Duydunuz mu?

Türkiye Futbol Federasyonu'nda para bitmiş!

Kulüplere yapılması gereken ödemeler yapılamamış!

Yayıncı kuruluştan beklenen nakit akışı sağlanamayınca TFF'de küçük ödemeler bile yapılamıyor muş!

Komedi!

Cumhuriyet'te Arif Kızılyalın yazıyor:

"TFF’deki sıcak para krizinin en önemli nedeni, eski Başkan Yıldırım Demirören döneminde federasyonun yayıncı kuruluş beIN Sport’a kaybettiği 80 milyon dolarlık ek yayın paketi davası. Bu para, TFF’nin kasa kolaylığı avantajını bitirdi. Demirören sonrası geçici süre ile göreve gelen Hüsnü Güreli de para krizini yönetemeyince tüm fatura Nihat Özdemir yönetimine kaldı. Göreve geldiği günden bu yana sadece Spor Toto ile Türkiye Kupası yayın gelirini alıp kulüplere acil olarak ön ödemeler yapan ve işletme giderlerini karşılayan TFF, Süper Lig yayın hakkından doğan ödemeler için Katarlı şirketten ödeme beklemeye başladı. Dekoder satışındaki düşüşler ve bir önceki federasyonun ilgisizliği nedeniyle yıllık tahmini 100 milyon dolar zarar uğrayan beIN Spors da geçen pazartesi federasyon hesabına yatırması gereken parayı transfer edemedi. Federasyonun mal ve hizmet alımından piyasaya olan 5 bin TL’lik ödemeyi bile geciktirdiği iddia edildi."

Habere yalanlama gelmedi!

Düşünebiliyor musunuz, ekonomik çıkmaza girmiş bu federasyon kulüplerin finansman fair playe uygun yapılanma içinde olup olmadıklarını denetleyecek...

Bu nedenle de Kulüp Lisans Talimatı'nı yenilediler!

TFF Başkanı Nihat Özdemir, düzenlediği basın toplantısında yeni talimatın kulüpler için kurtarıcı olacağını, Bankalar Birliği ile varılan anlaşmayla kulüp borçlarının yapılandırılmasıyla bütçelerin rahatlayacağını, bundan böyle harcamaların denetim altında yapılabileceğini anlattı uzun uzun...

İyi de TFF kendi bütçesini nasıl tutturacak?

***

"Bindik bir alamete gidiyoruz selamete" sözü Türkiye'de futbolun gidişatına uygundur...

Federasyonu, kulüpleri, spor genel müdürlüğü hemen tüm birimlerin günübirlik çalışmalar içinde bulunduklarını görürsünüz...

Zamana yayılan çalışmalar yine deyim yerindeyse, "yumurta kapıya dayandığında" çözülür bizde!

O nedenledir ki, finansal fair-play başta olmak üzere bir çok sorunun kulüplere göre ya da yönetimlerle ilişkiler ağına göre değerlendirilebileceğini düşünenler çoğunluktadır!

Geçmişte kulüp ve yöneticilere verilen cezalarda ortaya çıkan ayrıcalıklar bunun göstergesi olabilir!

***

Örneğin bir tesisleşme hamlesinde bile kente, o kentin siyasi bakışına, iktidara yaklaşımına göre hareket edilmiyor mu?

Bunun en belirgin örneğini İzmir yaşıyor...

Stat sorunu bir bilmeceye dönüşen...

İlgili ilgisiz her kesimden yükselen sesle yapımı süren; henüz başlamamış olan statlar konusu can sıkıcı boyuta geldi...

Anlayacağınız stat işi de komediye dönüştü İzmir için!

Bakar mısınız...

Karşıyaka'da başlamamış stat için "sağladığı kolaylıklar" nedeniyle konunun içindeki tüm bileşenler birbirlerine teşekkür ediyor!

Spor-Toto'nun inşa ettiği Alsancak Stadı için her altı ayda bir açılış tarihi yenilenirken, proje değişikliğinden söz ediliyor da, bütçe yetersizliğinden inşaatın durmasını kimse dillendirmiyor!

TOKİ'nin yaptığı Göztepe Stadı için 20 bin kapasitenin "ayakta kapasiteyle" 30 bin kişiye çıktığını AKP'li milletvekilleri "muştu" olarak veriyor!

Daha nasıl bir komedi olsun istersiniz?

***

Oysa İzmir'de kulüpler sıkıntılı...

Para bulamamaktan, gelir kaynağı yaratamamaktan bunalan kulüpler küçülüyor; transfer yapamıyor!

Altay oynayacak saha ararken, taraftarını tribüne nasıl taşıyacağını düşünüyor...

Göztepe, Altınordu bu sezon yine Bornova yolcusu...

Menemen Belediyespor kendi sahasında oynayabilmek için pasolig koşullarını yerine getirmeye uğraşıyor...

Bucaspor "Tire'den devşirme" ile yola koyuluyor!

***

Futbolun bilinmezlikleri çözüm bekliyor...

Bekliyor da...

Çözecek olan TFF'de sorunlar diz boyu!..