Bugün 21 Aralık Cuma... Bu gece yılın en uzun gecesi... Peki siz bu"en uzun gecede" nerede olacaksınız?
Sizleri bilemem; ama, biz İzmirli gazeteciler, mesleğimiz gereği, gece-gündüz demeden haber peşinde koştuğumuzdan olacak, yılsonu buluşmamızı yine Kuşadası'nda eşlerimizle "cephede piknik" yaparak geçireceğiz... Yani, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC) düzenlediği yıl sonu buluşmasında biraraya gelerek yorgunluk atmaya çalışacağız... Geçen hafta da Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) İzmir şubesinin Çeşme'deki buluşmasında idik...
Tabiki, bu buluşmalarda bir yıl önce beraber olduğumuz arkadaşlarımızdan bazılarını göremeyince üzülüyoruz. Örneğin TSYD gecesinde yakın zamanda kaybettiğimiz kıdemli foto muhabiri Yusuf Pakman yoktu...
Kuşadası'ında, bu en uzun gecede İGC üyelerinden Vecdi Altay, Füsun Çağla, Barış Kudar, Taner Özger, Şenol Çetin, Şerif Ünal, Tuncay Atilla, Nehir Sağır ve Yusuf Pakman'ı gözlerimiz hasretle arayacak...

***

Bestekar Ekrem Güyer'in Nihavent makamındaki şarkısındaki şu sözler çok anlamlı: "Ayrılmak ne kadar zor/ unutulmak çok acı." ...
Evet bilim adamlarına göre 4.5 milyar yaşında olan dünyamızda ayrılmaların ne kadar zor, unutulmaların da çok acı olduğu hep söylenegelmiştir. Hatta yine bilim adamlarına göre, 2 milyar yıllık ömrü kalan dünyamızda bunlar hep söylenmeye de devam edecektir...

***

Evet, ayrılıklar çok zor, unutulmak ise çok acı! Peki, unutulmamanın bir çaresi yok mu? Olmaz mı!.. Bunun da çaresi galiba şu olsa gerek: "insanlar yaşarken de anılmalıdır"...
Bakın! Benim "sporun ikiz kuleleri" diye tanımladığım ve sık sık dile getirip sütunuma taşıdığım Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) ile Türkiye Futbol Adamları Derneği'nin (TÜRFAD) İzmir Şubesi yöneticileri bunu çok iyi organize ediyor.
İşte, 2 gün önce TÜRFAD'ın "İnsanlar yaşarken de anılmalıdır"gecesinde bunu doyasıya yaşadım. Başkan Bahri Vreskala' nın veciz konuşmasında üzerine basarak söylediği gibi insanı üzen 'yaşarken unutulmak'tır."
Dr.Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde 21'inci kez düzenlenen bu gecede ben de gençliğinde futbolculuğunu, daha sonra da antrenörlüğünü yazdığım Raşit Çetiner'e ödülünü takdim ettim. Hatta bu gecede "Basın Onur Ödülü"ne layık görülen değerli dostum, ağabeyim, TSYD Genel Merkez yönetimlerinde birlikte çalışmaktan onur duyduğum meslektaşım Erdoğan Arıpınar'la da "Vefa ve saygı"nın tavan yaptığı duygusal anları yaşadım. Hatta onun iltifatlarına bile mazhar odum.
Özellikle Bahri Vreskala gibi, TÜFAD Şube Başkanı Dr. Şaban Acarbay'ın bu vefa geceleri ile örnek olmalarını bir kez daha alkışlıyorum.
Ve ... Bizim bu gece Kuşadası'ndaki "cephede pikniğimiz"de, İGC' nin başkanı sevgili Misket Dikmen ile yönetim kurulunun değerli üyesi arkadaşlarımı da "İnsanlar yaşarken anmalarından" dolayı kutluyorum.