Haber/ Gökçe ADAR

Genel-İş İzmir 6 No'lu Şube Başkanı Değer Yıldız, ekonomik krizden kurtulabilmek için emekçilerin örgütlü gücüne sahip çıkması gerektiğini söyleyerek, Genel-İş İzmir 6 No'lu Şube olarak, toplu sözleşme masasında kırmızı çizgilerinin işçinin güvenliği olduğunu dile getirdi. Yıldız, “DİSK, asgari ücretin 3 bin 200 TL olması gerektiğini açıkladı. Biz de bu kararı onaylıyoruz. Ancak, ne 2 bin 20 TL ne de 3 bin 200 TL evli ve çocuğu olan bir işçiye yetecek rakamlar değil. Bekar ve evli işçi aynı parayı alarak, asgari ücrete mahkum ediliyor. Ancak ne yazık ki, ülkenin içerisinde bulunduğu koşullar bizim daha fazla ücret talep etmemizi engelliyor. İzmir şartlarında 5 bin TL'nin altında ücret alan bir işçinin geçinmesi çok zor. Bu ülkede kriz çıkar faturası emekçilere kesilir, şirket batar sonuç işçiye patlar, vergi yükü işçiye dayatılır. Her gün evine ekmek götüremeyen, çocuğuna harçlık veremeyen emekçiler mevcut. Emekçi, kendi cebinden vergi yükünün altında kalıyor. Vergi yükü, yüzde 15'le başlayıp, yüzde 30'a kadar çıkıyor. Asgari ücret ile başlıyorsunuz yıl sonuna kadar o maaştan da bir şey kalmıyor. Bu da, işçileri açlığa mahkum ediyor. İşsizlik, zam, zulüm almış başını gidiyor” dedi.

Savaştan beter

İşçinin gücünün farkında olması gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Bugün ülkenin durumu, Kurtuluş Savaşı'nda yaşanan durumdan çok daha kötü. Savaşta, en azından düşmanın kim olduğu biliniyordu. Güçlü olan kazandı. Ancak şu an ülkenin her yeri işgal edilmiş, her sistem alt üst edilmiş, kamu malı satılmış, yandaşlara yardım edilmiş, sermayeye peşkeş çekilmiş durumda. Zengin olanların paralarını koruyabilmeleri için tüm yük işçi sınıfının omuzuna yüklenmiş. İşçi sınıfı da bunun altında eziliyor. İşçi sınıfı hala gücünün farkında değil. Gerçekten örgütlenip, bu ülkenin ezilenleri, köylüleri, eğitim emekçileri birleşip talebini birlikte haykırırsa, bu gücün üzerine ne tank, ne silah, ne de savaş olur. Bu zamana kadar koltuklarda oturanları düşüren hep emekçi sınıfı olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır. Türkiye'deki işçi sınfının direnmekten, örgütlü güç olmaktan başka bir şansı yoktur” diye konuştu.

TİS Masasındalar

Bayraklı Belediyesi'nde örgütlü olduklarını ve toplu sözleşme masasında bulunduklarını da dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplu sözleşmede önceliğimiz; sendika üyemizin iş güvenliğini sağlamak. Şu an, Bayraklı Belediyesi ile masada çözülemeyecek bir sorunumuz yok. Ücret anlamında ise pazarlık aşamasındayız. Biz, sözleşme masasında pazarlık yaparken, belediyeye bağlı herhangi bir şirket ekonomik sıkıntı yaşadığında ya da battığında, şirkette çalışan emekçilere ne olacağını soruyoruz. İş güvencemiz; kırmızı çizgimiz. Hedefimiz; işçinin mutlu, huzurlu yaşam sürebileceği bir ücrette anlaşabilmek. TİS masasında her şeyin şeffaf, hiçbir şeyin gizlenmediği bir sözleşme istiyoruz. Kazansak beraberiz kaybetsek beraberiz. Umudumuz; DİSK'e, Genel-İş'e, belediyemize yakışan bir sözleşme imzalamak.”