Haber/ Didar DEMİRCİ

Gazeteciler, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de sık sık saldırılarla sindirilmeye ve susturulmaya çalışılıyor. Türkiye’de 2021 yılının ilk 15 gününde 5 gazeteci daha saldırıların hedefi oldu. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, gazetecilere yönelik saldırılar karşısında sessiz kalan, inandırıcı olmayan kınamalar yapan iktidarın, yeni saldırıların önünü açtığını söyledi. Gazeteciliğin bir kamu hizmeti olduğunu bir kez daha hatırlatan Durmuş, gazetecilik faaliyetinin de iktidarlar tarafından korunması gerektiğini vurguladı. Geçtiğimiz yıllarda bu tarz saldırıları düzenleyenlere karşı gerekli cezaların verilmediğini belirten Durmuş, “Tıpkı 14 yıl önce Hrant Dink’in katili ile fotoğraf çekme yarışına girenlerin cezalandırılmaması, 2021 Türkiye’sinde benzer saldırıların önünü açıyor. Dink ailesinin, gazetecilerin, Hrant’ın arkadaşlarının 14 yıldır süren adalet arayışı ülkede hukuk sisteminin, demokrasinin çöktüğünün belgesi niteliğindedir. Bugün de yaşanan bu saldırılar karşısında gerekli cezai işlemlerin yapılmaması, saldırganları cesaretlendirecek ve toplum üzerinde bir korku iklimi yaratacaktır. İktidar, kamu hizmeti yürüten gazetecileri korumak ve bu tarz saldırıların önüne geçmek için saldırganları ağır bir biçimde cezalandırmalıdır” ifadelerini kullandı.

Dayanışma yok edildi

Ülkede yaratılan kutuplaşmanın gazetecilere de yansıdığından söz eden Durmuş, “Onun gazetecisi, bunun destekçisi gazeteci, yandaş, muhalif gibi ayrımlar yaratılarak gazeteciler içerisindeki dayanışma yok edildi. Gazeteciler arasında dayanışmanın yok edilmesi, gazetecilerin itibarsızlaştırılması, inanılırlıklarının yok edilmesi toplumun demokrasiye olan bağlılığını da yok etti. En büyük kamu denetçisi olan gazeteciler, terörist-hain ilan edilmeye başlandıktan sonra demokrasi de hukukun üstünlüğü de daha kolay ayaklar altına alındı. Geldiğimiz dönemde de bu sonuçları yaşar hale geldik” dedi.

Yeni mezunlar iş bulamıyor!

Gazetecilik eğitimindeki yanlış planlamaya da dikkat çeken Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evet geçmiş yıllara göre daha fazla üniversite mezunumuz var. Ancak bu değerlendirmeyi yaparken bu mezunların kaçının iş bulabildiğine de bakmak gerekiyor. Türkiye genelinde özel-kamu iletişim ve gazetecilik fakülteleri her yıl binlerce mezun veriyor. Ancak bunların yüzde 90’ı sektörde çalışamıyor. Çünkü basın yayın sektörü daralıyor. Dijitalleşme ile birlikte basılı gazete okuma oranının düşmesi, iktidarın yaptığı müdahaleler ile medya kuruluşlarında üretilen haberlerin kalitesinin düşmesi nedeniyle küçülen bütçeler daralmayı da beraberinde getiriyor. Gazetecilik fakültelerinde verilen eğitimin sektörün ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda olması da genç gazeteci adaylarının sektöre girmesini engelliyor. Bu konu da çözüm daha az iletişim fakültesi, daha kaliteli ve branşlara dayalı bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesidir.”

Tek çözüm sendikal örgütlenme

Gazetecilik sektöründeki düşük ücret, güvencesiz çalışma koşullarına da vurgu yapan TGS Genel Başkanı Durmuş, “Bütün bu sorunların tek çözümü sendikalı olmaktan geçiyor. Gazeteciler ancak sendikalarına üye olurlarsa, hakları için mücadele ederlerse bu sorunları çözebilirler” dedi.