Haber/ Gökçe ADAR

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Hülya Baran Ulaşoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin giderek arttığını ifade ederek, sağlıkta dönüşüm programının şiddeti arttıran en önemli sebep olduğunu söyledi. Günde en az 30 çalışanın şiddet olayıyla karşılaştığını ifade eden Ulaşoğlu, sağlık personelinin çalışma koşullarının ağırlığından da söz etti. Ulaşoğlu, "Sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık hizmetinin ne yazık ki bittiğini görüyoruz. Sağlık çalışanı, program yüzünden, performansa dayalı ücretlendirmeyle, uzun nöbetlerle, angarya çalışmayla karşı karşıya kalıyor. Sağlık çalışanları, hasta veya hasta yakınından gördüğü şiddetle sınırlı kalmayıp, hastane içinde çeşitli mobbinglere, baskılara da maruz kalıyor. Bu programla, hastanelerin idarelerine de yaptırımlar uygulanıyor. Bu da sağlık personeline yansıyor. Personelin yaşadığı sıkıntılar, hayatından vazgeçirecek dereceye gelebiliyor. Çok sayıda intihar olayları yaşanıyor. 2015'te 180 sağlıkçı, 2016'da 129, 2017'de ise 122 sağlıkçı intihar etti" dedi.

Hekim odaklı oldu

Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için cezai yaptırımların yeterli olmadığını ve dönüşüm programının kaldırılması gerektiğini dile getiren Ulaşoğlu, "Sağlıktaki şiddeti azaltacak olan şey sadece cezai yaptırımlarda değil. Sağlıktaki dönüşüm programından vazgeçilmesi gerekiyor. Örneğin; eskiden sağlık hizmeti dendiği zaman akıllara bir ekip çalışması gelirdi. Asistanlardan tututun da odanın temizliğinden sorumlu olan kişiye kadar herkes hastanenin köşe taşıydı. Birbirini tamamlıyordu. Ancak bu dönüşümle sağlık, hekim odaklı hale geldi. Hekimi önemseyen bir sistem var ama hekimi burada statü olarak önemsemiyor. Hekimi, para kazandıran, müşteri kazandıran bir meta olarak görüyor. Hasta hekim ilişkisini müşteri ve satıcı ilişkisine dönüştürdü" diye konuştu.

Hizmet ticarileşti

Sağlık hizmetinin ticarileştiğini ve hastalara hastanelerin otel gibi sunulduğunu ifade eden Ulaşoğlu, şöyle konuştu: "Yeni şehir hastanelerinin reklamları da, sağlık hizmetinin ticarileştirildiğinin bir örneği. Şu kadar yataklı, alışveriş merkezi hizmeti mevcut gibi söylemler yer alıyor. Sağlık hizmetinden çok otelcilik hizmeti gibi anlatıyorlar. Hastaya kendisinin istediği gibi bir hizmetin verileceği vurgulanıyor. Bu da sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti tetikliyor."

Sendikalar çürüdü

Dönüşüm programıyla, hükümete bağımlı sendikacılığın çoğaldığını ve sendika mücadelelerinin kırıldığını ifade eden Ulaşoğlu, "Sendikalar da çürüdü. Hükümete bağımlı, yönetime bağımlı, iktidar yanlısı sendikalar mücadeleleri de kırıyor. Biz, SES olarak ortak mücadele etmeye dikkat ediyoruz. Bunun için sendika olarak İzmir Sağlık Platformu'nun da üyesiyiz. Hastanede yaşanan olaylar sonrasında çağrımız olmasına rağmen hükümet yanlısı sendika ve yandaşları ayrı bir eylem yaptı. Burada amaç tam da iktidarın yaratmak istediği gibi, ortak mücadeleyi bölmek. Bizim sendika olarak önceliğimiz, sağlık çalışanlarımız için ortak mücadele ile hareket etmek" ifadelerini kullandı.