kafeterya ve cam seyir terası bulunuyor. Ayrıca dilerseniz kanyona toprak yollardan iyi bir arazi aracı ile inebilirsiniz veya belirlediğiniz bir güzergahta grup halinde yürüyüş yapabilirsiniz. . Banaz Çayı’nda sal sporları, kayalıklarda tırmanış, kanyon boyunca balonla gezinti yapılabilir. Ulubey Uşak’tan 29 kilometre uzaklıkta ve ulaşmanız çok kolay. Kanyon da Ulubey’e çok yakın. Dilerseniz Ulubey’de kamp kurabilirsiniz, dilerseniz kanyon civarında çadır kurabilirsiniz.


ÇOBAN KEŞFETMİŞ


İki dağ arasında yer alan ve oldukça derin bir kanyon olan Fethiye Saklıkent Kanyonu, yakın tarihlerde keşfedilmiş doğal güzelliklerimizden biri. Saklıkent Kanyonu’na gidebilmek için Fethiye’den hareket eden dolmuşlardan birine binmeniz yeterli. Uzunluğu 15 kilometreye ulaşan kanyonda Beydağları’ndan gelen suyu Ege’ye taşıyan ve mevsiminde çok şiddetli akan bir akarsu da yer alıyor.
Rivayete göre yörede hayvan otlatan bir çoban, kanyonun olduğu kısma kaçan hayvanını bulmaya çalışırken kanyonu keşfetmiş. Kanyon daha sonra kayıt ve koruma altına alınmış ve ardından Ulusal Park ilan edilmiş.
Kanyonun tamamını görebilmek için bu konuda oldukça eğitimli olmak gerekiyor. Ancak ziyaretçilerin kanyonun belirli bir kısmını görebilmeleri için tahtalardan oluşturulan bir gezi güzergahı var. Turunuz bittiyse eğer kanyon çıkışında ayaklarınızı soğuk sularla serinletirken yemek yiyebileceğiniz restoranlara uğramayı unutmayın.


GEYİKLER YAŞIYOR


Geyik Kanyonu, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Arıcılar köyü yakınlarına gizlenmiş gerçek bir tatil cenneti, alternatif tatil arayanlar için ideal bir tatil yöresi. Mağaraların ve dik kanyonların irili ufaklı şelalelerle süslendiği Geyik Kanyonu son yıllarda fotoğraf çekmeyi sevenlerin de en çok tercih ettiği yerlerden biri. Buraya Geyik Kanyonu adının verilmesinin nedeni de bölgenin geyiklerin yaşam ve geçiş alanı olması. Uzunluğu 20 kilometreye ulaşan kanyonda yürüyüş yaparken doğa ile iç içe olmanın tadını çıkaracaksınız. Geyik Kanyonu’nun ismi geyiklerin geçiş yeri olduğu için verilmiş. Yaklaşık 20 km uzunluğundaki kanyonun derinliği bazı yerlerde 650 metreye ulaşıyor. Kanyonun başlangıç yeri Aracılar Köyü. Size önerimiz kahvaltınızı bu köyde yapın. Köyde keçi sütü, bal, tereyağı, çökelek, zeytin ve demli çay eşliğinde yapılan kahvaltının tadı benzersiz.

SAHİLDEN ZİRVEYE


Kuşadası Dilek Yarımadası Ulusal Parkı sahası içinde yer alan 15 kilometre uzunluğundaki Olukdere Kanyonu da yürüyüş ve doğa tutkunlarının en çok ziyaret ettiği yerlerden biri.
Olukdere Kanyonu’nda 800 metrelik irtifaya 11 kilometre yürüdükten sonra ulaşılıyor. Ardından Doğanbey köyüne kadar 4 kilometrelik delta manzaralı iniş başlıyor. İniş sırasında 40 metreden dökülen bir şelalenin yanından da geçiyorsunuz. Ancak bu şelale Nisan ayı sonuna kadar akıyor. Kanyon boyunca çok zengin bir bitki örtüsü var. Girişteki bilgi levhalarında kanyonda 95 familyaya  ait  tür ve 800 kadar alt bitki türü olduğu belirtiliyor. Kızılçam, doğu çınarı, kermes meşesi, menengiç, porsuk, sandal ağacı, defne, keçi boynuzu, erguvan, zakkum, katır tırnağı, akçakesme, böğürtlen ve sakız çalıları, ayı fındığı, dişbudak, alıç, Finike ardıcı, mersin, orman sarmaşığı, tavşan memesi bu bitki türleri arasında. Orkide de en çok rastlanan bitkilerden. Ayrıca 97 kuş ve 14 yılan türü de kanyon tabanında yaşıyor.
Doğa fotoğrafçılarının en çok tercih ettikleri yerlerden biri haline gelen kanyonlardan biri de İznik Sansarak Kanyonu. Sansarak köyü sınırlarının içinde bulunan kanyon 7 kilometrelik zorlu parkuru ile en zorlu dağ yürüyüşü alanlarından biri.


