GENEL

Futbolda bahis depremi: Sezon iptal edilecek mi?

Türk futbolu, tarihinin en büyük skandallarından biriyle sarsılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bahis soruşturması kapsamında, aralarında 17 hakem, bir Süper Lig kulübü başkanı ve bir eski takım sahibinin de bulunduğu çok sayıda kişi "görevi kötüye kullanma" ve "müsabaka sonucunu etkileme" suçlamalarıyla gözaltına alındı.

Abone Ol

Türk futbolu, son yılların en kapsamlı ve sarsıcı bahis soruşturması ile çalkalanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düğmeye basmasıyla başlayan operasyonlarda, aralarında aktif görev yapan 17 hakem, bir Süper Lig kulübünün mevcut başkanı, bir futbol takımının eski sahibi ve eski bir dernek başkanının da bulunduğu şüpheliler, "görevi kötüye kullanma" ve "müsabaka sonucunu etkileme" gibi ağır suçlamalarla gözaltına alındı. Daha önce Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından sadece hakemlerin yasa dışı bahis oynaması üzerine başlatılan soruşturmanın, savcılığın yeni delillerle devreye girmesiyle birlikte şike ve teşvik primi iddialarını da kapsayacak şekilde genişlediği ortaya çıktı. Bu durum, futbolun kalbine saplanmış bir hançer olarak nitelendirilirken, soruşturmanın nereye kadar uzanacağı merakla bekleniyor.​

Hukukçular uyarıyor: Lisans iptali, hapis ve küme düşme kapıda

Soruşturmanın yankıları sürerken, önde gelen spor hukukçularından Anıl Dinçer ve Emin Özyurt, yaşanabilecek olası senaryolara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Hukukçular, TFF'nin savcılıktan gelecek bilgi ve belgeler doğrultusunda derhal harekete geçerek, adı geçen hakemler hakkında tedbir kararı alıp maç yönetmelerini engellemesi gerektiğini vurguladı. Spor hukukçusu Dinçer, "Bu kişiler suçlu bulunup, aklanmazsa hakemlik lisansları iptal edilecektir" diyerek, "müsabaka sonucunu etkileme" suçunun disiplin talimatlarına göre sürekli hak mahrumiyeti cezası gerektirdiğini hatırlattı. İşin adli boyutunun ise çok daha ağır olduğunu belirten Dinçer, 6222 sayılı kanuna göre suçun bahis oyunlarını etkilemek amacıyla işlenmesi halinde cezanın 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezasına çıkabileceğini ifade etti. En sarsıcı yaptırım ise kulüpleri bekliyor: "İhlalin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir" maddesi, gözaltına alınan kulüp başkanının takımını doğrudan ilgilendiriyor.​

En kötü senaryo: Sezon iptal edilebilir mi?

Spor hukukçularının en çok üzerinde durduğu ve futbol kamuoyunda şok etkisi yaratan olasılık ise sezonun iptal edilme ihtimali. Anıl Dinçer, bu vahim senaryoyu şu sözlerle dile getirdi: "Bu kişilerin müsabaka sonucunu etkilediği ortaya çıkarsa, o müsabakaların incelenmesi... ligin adalet mekanizmasının ciddi ölçüde etkilenip etkilenmediği, küme düşme ve şampiyonluk yarışının değişip değişmediğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Ligin adalet mekanizması ciddi ölçüde etkilendiyse bu sezonun da iptali gündeme gelebilir.". Bu durum, eğer soruşturma sonucunda birden fazla maçın sonucunun manipüle edildiği ve bu manipülasyonların ligin genel sıralamasını ve kaderini değiştirdiği kanıtlanırsa, TFF'nin sezonu geçersiz sayma gibi tarihi bir karar alabileceği anlamına geliyor.​

Soruşturma genişleyebilir: Sırada futbolcular mı var?

Spor hukukçusu Emin Özyurt ise, Başsavcılığın bu operasyonla sadece birkaç kişiyi değil, hakemler, futbolcular, kulüp yöneticileri ve menajerlerden oluşan bütün bir "bahis ekosistemini" ortaya çıkarmak için harekete geçtiğini belirtti. TFF Başkanı'nın başlattığı sürecin sadece bahis oynamayı kapsadığını, ancak savcılığın soruşturmayı şike zeminine oturttuğunu söyleyen Özyurt, "Süper Lig'in üzerine gölge düşer ve kulüp başkanları şike gerekçesiyle gözaltına alınırsa bu çok daha büyük bir yangının olduğunu gösterir" dedi. Özyurt ayrıca, "Maçları yönetecek hakem kaldı mı sorusu nasıl akıllara geldiyse, önümüzdeki günlerde futbolcularla ilgili süreç başlatılıp, futbolcular gözaltına alındığında sahaya çıkacak futbolcu kalacak mı sorusu da akıllara gelecek" diyerek soruşturmanın daha da genişleyebileceği ve yeni gözaltı dalgalarının yaşanabileceği imasında bulundu.​