Haber/ Didar Demirci

Emek dünyası açısından 2020 yılını değerlendiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kayıp bir yıl yaşadıklarını ifade etti. 2020 Mart ayı itibariyle pandeminin getirmiş olduğu tüm zorlukların işçi sınıfının sırtına yıkıldığını anlatan Sarı, pandeminin bir anlamda işçi sınıfı hastalığına dönüşmesinin sağladığını söyledi. Pandemi ile birlikte ekonomik kaygıların ve sıkıntıların tüm yükünün işçi sınıfının üzerine yıkıldığına, işçinin açlık sınırının dahi altında, aylık bin 168 lirayla yaşamaya mecbur bırakıldığına dikkat çeken Sarı, hükümete sert eleştiriler yöneltti. Sarı, “Herkes saraylarında, saltanatlarında, sahte diplomalarıyla 3-4 maaş alırken; işçi sınıfını açlık sınırının altına mahkûm etmek, 2020’de işçi sınıfı hakları konusundaki saldırıların ilk gösterileriydi. Tam 2020’nin ortalarında bir çok işyerinde sendikal örgütlenmeler çoğalmaya başlamışken, merkezi hükümet pandemiyi bahane ederek sendikal hak ve örgütlenmeye karşı ‘vurun abalıya misali’ yoğun bir saldırı içerisine girdi. 2020 yavaş yavaş hem işçi sınıfının hem de ötekileştirilen insanların tüm dünyada sokağa çıktığı bir yıl oldu. Fransa’da Sarı Yelekliler’in, Şili’de kadınların, Peru’da yoksulların, köylülerin ve çiftçilerin, Amerika’da ırkçılık karşıtı eylemlerin tavan yaptığı bir yıl, aslında insanların özgür, demokratik ve ırkçılığa karşı bir mücadele hattı oluşturmaya çalıştığı bir yıl oldu. Ancak kapitalistler pandemiyi kullanarak değişen, gelişecek ve büyücek olan mücadelenin önünü kestiler. Böylelikle saldırılar hep işçi sınıfına karşı olmuştur” şeklinde konuştu.

İşçiyi duymazdan geliyorlar

Hafta içinde açıklanan asgari ücrete de eleştiren Memiş Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak 2020’nin aralık ayında asgari ücret belirlenirken, asgari ücretle çalışanlar yanyana çalışıp servislerle işlere giderken; komisyon üyeleri ise sosyal mesafe uygulayarak uzaktan toplantı yaptı. Emekliler, işçiler, işsizler, öğrenciler; 2020 yılında pandemi ve ekonomik krizin getirdiği yoksulluğun pençesinde kıvranırken, işçiler asgari ücretle ilgili tek bir şey istemişti; asgari ücret vergiden muaf tutulsun…Ama maalesef merkezi hükümet taşın altına elini koymadığı gibi kendi yandaşlarının yaklaşık 15 milyar vergi borcunu tek kalemde silerken, yaklaşık 1,5 milyon esnafa sadece 5 milyar liralık bir yardım paketi açıkladılar.”

İşçiye 6 patrona 16 milyar

Genel İşsizlik Sigorta Fonu'ndan, işsizlere 6 milyar, patronlara ise 16 milyar lira verildiğini söyleyen Sarı, “Asgari ücret taleplerimiz dillendirirken aslında pırlantadan alınmayan vergiler ve Milli Piyango'dan alınmayan KDV ve diğer vergiler; ‘tüpçü’yü zengin ederken; bu ülkenin geleceğinde, her taşında, harcında, binasında, yapısında, tarımında emeği olan işçilerin aldığı ücretten bu vergileri almak onlara yapılan en büyük haksızlıktır. Çok güzel şeyler söylemek isterdik. Ama 2020 işçiler adına, emekçiler adına ve bu ülke adına kötü bir yıl olarak geçmiştir. Biz işçi sınıfı her geçen kötü yılla birlikte mücadele ruhunu kaybetmeden gelecek güzel günlere olan inancımızla mücadeleye devam diyoruz. Son 6 ayda 379 işçi, 220’ye yakın sağlıkçı çalışırken hayatını kaybetti. Bin 168 lirayla insanlar, ki kimisi bundan dahi yararlanamadı, insanlar intihar etti” dedi.