Haber/ Gökçe ADAR

Güvenlik-Sen Genel Başkanı Serdar Aslan, Türkiye'de yüzbinlerce güvencesiz özel güvenlik emekçisinin olduğunu ifade ederek, 2020 yılında yapılacak toplu iş sözleşmemesi görüşmelerinde güvencesiz emekçiler için daha çok mücadele edileceğini söyledi. Aslan, "Güvenlik-Sen olarak, örgütlü olduğunuz işyerlerinde daha önceden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreçleri yaşadık fakat bu süreçler tam manası ile bir TİS süreci değildi. Mevcut iktidarın bir ortaoyunuydu. İşçi arkadaşlarımızla hazırladığımız TİS taslağı hiçbir pazarlık sürecine girmedi. TİS süreçlerimiz yüksek hakem kurulu tarafından bitirildi. Şimdi söz, yetki, karar işçilerde. Türkiye’de çalışan yüz binlerce güvencesiz özel güvenlik emekçisinin taşeron köleliği altında kamuda, belediyelerde, özel sektörde sömürülmesine son verilmesi, insanca yaşam ve çalışma koşularının yaratılması konusunda 2020 yılının altıncı ayından itibaren mücadelemiz yeni bir evreye girmiş olacak" dedi.

Güç işçilerin elinde olacak

İşçilerin mücadelesini toplu iş sözleşmeleri sayesinde ileriye taşıyacaklarına inandıklarını dile getiren Aslan, "Özel güvenlik işçilerinin mücadele alanı olan Güvenlik- Sen, tüm özel güvenlik işçilerinin haklı ve onurlu mücadelesini toplu iş sözleşmelerinde en ileriye taşıma gayretini ancak ve ancak TİS meclislerinin örgütlenmesi ile açığa çıkartabileceğine inanır. Güvenlik işçilerine dayatılan güvencesiz çalışma koşullarının ortadan kaldırılması, her türlü ekonomik ve sosyal haklarının korunması ve sağlanması yönündeki yolu tüm özel güvenlik işçilerin bir arada hareket edebilmesinden geçiyor. Toplu iş sözleşmelerinde TİS meclislerinin özel güvenlik işçilerinin iradesi etrafında şekillenip örgütlenmesi de bu adımın ilk evresi olarak önümüzde duruyor. Toplu iş sözleşmelerinin her aşamasında mücadele, güç ve yetki tüm özel güvenlik işçilerinin ellerinde olacak" diye konuştu. TİS meclislerinin örgütlenmesinin önemine de değinen Aslan, şöyle konuştu: "Toplu iş sözleşmeleri sürecinde TİS meclislerinin örgütlenmesi, işçilerin dipten gelen etkilerinin açığa çıkarılması ve bunun politik bir mücadele olarak sermayeye karşı ortak bir tavırla sergilenmesi yönündeki en önemli adımlardan biri olabilir. Bugün sermayenin işçi sınıfına karşı sürdürdüğü her türlü saldırı bilinçli ve politik bir saldırıdır. İşçiler bu saldırıları bertaraf etmeyi ve kazanılmış haklarını korumayı ancak kendileri politik ve etkili bir güç olarak başarabilir."

Ekonomik kayıplar yaşandı

Bağlı oldukları Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) asgari ücret talebinin 3 bin 200 TL olduğunu da hatırlatan Aslan, güvenlik işçilerinin de ekonomik kayıplarının olduğunu dile getirdi. Aslan, "Hem geçim ücreti olmasını hem de milli gelir artışını dikkate aldığımızda gerek sendikamız Güvenlik-Sen olarak gerek konfederasyonumuz DİSK olarak 2020 yılı asgari ücretinin en az net 3 bin 200 TL olması gerektiğini söylüyoruz. Öte yandan, bizim iş kolumuzda da çok ciddi ekonomik kayıplar yaşandı. Ülkedeki ekonomik krizle beraber aldığımız maaşlar eridi. KHK’lar ile sözde kadroya geçişlerinden sonra bir çok kayıp yaşandı, sendikalar işlevsiz hale getirildi ve toplu sözleşme hakkı ellimizden alındı. İşçilere vaat edilen sözde kadro ile hakları ellerinden alındı." dedi.

'Örgütlü olmalıyız'

Vergi adaletsizliğinin de son bulması gerektiğinin altını çizen Aslan, örgütlü gücün önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: "Emekçilerin koşullarının düzeltilmesi adına çok kazanandan çok vergi alınması gerekir. Vergi adaletsizliğinin önüne geçilebilirse emekçilerin koşulları biraz daha iyi olacaktır. Bu nedenle bizler sendikalarımızda sadece üye işçiler değil aynı zamanda toplum içinde de örgütlü bireyler haline dönüşmek zorundayız. Bu anlamda sendikal mücadele gücünü işçilerden almalı, iradesini işçilerin ortak tavrından yana koymalıdır. İşçilerin politik bir güç ve kolektif bir sınıf olarak hareket edebildiği noktada, sendikalar yeni dönemde toplu iş sözleşmeleri ile buna paralel olarak güvencesiz çalışma koşullarını sınırlamada etkili olabilir. Bu aynı zamanda güvencesiz işçilerin daha ileri bir rol üstlenmesini de beraberinde getirebilir."