Aslında bu yazıyı geçtiğimiz hafta yazmayı planlamıştım.
Çünkü İzmir futbolla dolu bir hafta sonu geçirmişti.
Ancak malum bahis bombası patlayınca ne yazık ki, bugüne kaldı.
Neyse yine de hemen konuya girelim.
Önce kentin yüz akı Göztepe lider Galatasaray ile deplasmanda oynadı.
Bir gün sonra ise asırlık İzmir randevusu vardı; Altay-Karşıyaka.
Bu iki maça yeniden döneceğim.
Şimdi bandı 1 hafta ileri saralım.
Bu pazar Kütahyaspor-Altay maçını izliyorum.
Kütahya Valisi, Belediye Başkanı ve şehrin 5 milletvekilinden 4'ü mavi-siyahlı takıma destek vermek üzere tam kadro tribünde.
Kütahya'da durum böyleyken yine bir hafta geriye gidiyoruz.
Göztepe, lider karşısında öne geçiyor ama sonra hakem sahneye çıkıyor ve sahadan mağlup ayrılıyor.
Ulusal kanallardaki bütün spor programlarında bu konu işleniyor.
Ancak dönüp bakıyorum buradaki duruma; Göztepelilerden başka İzmir'den tepki gösteren bir tek kişi yok.
İstanbul'da haksız şekilde kaybeden mesela bir Trabzonspor, Konyaspor veya Erzurumspor olsaydı tepkileri böyle mi olurdu?
Görüyoruz işte o kentlerdeki politikacılar takımları haksızlığa uğradığında ortalığı ayağa kaldırıyorlar.
Gerçi yerel gazeteleri pazar günleri yayınlanmayan bir şehirde, tepkileri nereden okuyacaktık onu da bilemiyorum.
Gelelim Altay-Karşıyaka derbisine.
İzmir'in 26 milletvekili, valisi, büyükşehir ve 11 ilçe belediye başkanı var.
Ayrıca Ticaret Odası Başkanı Altay'ın, Sanayi Odası Başkanı ise Karşıyaka'nın tarihteki en önemli başkanları arasında.
İzmir'in göbeğinde bir pazar akşamı asırlık iki takım çok önemli bir randevuya çıkıyor ama bu 41 önemli isimden kaçı Alsancak Mustafa Denizli Stadı'ndaydı merak ediyorum.
Sanırım hepsinin o saatlerde çok daha önemli işleri vardı.
Burada özellikle milletvekilleri ve belediye başkanlarına iki çift sözüm var.
Gerçi belediye başkanlarına bir şey söylemeye gerek de yok.
Suyu akmayan, çöpü toplanmayan, doğru dürüst hiçbir hizmet almayan bir şehirde belediye başkanlarından maç gibi önemsiz (!) aktivitelere vakit ayırmalarını beklemek fazla hayalcilik olur sanırım.
Peki sayın vekiller siz!
Anadolu’nun diğer şehirlerindeki milletvekillerini hiç mi görmüyorsunuz?
İzmir'in en önemli markaları olan spor kulüplerimiz son derece sıkıntılı zamanlar geçirirken, bir ikiniz dışında neden hiçbiriniz ortada yok?
O bir kaçını da ancak Göztepe'nin çok önemli maçlarında tribünde görebiliyoruz.
Üstelik bu şehrin vekilleri içinde A Milli Takım forması giymiş profesyonel futbolcu bile var.
Ancak hiçbirinin İzmir futboluna, hatta İzmir'in sporuna dişe dokunur bir faydası yok.
Tabi burada kulüpleri yönetenlerde de suç yok değil.
Maalesef orada da ciddi arızalar var.
Takımlarımız maddi sıkıntılar ile boğuşup, var olma mücadelesi verirken, biliyorsunuz yakın geçmişte İzmir'de bir İstanbul kulübüne arazi tahsis edilmişti.
Bizimkilerden çıt çıktı mı?
Neyse fazla uzatmayalım. Çünkü kimsenin umrunda değil gördüğüm kadarıyla bu konu.
Ama İzmir takımlarına şunu öneriyorum.
Liglerdeki birçok takım sahaya Kurtlar Vadisi ya da Mohikan Marşı ile çıkıyor biliyorsunuz.
Bizim statlarda da Nil Burak'ın yarım asırlık şarkısı çalsın;
Yalnızım ben çok yalnızım.
Buymuş benim alın yazım...