Futbol takımları başarısız olduğunda ilginç tepki yöntemleri geliştiriyor taraftar grupları...
Son 50 yıllık geçmişi şöyle bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçirin...
Taraftar "küstüğü" takımın futbolcularına "barışmak" adına antrenmanda baklava yedirir!
Yitirilen bir maç sonrası tribüne çağrılan futbolculara söylenen söz, "en büyük taraftar, futbolcular sahtekar" dır mesela!
"Yönetim istifa" söylemi her başarısızlıkta sloganlaşmıştır!
Sezon açılışlarında kurban kesilip, kanından futbolcuların alınlarına sürülerek sahaya girişi unutulmaz sahnelerden biridir!
Antrenman basmak; kamp tesisleri önünde meşaleler yakarak protestolar sıradanlaşmış hareketler olarak sayılabilir...
Peki günümüzde böylesi hareketlerin bir tutarlılığı olabilir mi?
Tepki göstermenin yolu yöneticiye saydırmak...
Teknik direktöre ve futbolcuya "kazma sapı" göstermekten mi geçer?

***

Spor ve futbol kültürü olmayan, gelişmemiş ülkelerde görürsünüz bu tür eylemleri...

***

Fenerbahçe gibi ülke futbolunun "lokomotifi" konumunda bir takımsanız...
Başarısız olma şansınız yoktur!
Ekonomik çıkmaz içinde batıyor olsanız da!
UEFA'nın gözetimi ve baskısı bile sizi etkileyememeli...
Taraftarın ve basının istediği transferleri yaparak...
Takımı parlatmalısınız!
Ali Koç gibi vizyon sahibi bir başkan bile olsanız...
Kulübü borç batağından çıkarmak için yeni yöntemler; çağdaş yönetim biçimi geliştirme uğraşınız, çabanız hoş karşılanmaz!
Çünkü Fenerbahçe 16. sıradadır...
Söz konusu olan "düşme potasıdır" ve son yılların en büyük başarısızlığı söz konusudur...
İşte bu noktada da taraftarın ve spor basınının beklentisi...
Günübirlik önlemler paketinin geliştirilmesi ve yürürlüğe konulmasıdır...
Gerisi teferruattır!

***

Yeni teknik direktör, bir kaç hafta peş peşe alınacak puanlar...
O taraftarı "baklava" tepsisiyle getirecektir antrenmana göreceksiniz!
İş tatlıya bağlanmış olacaktır!

***

İzmir'in gözdelerinden Altay taraftarının antrenman sahasını basıp "bir dahaki sefere kazmanın sapıyla geliriz" sözleri de futbolumuzun geldiği noktayı açık ve net biçimde gösteriyor...
"Artık söz bitti. Bu taraftara bir özür borcunuz var. Bir dahaki sefere kazma saplarıyla geliriz. Kalan iki maçı kazanın bu iş bitsin" biçimindeki tepkiyi yerli oyuncuları geçtim, yabancı futbolcular ne olarak algıladı acaba?
Böyle bir hareketin haklı açıklaması olabilir mi?

***

Dünyanın bütün ülkeleri, gelişen futbol sanayine uygun olarak...
Kendilerine özgü futbol yapıları oluşturup kültürlerini zenginleştiriyor; altyapı orduları oluşturuyor...
Yine dünyanın tüm güçlü liglerine oyuncu gönderiyorlar...
Çağdaş futbolun gelişimine ayak uyduruyor; katkı koyuyorlar...

***

Bizde ise...
Taraftarı-basını, hariçten gazel okuyanı ve bu piyasadan geçinen güçler...
Doğru iş-doğru yatırım-doğru üretim için geleni öğütüyor, yok ediyor!..
Tepkisi bile doğru olmayan bir ülkenin futbolunun geldiği noktadır gördüğünüz!