Haber/ Didar DEMİRCİ

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işsizlik verilerini hatırlatan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Temmuz 2020 dönemine ait TÜİK sonuçlarında yer alan dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısının korona virüs döneminde yaşanan istihdam ve iş kaybını yansıtmadığına dikkat çekti. Sarı, “Bu durum tamamen TÜİK’in işsizlik hesaplama tekniğinin yetersizliğinden kaynaklanan bir sonuçtur” dedi. Salgının etkilerini istatistiki verilere yansıtamadıkları konusunda TÜİK’i eleştiren Sarı, “TÜİK, sadece araştırmanın yapıldığı referans haftasından geriye doğru 4 hafta içinde iş arayanları işsiz sayıyor. Oysa Kovid-19 döneminde işten çıkarma yerine yaygın olarak kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği uygulanması nedeniyle milyonlarca işçi çalışmadığı halde istihdamda gözükmektedir. Bugüne kadar yaklaşık 3.5 milyon işçi kısa çalışma ödeneği ve 1.9 milyon işçi de ücretsiz izin ödeneği aldı.

İstihdam yüzde 4.4 azaldı

Türkiye ekonomisinin 2018 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle istihdam yaratma kapasitesini kaybettiğini dile getiren Sarı, “Kovid-19’un etkisiyle istihdam kaybı hızlandı. Temmuz 2019’da 28 milyon 517 bin olan toplam istihdam son bir yılda 1 milyon 254 bin kişi azalarak 27 milyon 263 bine geriledi. Böylece son bir yılda istihdam yüzde 4.4 azaldı” dedi. Öte yandan iş bulamayacakları düşüncesiyle iş aramayanların oranında da yüzde 117’lik bir artış olduğunu dile getiren Sarı, “Son bir yılda ümitsizlerin sayısı 721 bin kişi artarak 1 milyon 335 bine ulaştı. İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ise 1 milyon 126 bin kişi artışla 2 milyon 866 bine yükseldi. Bu durum iş arama eğiliminin azalmasına işaret etmektedir. Dar tanımlı işsizliğin düşük görünmesinin önemli nedenlerinden biri işsizlerin iş bulamayacaklarını veya iş olmadığını düşünerek iş arama eğiliminde olmamalarıdır” açıklamasını yaptı.

Çözüm önerileri

Sarı, tüm bu sorunların çözümü için şu önerilerde bulundu: “İşten çıkarmalar Covid-19 süresince kesin olarak yasaklanmalı. İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir. Covid-19 koşullarında işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmada ön koşul aranmamalıdır. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.”