Haber/ Didar DEMİRCİ

Çalışmanın, iş hayatında yer almanın kadın erkek fark etmeksizin bireylere hem gelir elde ederek hayatlarını idame ettirmeyi sağladığını hem de sosyal hayatta yer edinmelerine olanak sağlayarak saygınlık, mutluluk ve tatmin duygusu verdiğini dile getiren DİSK Genel İş İzmir 3 Nolu Şube Mali Sekreteri Serap Yılmaz, “Erkekler ile kadınlar arasında iş yaşamına ilişkin bir eşitlik bulunmamaktadır. Her ne kadar kadınlar dünyada özellikle son yıllarda iş yaşamında nispeten daha fazla yer almaya başlamış olsalar da ataerkil zihniyetin ve toplumun kendilerine biçmiş olduğu cinsiyetçi roller nedeniyle çalışma hayatında erkeklerin gerisinde kalmaktadırlar. Öte yandan istihdamda bulunan kadınlar için düşük ücretlerle çalıştırılma, işyerinde karar alma süreçlerinin dışında yer alma, niteliksiz ve verimsiz işlerde istihdam edilme, iş hayatı ile aile yaşamı arasında bir denge rolü üstlenme, fazla mesai, hafta sonu ve tatil günlerinde çalıştırılma gibi ağır şartlarda iş hayatında bulunma, kayıt dışı ve sosyal güvencesiz çalıştırılma, sözlü ve fiziksel cinsel taciz vakalarına maruz kalma ve hatta şiddet gibi birçok cinsiyet temelli sorun söz konusu olmaktadır” dedi.

Yılmaz, işçilerin tümünü olumsuz etkileyen korona virüsün, kadın işçileri daha da olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, “Türkiye’de Kovid-19 öncesinde ekonomik kriz döneminde artan kadın işsizliği ve istihdam kaybı Kovid-19 salgını ile daha da vahim bir hal aldı. Kadınlar işgücü piyasasından daha hızlı çekildi ve kadın istihdamı daha hızlı daraldı” diye konuştu.

4 kadından 1’i çalışıyor

Mart 2019 ve Mart 2020 arasında kadın işgücünün yüzde 11, kadın istihdamının ise yüzde 9 azaldığına dikkat çeken Yılmaz, “Kovid-19 döneminde revize geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45.3 olarak hesaplandı. Mart 2019’da yüzde 28.8 olan istihdamdaki kadınların oranı ise Mart 2020’de 3 puan azalarak yüzde 25.8’e geriledi. Zaten düşük olan kadın istihdam oranı daha da düşmüş oldu. Böylece çalışma çağındaki her dört kadından sadece biri istihdama katılmış oldu. Öte yandan istihdamda görünen ancak işbaşında olmayan kadın sayısı bir yılda Kovid-19’un etkisiyle 5 katına çıktı” dedi. Salgınla birlikte kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamalarının yoğunlaşması nedeniyle işbaşında olan kadın sayısında ciddi düşüşler olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “Mart 2019’da 8 milyon 663 bin olan işbaşındaki kadınların sayısı Mart 2020’de 1 milyon 818 bin azalarak 6 milyon 845 bin oldu. İşbaşında olan kadınların sayısı bir yılda yüzde 21 oranında azaldı” ifadelerini kullandı.

Yılmaz ayrıca, pandeminin yanı sıra 2018 yılının Eylül ayında başlayan ekonomik krizin de kadın istihdamının azalmasındaki payının büyük olduğuna değindi.

Özel önlem şart

Korona virüs krizine karşı alınan parasal önlemlerden, mali teşvik paketlerinden ve ek sosyal yardım düzenlemelerinden kadınların ne ölçüde yararlandığının izlenmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Kadınların yararını artıracak özel önlemler geliştirilmelidir. Kovid-19 krizine karşı alınacak önlemlerde kadınların benzersiz ihtiyaçlarını ve bakış açılarını içermeyi hedefleyen katılımcı mekanizmalar geliştirilmelidir. Kovid-19 krizinden en çok etkilenen sektörlerde iş ve gelir kaybına uğrayan kadınlar için özel önlemler geliştirilmelidir” dedi.