Geçtiğimiz Salı günü açılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun resmi gündemindeki beş zirve konusundan birisi de evrensel sağlık. Dünyadaki aç insan sayısının 821 milyona ulaştığı, her 10 kişiden 9’unun kirli hava soluduğu, yine dünya nüfusunun yüzde 22'sini oluşturan 1.6 milyar insanın kuraklık, açlık, savaş ve göç gibi kronik sorunlar içinde olması nedeni ile temel sağlık hizmetleri ve tedavilerinden mahrum kaldığı düşünüldüğünde hiç de şaşırtıcı değil.

Genel Sekreter Antonio Guterres ve Genel Kurul Başkanı Muhammed Bande’nin, 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki açılış konuşmaları da bu sorunların irdelenmesi ile ilgili idi.

Guterres, İnsanlığın BM’lerden beklentisinin çok yüksek olduğunu belirterek açılış haftasında üst düzey katılımla beş kritik zirve yapılacağını kaydetti: İklim Değişikliği, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Kalkınma için finansman, Evrensel Sağlık ve Küçük ada devletlerin geliştirilmesi. Dünyanın geleceğini top yekün tehdit eden küresel iklim değişikliğine karşı

BM insiyatifi olan Montreal Sözleşmesi'nin 32. yılını geçen haftaki yazımızda ele almıştık. İnsanlığın endüstriyel gelişiminin olumsuz çıktılarından birisi olan küresel iklim değişikliği gibi dünya toplumlarının sosyokültürel immaturasyonun bir çıktısı olan kalkınamamışlık da maalesef çoğu ülkenin ortak insanlık sorunu. Bu ikisinin doğrudan sonucu ise hiç kuşkusuz açlık, kıtlık, salgın hastalıklar, savaşlar vs.

BM Genel Sekreteri Guterres’in de konuşmasında dile getirdiği gibi, zorluklar küresel olarak giderek artmakta. BM’ler, 24 Ekim 1945 yılında, hemen ikinci Dünya Savaşı sonrası, içinde Türkiye’nin de bulunduğu 51 ülke tarafından kurulurken dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak amaçlı uluslararası bir örgüt olarak kurgulanmıştı.

Muhammed Bande, Nijerya’nın BM Daimi temsilciliğini de yapan oldukça deneyimli ve sevilen bir diplomat. Görevi, 73. Genel Kurul Başkanı Maria Fernando Espinosa’dan devraldı ve 2019-2020 yılları arasında bir yıl BM Genel Kurulu'na başkanlık edecek. Yeni Genel Kurul Başkanı Bande, yoksulluğun ortadan kaldırılması, kaliteli eğitim, iklim değişikliğiyle mücadele gibi temel konular başta olmak üzere tüm alanlarda üye ülkelerle işbirliği içerisinde verimli çalışmalar yapmak istediğini belirtti. Bande, sözlerine şöyle devam etti: “Kendi başkanlık dönemimde Genel Sekreterlik ve Güvenlik Konseyi ile eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışacağım. Arabuluculuk, müzakere görevlerini üstleneceğim. Devam eden çatışmalara barışçıl çözüm yolları arayarak, yoksulluk, izolasyon ve cahillik gibi konuları çözmek için işbirliği olanaklarını oluşturacağım. Eğitimin kalitesi, ülkelerin eğitim kapasitelerinin geliştirilmesi, kalifiye öğretmenler yetiştirme ve üyeler arasında eğitim işbirliği önceliklerim arasında olacak.” Bande, Bahamalar ve Mozambik’te yaşanan son afetlere de değinerek, iklim değişikliklerine yönelik küresel mücadele üzerine konuşmasında özel bir bölüm ayırdı.

Bilindiği gibi BM, Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Yönetim Konseyi, Genel Sekreterlik ve Uluslararası Adalet Divanı ana organlarından oluşmakta. Merkezi Newyork’ta. Ayrıca Cenevre, Viyana ve Nairobi’de de ofisleri var. Birleşmiş Milletler, bütçesini üye 197 ülkeden sağlanmakta ve Türkiye yüzde 1.371 pay ile en fazla katkı sağlayan 16.ülke. Ülkemiz ayrıca insani yardımların milli gelire oranı esas alındığında da yüzde 0,85 ile birinci sıradadır. BM organlarında eşit ve dengeli temsil için coğrafi gruplar oluşturulmuş olup, Afrika ülkeleri, Asya-Pasifik ülkeleri, Doğu Avrupa ülkeleri, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri (GRULAC) ve Batı Avrupa ve diğer ülkeler (WEOG) olmak üzere toplam beş coğrafi grup içinde Türkiye, zaman zaman WEOG ve Asya Grubu’nda çalışmalara katılıyor olsa da, seçimler söz konusu olduğunda WEOG üyesi olarak kabul edilmekte.

Ülkeler arası diplomatik sorunların, savaşların, afetlerin, kıtlıkların ve salgın hastalıkların değişmeyen gündem olduğu günümüz dünyasında, insanlık üzerindeki ölümcül etkileri olan sorunları ortadan kaldırmak için Birleşmiş Milletler'in daha yoğun çalışmasına her zamandan daha çok ihtiyaç var. Yoksa, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından yayınlanan son Dünya Uyuşturucu Raporu'nda da belirtildiği gibi başta kokain üretimi olmak üzere, uyuşturucu üretiminin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı ve küresel iklim değişikliklerin dünyanın sonu için alarm verdiği bir konjoktürde umutlar giderek tükenmekte.