Haber/ Didar DEMİRCİ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Hukuk Sekreteri Hava Akcan, sağlık çalışanlarının alanda ne kadar az olduğunu sürekli dile getirdiklerini, kişi başına düşen sağlık emekçisinin dünya ortalamasının çok altında olduğunu ve bu durumun korona virüs pandemisinden de önce var olduğunu vurgulayarak, “Haksız, hukuksuz ihraçlar ve sağlığa ayrılan bütçenin azlığı, sağlıkta dönüşüm programı ile özelleştirme, taşeronlaştırma, az kişiyle çok iş, esnek çalıştırma politikaları gibi uygulamaların olması bugün bu zor koşullarda hükümetin elinde patladı” diye konuştu. Akcan, pandeminin başlı başına bir sorun olduğunu da belirterek, “7 aydır bu sorun çözülebilirdi ama resmen direndiler. Ara ara sağlık personeli alımı olsa da yeterli alım olmadı. Pandeminin başından beri özveri ile çalışan bizler resmen tükendik. Bizde insanız, yazdan beri sıra ile ara ara izin kullanmaya çalıştık fakat istediğimiz gibi kullanamadık! Çünkü resmi açıklamalarla dahi korona hastalarının yüzde 10’u sağlıkçı; bizler ya hastayız ya da çalıştık, izinler birikti dinlenemedik ve şimdide bu haklarımız elimizden alındı. Bu durum kabul edilebilir bir şey değil” ifadelerini kullandı.

Acımızı yaşamak bile yasak!

İzmir’de meydana gelen deprem de sağlık çalışanlarının da kayıplar yaşadığını, sağlıkçılarının da depremzede olduğunu vurgulayan Akcan, “Biz acımızı bile yaşayamıyoruz. Bu bile yasak” dedi. Öte yandan hastane binalarının güvenliğinden de endişe duyduklarını dile getiren Akcan, “Deprem değil bina öldürür! Hastaneler ne kadar güvenli? Deprem nedeni ile kapanan hastaneler var. Deprem esnasında hastaların sevki, hastanenin boşaltılması gerektiğinde oradaydık! Herkes koşarak evine çocuklarına giderken, bizlerin mesaisi uzadı, icap nöbetleri yazıldı, gene özveriyle çalıştık halk bilse, görse bunları elleri patlayana kadar alkışlar” ifadelerini kullandı.