Başlığı okuyup da o kadar formül varsa kendin uygula, bize sonucu yaz dememeniz için hemen açıklamasını yapayım. Akıl verenler zaten o verdikleri aklı kullanamayıp elde kaldığı için dağıtan kişilerdir. O yüzden yazılan, çizilen fikirleri duyduğunuz yerden dolayı yararsız zannetmeyin. Kaldı ki bu dünya da iyi bir fikrin işe yaraması için fikri uygulayanın yeteneği, başarısı kadar şansı da önemlidir. Bazen benim bile şans yanımda olunca bazı güzel fikirleri başarı ile uyguladığım zamanlar oldu. Şimdi sizi okumaya ikna ettiğime göre; ekonomik krize karşı formülün nasıl uygulanacağı konusunda detayları yazabilirim.

İnsanlığın her başarılı keşfinin, her yenilikçi fikrin ortak özelliği ne diye sorup tek bir kelime ile özetleyin derseniz, o kelime “özgünlük” olurdu. Sanırım bu düşünce de herkes hemfikirdir. Ama üzerinde fazla düşünmeden geçilen bir kavram olduğuna da dikkat çekmek isterim. Başarılı işlerin temeli olan özgünlük, sadece fikir aşamasında kalmaz. Özgün olmak aslında bütün iş akışı sırasında da devam eder. Bu ne demek? Herhangi bir sırandan fikri özgün metotlar ile uyguladığınızda da sonuç başarı oluyor. Özgün fikir, özgün çalışma hayatın her alanında başarının altyapısı.

Bu konuda da hemfikir olduğumuza göre biz sıradan ölümlüler, dahi değilsek, üstün yeteneklerimiz yoksa “özgün ol” mottosunu nerede kullanabiliriz? Öncelikle “özgünlük” ihtiyaçtan doğar. Her ihtiyaç kendine ait özgün çözümleri gerektirir. İhtiyaçları düşünüp özgün bir çözüm bulmaya çalışmak başarıyı getirir. Ve özgün çözümler ise sorunun içinde olmayı gerektirir. Hiç ilgilenmediğiniz bir konu üzerine parlak bir fikir bulma ihtimaliniz üzerinize yıldırım düşme ihtimali kadar düşüktür. Ama nasıl gök gürültülü sağnak yağmurda, kumsal dolaşmaya çıkıp üzerinize yıldırım düşme ihtimalini arttırsanız, sorunun içindeyken de aklınıza özgün ve parlak bir gelme ihtimalini öyle arttırırsınız.

O zaman özgün olmayı öncelikle şu an ilgilendiğiniz konu için yapmak daha doğru olacaktır. Hangi konuda çalışıyor olursanız olun o konunun ihtiyaçları için özgün fikirler bulmayı iş haline getirin.

Bunun dışında özgün olma konusunda eski nesiller gibi çokta yalnız değilsiniz. Sürekli özgün işler talep eden ve bu özgünlüğün karşılığını hemen veren bir yer var. Oraya internet diyorsunuz. Her türlü özgünlüğü orada paraya çevirmeniz mümkün! Örnekler ile devam edelim.

Herkesin hızlı para kazanma yolu olarak gördüğü Youtube videoları çekme, yani “youtuber”lık işini ele alalım. Çok izlenen videoların ortak iki noktası var. Birincisi, özgünler. Saçma dahi olsa özgünler. İkincisi insanların bir sorununa “özgün” bir çözüm sunuyorlar. Bir evde boru şöyle tamir edilir, arabanızı temizleyecekseniz şunu kullanın vs. vs. türü videolarda en az sulu youtuber’ların videoları kadar izleniyor. Doğru mudur? Doğrudur.

Video çekemiyorsanız, videoya özgün içerikler bulmada zorlanıyorsanız, ikinci bir tüyo vereyim. Bir işiniz ve bu tanıttığınız bir web sitesiniz var. O zaman yapacak çok işiniz de var. Hiç üşenmeden ve başka bir yerden tek cümle dahi aşırmadan web sitenize, işiniz ile ilgili “özgün içerik” hazırlamaya başlayın. Sürekli ve kesintisiz olarak “özgün içerik” oluşturmak Google arama motoru için roket yakıtı gibidir. Web siteniz birkaç ay içinde arama sonuçlarında yüksek sıralara doğru ilerleyecektir. Kesin bilgi. Yayabilirsiniz.

Son örnek ise bu hafta izlediğim bir haberden. Gaziantep’te lise mezunu elektroniğe meraklı bir vatandaşımız evinin terasında mikro-radar yapmış. Ne bu diyecek olursanız, bir eşyanın arkasında bir hareket var mı, yok mu diye gösteren sensörden oluşan bir cihaz. Bu sensörleri internetten bulup sipariş etmeniz mümkün. Fakat lise mezunu mucidimiz bu mikro-radar sensörlere bir de verici bağlayıp, gelen bilgiyi harici bir ekrana göndermiş. Mikro-radar sensörünü insan formuna göre ayarlamış. Örneğin bir duvarın arkasında insan varsa, cihaz bu bilgiyi yüzlerce metre ötede olsanız dahi size haber veriyor. Bu basit “özgün cihaz haberi” arada sırada duyduğunuz garip cihazlar icat eden Anadolu insanı haberleri gibi ilginç, ama genelde “e oldu da ne oldu” dediğimiz haberler gibi kalabilirdi. Fakat iş bu sefer o noktada kalmamış. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu ucuz ve işlevsel cihazı çok sevmiş. Aselsan mühendislerimiz, TUBİTAK uzmanlarımız varken, fikir iyi ve cihaz da çalışıyor diye bu liseli vatandaşımıza bu cihazdan 260 adet sipariş vermiş. Nedeni de cihaz mağara içlerinde biri olup olmadığını da tespit edip uzaklara haber verebiliyormuş. Hatta Gaziantepli mucidimiz tasarımı biraz daha da geliştirmiş, o bilgiyi Siha ve İha’lara da haber verebilir hale getirmiş. Haberin sonundaki görüntü çok güzel ve bir o kadar ilginçti. 260 cihazın boş kutusu balkon kenarında sıralanmış, mucidimiz ise elinde lehim tabancası ile TSK’nın verdiği siparişi yetiştirmeye çalışıyordu.

Özetle; noktalayabilirim ki “özgün fikir, özgün çalışma” her krizden çıkış formülümüzdür. Sağlıklı günler dilerim.