REHBERSİZ OLMAZ


Ülkemizde ilgi gören ve son yıllarda yürüyüşçülerin uğraş yeri haline gelen İznik yakınlarındaki Sansarak Kanyonu da turizme kazandırılması gereken doğa köşelerinden biri. Uzun ve çetin parkurları ile orta kısmından akan Karasu deresi, yaz aylarında dingin, kışın ise coşkuyla akıyor. Balta girmemiş ormanların yer aldığı kanyonda seyahat etmeden önceleri kerpiçten yapılmış olan yüz yıllık kerpiç evlerin ve daracık sokakların yer aldığı köyde odun ateşinde pişirilmiş demli çaydan yudumlamayı unutmayın. Deniz seviyesinden 1000 metre yükseklikte bulunan kanyonun 7 kilometrelik parkuru ancak rehber eşliğinde geçilebiliyor. Yürüyüşlerin menüsü ise çoğunlukla kara fırında pişmiş köy ekmeği, taze keçi peyniri, domates ve sivri biberden oluşuyor.

YÜZMEK DE GEREK


Şimdi de Çivril’in Gümüşsu beldesi yakınlarındaki Tokalı Kanyonu’nda yürüyüşe çıkacağız. Diğer adı Akdağ Kanyonu da olan 1600 metre rakımlı kanyona hem Sandıklı-Çivril arasındaki Kocayayla’dan hem de Çivril Gümüşsu yakınlarından girmek mümkün.
20 kilometrelik bir alana yayılan kanyonun 1200 metrelik kısmı bıçakla kesilmiş gibi görünen yüksekliği yer yer 200 metreye ulaşan kaya kütlelerinden oluşuyor. En geniş yeri 4 metre en dar yeri ise 1.5 metre olan kanyonu geçmek için 7-8 saatlik yürüyüş gerekiyor. Yöre köylülerinin geçilemez dediği kanyon ilk kez 1993 yılında geçilmiş. Kanyonun tabanından Karanlıkdere akıyor. Kanyonu aşmak için bazen derinliği 1.5 metreye ulaşan sularda yüzmek gerekiyor.


DOĞANLAR UÇUYOR


Son durağımız Kula yakınlarındaki Ulucak Köyü’nün sınırları içinde bulunan Taşyaran (Kunduzlu Vadi) Kanyonu. Osmanlı döneminde inşa edildiği belirtilen ve Gediz Nehri üzerinde bulunan Çatalköprü’yü geçtikten sonra önce köye, sonra kanyonun girişine ulaşıyorsunuz. Palamut, ahlat korulukları ve makiliklerin arasından birdenbire bütün derinlikleriyle karşınıza çıkıveriyor üzerinde şahinlerin, doğanların uçuştuğu Kunduzlu (Taşyaran) Vadi…
Burası 490 metre rakımlı bir doğa cenneti… Eşme yakınlarından doğan Hamam Çayı’nın kilometrelerde yol katettikten sonra Gediz Nehri’ne karıştığı yer…
Dört mevsim ayrı bir güzelliğe sahip, doğa harikası Taşyaran Kanyonu insanda hayranlık uyandıran yapısı ve suyun kayalarda oluşturduğu eşsiz şekillerle birçok doğasever, fotoğraf sanatçısının yanı sıra son dönemlerde yerli ve yabancı belgeselcilerin ilgisini çeken yerlerden biri. 57 hektarlık genişliğe ulaşan vadi, buranın oluşmasını sağlayan büyük bir fay kırığı ile yüz yıllardır bir nakış gibi suyun ve rüzgarın kayalarda oluşturduğu eşsiz jeolojik yapısından dolayı bilim insanlarının da ilgisini çekiyor.